Belediye Başkanı Aytaç Durak’tı.. Altın Koza A.Ş’nin Başkanı Fevzi Acevit, ikinci adam ise kardeşi Mehmet Acevit’ti.. Altın Koza Film Festivali bir dünya markasıydı.. Ama iki kardeş, Altın Koza Film Festivalinin belediyeye ekonomik güç yüklediğini, o nedenle festivallerin sonlandırılmasını istiyorlardı.. Öyle de oldu.. Altın Koza festivalleri kaldırıldı..
Adana’ya sosyal ve kültürel açıdan büyük bir darbeydi.. Altın Koza delinince akla Adana geliyordu.. Halk her yıl sokaklara dökülüyor, ünlü sanatçılarla kucaklaşıyor, neşeli, mutlu günler geçiriyordu aileleriyle birlikte..
BÖLGE Gazetesi, bu eksikliği gördü, yeniden başlatılması için çalışmalar başlattı, büyük bir kampanyaya dönüştü.. İstanbul’dan film yapımcılarını, yönetmenleri, sinema oyuncularını davet ettik Adana’ya..
Geliş-gidiş, konaklama, yemek masraflarını kendimiz karşıladık..Ticaret Odası’nda toplantı yaptık.. Toplantıya davetli olmasına rağmen ne Belediye Başkanı Aytaç Durak, ne de bir yetkili katıldı.. Ancak salon tıklım tıklımdı..
Nebil Özgentürk, Menderes Samancılar, merhum Yılmaz Köksal, film yapımcıları katıldılar.. Yoğun ilgi vardı Adana halkı tarafından.. Ama yerel gazetelerden bazıları da Altın Koza Film Festivali’nin yapılmaması yönünde kampanya başlatmış, bizi rantçılıkla suçluyorlardı.. Hiç aldırış etmedik, bildiğimiz yolda yürüdük ve BÖLGE Gazetesi’nin oluşturduğu kamuoyunun baskısıyla Belediye Başkanı Aytaç Durak, peki demek durumunda kaldı..
Adana’da bayram havası esmişti.. Parfümeri Yücel olarak bilinen bir arkadaşımız aradı.. Kendisinin Ankara’dan bir firma tarafından arandığını, kendisinin büyük bir firması olduğunu ve tanışmak istediğini söyledi.
Geldi, görüştük.. Adam hiçbir beklentisi olmadan bu organizasyonu yapacaklarını, gelirini de Adana Belediyesi’ne kuruşuna dokunmadan devredeceklerini, bunun bir referans olarak sayılmasını istediklerini Söyledi. Aytaç Durak’la tanıştırdım. Hilton’da kokteyl düzenledi.. Ama iki kardeş karşı çıktı..
Sonuçta, Altın Koza Film Festivali başladı.. Adanalı hemşehrimiz film yıldızı Menderes Samancılar Haber Türk TV’de konuyla ilgili bir programa çıktı aynen şöyle dedi;
“Ben ve bir grup arkadaşlarımızın girişimiyle Altın Koza Film Festivali’ni yeniden başlatmış olmanın mutluluğunu yaşıyorum.”
Bu söz bir vefasızlığın, bir nankörlüğün kamuoyunu aldatmanın çirkin bir yankılanmasıydı..
Ne yazık ki sayın Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar da “Adana’da yerel basınımızın mücadelesi sonucu Altın Koza yeniden başlatıldı” diye bir açıklamada bulundu, tüylerim ürperdi.. Oysa Adana basını bize karşı cephe almıştı, rantçılıkla suçlamıştı..
En azından bu güne kadar bir teşekkür bekliyorduk.. Hiç duymadık, ama içimizde ince bir sızı olarak kaldı..
Vefa İstanbul’da bir semt değildir.. Selahattin Çolak, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı iken 12 Eylül döneminde tutuklanmış, berat etmiş, evlenmiş, ilk çocuğunun adını VEFA koymuştu, vefasızlara inat..
Ama ne yazık ki Burası Adana..
Mum her zaman dibine kör yanıyor..
Ancak, BÖLGE Gazetesi Altın Koza Film Festivali’ni gazetecilik, Adanalılık ruhu ve sorumluluğuyla gerçekleştirmiş olmanın gururunu yaşıyor..
NİCE ALTIN KOZA’LARA ADANA
