Necip Taşkın, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına tepki gösterdi
(HABER MERKEZİ)-Türkiye İstatistik Kurumu, Aralık ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarına göre 2024 aralık ayı enflasyonu %1.03 Olurken, yıllık bazda %44.38 olarak açıklandı. Bağımsız Enflasyon Araştırma Grubuna (ENAG) göre ise Aralık ayında enflasyon aylık bazda %2,34, yıllık enflasyon ise %83,40 olarak gerçekleşti.
TÜİK’in 2024 Aralık ayı enflasyonuna göre memur ve memur emeklilerinin maaş zammının belirleneceğini belirten Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarına tepki gösterirken, memur ve memur emeklilerinin yoksullaştırıldığına vurgu yaptı.
Konut ve gıda başta olmak üzere temel ihtiyaç fiyatlarının artış göstermesine rağmen aylık enflasyon verilerinin düşük gösterilmesine tepki gösteren Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, memur ve memur emeklilerine yapılacak olan maaş zammının TÜİK eliyle düşürüldüğüne dikkat çekerek, kira zam oranının %62, yeniden değerleme oranının %43,93, akaryakıta gelen zamlar, diğer yandan kapıda bekleyen elektrik ve doğalgaz zamları dar ve sabit gelirli memur ve memur emeklilerini adeta yaşamak ile ölmek arasındaki ince çizgiye getirdiğini belirterek, memur ve memur emeklilerine insanca yaşayacakları bir artış yapılmasının zorunlu olduğunu söyledi. Taşkın, Devlet kendi alacaklarına %50 zam yaparken, memur ve memur emeklilerine reva görülecek artışının toplum vicdanını yaralayacağını söyledi.
Necip Taşkın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“TÜİK, Aralık ayı enflasyonunu 1.03 olarak açıkladı. Buna göre 6 aylık enflasyon farkı %15.75 olarak gerçekleşmiş oldu. Memur ve memur emeklileri Temmuz ayında %10 Toplu Sözleşme zammı aldı. 6 aylık enflasyon oranı ile %10’luk zammı aşan 5.23’lük bir fark oluşturdu. 2025 yılı birinci 6 aylık dönem için Toplu Sözleşme zammı %6, buna %5.23 enflasyon farkı ilave edilerek %11.54 zam oluştu. Ancak 6 aylık enflasyon farkı zam değil, memur ve memur emeklilerinin cebinden enflasyonun götürdüğü orandır. Bunun zam olarak açıklanması ise aklımızla dalga geçmektir!
Dar ve sabit gelirli memur ve memur emeklilerinin yaşadığı gerçek enflasyon ile TÜİK’in açıkladığı enflasyon arasında dağlar kadar fark var! Memur ve memur emeklisinin cebinden kaybolan reel kayıplar dikkate alınmıyor. 2025 yılının beklenen enflasyonuna göre maaş artışı yapılması kabul edilemez. Bugüne kadar öngörülen enflasyonu tutturamayan Merkez Bankası, enflasyonu 2024 yılı sonunda %44,0 olacağını, 2025 yıl sonunda %21,00 seviyesine gerileyeceğini belirterek revize etti. Hatırlanacağı gibi önceki enflasyon beklentisi 2024 yıl sonu için %38,0, 2024 yıl sonu için %14,0, 2026 yıl sonu için %9,0 seviyesinde bulunuyordu. Dolayısıyla gerçekleşmeyen enflasyon beklentisine göre maaş artışı, memur ve memur emeklilerini açlığa mahkûm etmektir ve vicdanen kabul edilemez. Maaş artışı gerçek enflasyona göre yapılmalıdır. Kaldı ki enflasyon farklarının maaş zammı olmadığı da göz önüne alındığında 2025 yılı memur maaş zammının %6 olarak gerçekleştiğinin bilinmesi gerekiyor. Bu hayat pahalılığında %11.54’lük artış memur ve memur emeklilerini yaşarken öldürmektir! Memur ve memur emeklilerine yapılacak olan bu maaş artışı onlara haksızlıktır. Bu artışta adalet ve hakkaniyet göremiyoruz!
Memur ve Memur Emeklilerine İnsanca Yaşayacakları Ücret Verilmelidir.
Memur ve memur emeklilerine yapılan bu zamlarla insanca yaşayabilmesi mümkün değildir. Bu maaşla temel ihtiyaçlarını karşılayamaz. Çocuklarını okutamaz, ulaşımda sıkıntı yaşar, kirasını ödeyemez. Memur ve memur emeklilerinin insanca yaşayabilmesini sağlamak devletin öncelikli görevlerindendir. Bu çerçevede 15 bin TL seyyanen zam memur ve memur emeklilerinin kök maaşına yansıtılmalı ve kalkınmadan refah payı verilmelidir. Bu ekonomik şartlarda vergi oranının %15’te sabitlenmesi kaçınılmaz olmuştur. Diğer yandan vergi diliminin yükseltilmesiyle dar ve sabit gelirli memurun insanca yaşayabilmesi sağlanabilecektir. “Memur ve memur emeklilerini enflasyona ezdirmedik” söylemlerini kabul etmeyeceğimizi ve gerekli ekonomik düzenlemelerin bir an önce yapılmasını istiyoruz.”