NEDEN, NEDEN, NEDEN!

Önce Prof.Dr.Naci Görür’ü tanıyalım.. Kimdir, nerelidir, neler yapmıştır.

Profesör Dr. Naci Görür 1947 yılında Elazığ’da dünyaya gelmiş. 1966 yılında İTÜ (İstanbul Teknik Üniversitesi) Maden Fakültesi’ni kazanan Profesör Dr. Naci Görür, lisansını İTÜ Öğretim Üyesi Aday Adayı Bursu ile tamamlamış. 1971 yılında Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden Y.Mühendis olarak mezun oldu. 1973 yılına kadar İTÜ’de asistan olarak çalışmış.

1973 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nın bursu ile doktora yapmak üzere İngiltere’ye giden Profesör Dr. Naci Görür, London University, Imperial College, Royal School of Mines’da D.I.C. (Diploma of Imperial College), M.Phil. (Master of Philosophy) ve PhD (Doctor of Philosphy) derecelerini almış.

Profesör Dr. Naci Görür 1978’de Türkiye’ye dönerek İTÜ’de çalışmaya başlamış. Bu üniversitede 1983’de doçent, 1989’da profesör olmuş. 1997-2000 yılları arasında Maden Fakültesi’nde dekanlık görevini üstlenmiş. Sedimantoloji ve Deniz Jeolojisi konularında uzman olan Naci Görür, Türkiye’nin sedimenter havzaları, tektoniği ve denizleri hakkında araştırmalar yaptı.Marmara Depremi sonrası en nitelikli araştırmaları yapmış.

1999 depremlerinden sonra Marmara Denizi’nin deprem potansiyelinin açıklığa kavuşturulması için yoğun bir faaliyet gösteren Profesör Dr. Naci Görür, 1983 yılında TÜBİTAK Teşvik Ödülü’nü almış. 1997 yılında Türkiye Bilimler Akademisi’nin (TÜBA) asli üyeliğine seçilmiş, 2004 yılında NATO bilim ödülünü almış.

Yani kendi alanında dünyanın tanıdığı bir bilim adamı..Bakın kendi memleketi Elazığ için ne mücadeleler vermiş, uyarılarda bulunmuş;

“Arkadaşlar, Elazığlı olmam nedeniyle, Elazığ’da bir zamanlar Elazığ’ın depremselliği ile ilgili konferanslar verdim, uyarılar yaptım, Elazığ ve köylerini depreme hazırlayın dedim. Bu konuda kitaplar basıldı. Ama maalesef pek bir şey yapılmadı. Tıpkı İstanbul’da olduğu gibi… Bununla da kalmadık. Yine Elazığlı olan Prof. Namık Çağatay ve İTÜ’deki arkadaşlarla birlikte Bingöl, Elazığ, Malatya, Maraş valilik ve belediye başkanlıklarını ve bu kentlerdeki üniversiteleri bir araya getirdim. Harita Genel Komutanlığını da işe katarak proje hazırladım… TÜBİTAK, DPT gibi bir çok yere başvurduk reddedildi. Halbuki her fay kuşağında depremin er geç geleceği biliniyor. Neden daha ortada deprem yokken oralar ele alınmıyor? Bileniniz var mı?”

Evet.. Asıl sorulması gereken bu.. NEDEN DAHA DEPREM YOKKEN ORALAR ELE ALINMADI BİLENİNİZ VAR MI ?

Sayın profesör çırpınıyor. Bingöl, Elazığ, Malatya, K.Maraş valilik ve belediye başkanlıklarına, üniversitelere başvuruyor.. Herkes bu çırpınışları kulak arkası ediyor.

Sonuç; Onlarca kadın, erkek, gençler ve çocuklar enkaz altında kalarak ağlaya ağlaya, sızlaya, sızlaya, üşüye üşüye can veriyor..Yüzlerce insan yaralanıyor.. Yüzlerce insanın evi başına yıkılıyor..

Sayın Bakan diyor ki “Elazığ’da deprem olur olmaz, biz de İstanbul’da deprem hazırlık toplantısındaydık.  Topkapı Sarayı’ndaki bütün hazinelerin nasıl korunacağından tutun vatandaşlarımızın toplanma yerlerindeki ihtiyaçlarına kadar çok kompleks bir çalışma yapılıyor. İstanbul’da 7,5’lik bir deprem bekliyoruz. Beklenen olası depremin olası senaryosununu ciddi biçimde hazırlıyoruz..” 

Sayın Bakan! Unutmayın siz İçişleri Bakanısınız..

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor