NE TESADÜF; YİRMİ NUMARADAN BİRİNİ TUŞLADIM O UZMAN ÇIKTI

Üçüncü Bölüm

 

Internet’ten ilk ciddi yararlanışım o gün oldu. ELCHE Belediyesini buldum. “İletişim” başlığı altında en az 20 numara vardı. Birini tuşladım. İnanılmaz tesadüfe bakınız, telefona tam da aradığım adam çıkmaz mı!.. Hani sürpriz bir şeyle karşılaştığımızda ilk anda ağzımızdan “Yok canım!.. Allahını seversen?” çıkar ya, neredeyse bunu haykıracakken kendimi zor tuttum. Açıkçası şu anda bile tanı koyamıyorum; şaşkın mıydım, sevinçli miydim, heyecanlı mıydım, bilemiyorum.

Karşıma çıkan Michel Ferry’ye durumu anlattım. Hiç tereddütsüz, “Haaa, biliyorum, kırmızı palmiye böceği. Akdeniz kıyılarının tamamına yayılmış durumda” dedi ve hemen arkasından hayıfla ekledi: “Keşke birkaç gün önce aramış olsaydınız çok iyi olacaktı. Çünkü iki gün sonra San Remo’da bu konuda uygulamalı seminer olacak. Sizi de davet ettirebilirdim. O gün bu lanet böcek hakkında bilgi değiş-tokuşu da yapılacak.”

O an içimi “Tühh beee!.. Önceden aramış olsaydım” sarıverdi. Üzülmüştüm. Sonradan görüşebilme sözünü alıp kapattım. Dakikalarca bomboş gözlerle karşı duvarı izlerken aklıma İtalya’nın İzmir Konsolosu Simon geldi. Vizeyi İzmir veriyordu ve konsolosla tanışıklığımız vardı. Akşam olmak üzereydi. Şansımı deneyip telefonunu tuşladım. Şans yine güldü. Konsolos, “Yarın gel hemen vizeni vereyim” deyince bir sonraki görüşmeyi Seyahat Acentesiyle yaptım. Sabahın köründe kalkıp Ankara üzerinden İzmir’e indim. Konsolosluğa geldiğimde öğleye yaklaşmıştık. Pasaportumu alıp, “Kurallar gereği İtalya’ya sormamız gerek. Biz yemeğe çıkalım. Arkadaşlarım ilgilenir” dedi. Yemeğin ortasındayken pasaportum geldi. Geçerlilik süresi sonuna kadar vize verilmişti bile.

Oradan ELCHE’yi yeniden arayıp vizeyi aldığımı ve İtalya’ya hemen gelebileceğimi bildirdim. Michel sevindi ve “Nice’e gel, orada buluşalım. San Remo Belediyesi karşılayacak” dedi.

Bütün hazırlıkları tamamlamıştım. Başkan Durak’ı arayıp durumu özetledim. Başkanla ilişkimiz “Hesabını verebileceğin her kararı alma ve uygulama” esasındaydı. Sadece, “Çok iyi etmişsin!” dedi.

SAN REMO’DAYIZ

Nice, İtalya sınırına yakın tanınmış bir Fransız tatil kentiydi. Uçaktan inip terminal önüne geldiğimde, yine tesadüf, Michel ve iki arkadaşıyla yan yana geldim. Sesinden tanımıştım. El sıkıştık ve az sonra San Remo’ya hareket ettik.

 

Ertesi sabah belediye binasında kısa bir program konuşmasından sonra araziye çıktık. Burada da çok sayıda ağaç kesmişler fakat hastalığın önünü alamamışlardı. Bol palmiyeli bir alandaydık. Michel, capcanlı, sapasağlam gözüken ağacı gösterip “Bunda böcek var” deyince katılımcılar pek inanmadı. Dakikalar sonra, kesilip aşağı atılan iki dalın kök tarafına eğilerek koza ve canlı böcekleri çıkarıp önümüze koydu.

Ben ve diğer katılımcılar şaşkınlık ve biraz da hayranlık içinde bir gördüklerimize bir de Michel’e bakıyorduk. İşte orada, ilk ve çok değerli bilgiyi elde ettim. Kesilen her ağaçtaki en az 200 kadar böcek uçarak sağlam ağaçlara konup onları da etkilemekteydi.

KESİMİ DURDURUN

Vakit geçirmeksizin Başkan Durak’ı aradım. Ağaç kesme işleminin hemen durdurulmasını ve sonrada yapılacakları da bilgi aldıkça ileteceğimi söyledim. Başkan, “Sayın Valimiz burada, seninle görüşmek ister” dedi. Valimiz İlhan Atış Bey’di. Günaydınlaşmanın ardından heyecanlı ifadeyle “Nurettin Bey, önleyebilecek miyiz, ağaçları kurtarabilecek miyiz?.. Penceremden karşıdaki palmiyelere baktıkça endişe duyuyorum” dedi. Cevabım, ”İnşallah efendim… Onun için buradayım. Umarım olumlu haberlerle dönerim” şeklinde oldu.

PAZARTESİNE: ÇALIŞTAY KARARI ALDIK

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor