NEDEN GÖKHAN GÜNDOĞDU?

Gökhan Gündoğdu ile tanışmamız bir tesadüf sonucu oldu.. Daha doğrusu küçük bir aile sorunu çıkar grubu tarafından alevlendirilmek isteniyor, bu konuda haber yapılması isteniyordu.
Babası Yunus Gündoğdu’yu uzun yıllardan bu yana tanıyor, nasıl mücadele verdiğini, mafyanın önünü nasıl kesmek istediğini, hatta elini kolunu bağlayıp korkutmak için kanala attıklarını biliyordum.
Baba ile oğulu karşı karşıya getirmek isteyen çıkar grubu, hatta olayı kamuoyuna yansıtmak gibi bir çaba gözlüyordum.. Olmaması gereken bir durumda, var eden bir baba ile var olanı büyülten, hatta Yücelten Gündoğdu okullarını büyük bir marka haline getiren Gökhan Gündoğdu, kendini yetiştirmiş, toplum yararına hizmet üreten, kaybedilmemesi gereken genç bir yatırımcıydı.
Müşterek dostlarımızın katkısıyla bir araya geldik, tanıştık, sohbet etme olanağı bulduk. Dinledikçe “Bu ülkede böyle gençler de yetişiyor” diye düşündüm. Düşündüğümü de hayata geçirmek İçin, baba ile evlat arasına girilmesini önlemeye çalıştım. Zaten büyültecek bir şey yoktu ama büyültmek isteyenler vardı..
Bugün Gökhan Gündoğdu için bu satırları yazmayı bir görev bildim, gençler örnek alsın diye..
Adana’da bulanık suda balık avlamayı sevenlerin var olduğunu kendi yaşamımda da gördüm.. Çıkar grupları başkalarını karalarken, hatta baba ile oğulu birbirine düşman etmeye çalışıp durumdan vazife çıkarırken bir ailenin huzur ve mutluluğunu değil, kendi çıkarları için her yolun mübah olduğunu görenlere inat, her iki tarafa da itidal tavsiyesinde bulundum.
Sanırım başardım..
Çünkü Gökhan Gündoğdu’nun kendini çok iyi yetiştirmiş, topluma adamış bir kişiliğe sahip olduğunu, genç yaşta çok iyi deneyimlere sahip olduğunu, bilgi birikiminin yüksek oluşunu hayranlıkla gözlemledim..
Bugün bu yazıyı, Gökhan Gündüğdu’ya yanaşmak için değil, halkın Gökhan Gündoğdu’nun Adana gençliğine Gündoğdu okullarının nasıl başarılı hizmetler verdiğini ifade etmek için kaleme aldım. Dilerim, Gökhan Gündoğdu’yu bütün gençler örnek alır..
Yunus Gündoğdu böyle bir evlada sahip olmanın gururunu yaşamasının yanı sıra, daha da önemlisi Adana’da Gündoğdu okulları olması Adanalılar için şanstır ve bu şans iyi kullanılmalıdır.
Gazetecilerin görevi yangına körükle gitmek değil, yangını söndürmektir