Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru isyan ediyor; Ulusal süt konseyine açıklatılan ve 13 ay boyunca litresi 2.30 liradan çiftçiden satın alınan çiğ sütün, ocak ayından itibaren yüzde 21 oranında zamlanarak 2.80 lira olduğunu söylüyor.
Doğru, çiğ süt üretim maliyetindeki artışa bakılacak olursa yapılan zam, çiftçinin yeni fiyattan tahsilatını yapmadan eriyip, yok olduğunu da ekliyor.
Çiftçiler özet olarak “ Traktörümüze, tarlamıza, hayvanlarımıza,, süt üretimi yaptığımız tesislere haciz geldi” diyor .
Sonuç;
Çiftçiler, yarın Ankara”da buluşacak, “Borçlarımızın holdinglere yapıldığı gibi silinmesini istemiyoruz, faizlerin silinmesini, anaparanın taksitlendirilmesini istiyoruz” diye seslenecekler..
Ne olacak, bilmiyoruz.. Seslerini duyurabilecekler mi, yoksa polis engeline mi takılacaklar göreceğiz..
Fabrikalar teker teker kapatılırken, işsizlik almış başını giderken, ekonomi yerlerde sürünürken, hop kucağımızda bir sorun daha bulduk;
MUHARREM İNCE..
Yapma be bilader!..
Birlik beraberlik beklerken, parçalanmaya yönelik bu hareketin, ihanet, dalalet, hatta hıyanet değilse nedir?
Üç milletvekilinin desteğini aldın, belki önümüzdeki günlerde birkaç milletvekili daha çekersin yanına..
Parçalamaktan, parçalanmaktan başka ne işe yarar!..
Millet burnundan solurken sen, CHP’yi parçalamak isterken, kimin değirmenine su taşıyacaksın..
Ahhh… Atatürk ah.. DÖN GEL, BİRAZ DA CENNET ÖZLESİN SENİ..
Ne güzel seslenmiş, uyarmışsın Türk gençliğini;
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti’ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kasdedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti’ni kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur! (1927)
Z Kuşağı gençler!..
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bu sözleri size yöneliktir.
Bir değil, birkaç defa, ezberleyinceye kadar okuyun..
Ve aklınızdan hiç çıkarmayın..
