Nisan ayının artık ortalarını yaşıyoruz ve yavaş yavaş da sonuna doğru gidiyoruz. Nisan ayı önemli ve özel aylardan bir tanesidir birçok kişi için. Çünkü nisan ayı, bahara adım attığımız hafif hafif yorgunlukları yaşadığımız bir ay olmasına rağmen tabiatın canlandığı bir aydır.
Sokağa çıkıp baktığınızda ağaçların çiçeklerle dolup taşmış halini görürsünüz. Ağaçlarda, toprakta her yerlerde çiçekler en güzel renklerini bu mevsimde açar. Ne çok sıcak ne de soğuk bir aydır. Bu nedenle de özellikle de Adana’da da en sevilen aylardan bir tanesidir. Kavurucu sıcaklar öncesinde insanlara rahat bir nefes imkanı sunar.
Nisan kelimesi zaten adı itibari de insana bir mutluluk verir. Ev hanımları için bahar temizliğinin yapılacağı aydır nisan ayı. Alerjisi olanların sokağa çıkmaktan korkacakları bir aydır aynı zamanda nisan ayı.
Yani herkesin hayatında nisan ayı yer tutmuştur. Herkes için bir anlamı bir önemi vardır bu ayın.
Nisan ayının anlamına ve kökenine baktığımızda da, en eski medeniyetlerden olan Sümerlerde ilk meyveler anlamına gelirken, Akad medeniyetinde nisannus olarak isimlendirilen önemli sayılan aylardan bir tanesidir.
Sanki önemli duraklardan bir tanesi gibidir nisan ayı. Kış mevsiminden çıktık, havalar ısındı ve ılıman bir şekilde devam ederken sıcakların bastıracağı aylara doğru açılan kapılara götürür bizleri. Herkese farklı duygular yaşatan ve insanların hayatlarında önemli bir yeri olan bu ay, birçok şaire de ilham kaynağı olmuştur.
Doğanın yeşillenmeye başladığı, yaz sıcakları öncesinde en yaşanabilir zamanları bize sunan bu güzel ay maalesef ki bu yıl buruk bir akıp gidiyor. İnsanlar malum hastalık sebebi ile evlerindeler, çocuklar okula gitmiyor evlerinde eğitmelerine devam etmeye çalışıyorlar. Geçen yıl bu zamanlar dolup taşanlar parklar bu sene insanın içini burkan bir sessizliğe gömülmüş durumda.
Bir parkın yanından geçtiğinizde ister istemez eski canlılık dolu günleri hatırladığınızda içiniz bir cız ediyor fakat insanlar yeter ki evlerinde kalsınlar, hastalık bir an önce önlensin de parkalara yeniden koşarız, yeniden doğanın keyfine içimize kadar çekeriz.
Parklara gidemeyen çocuklar ise güzel havalarda yapılabilecek en iyi aktivite olan uçurtma keyfi damlarında yaşamaya çalışıyorlar. Özellikle müstakil evlerin yoğun olduğu Sarıçam ve Yüreğir bölgesinde akşamüstü anne babaları ile birlikte uçurtmalarını yapan çocuklar, evlerinin damlarında uçurtmalarını uçurtmaya devam ediyorlar. Hem onlar eğleniyor hem de uçurtma uçuramayanlar gökyüzü kaplayan uçurmaların sunduğu görsel şöleni izlemekten büyük keyif alıyorlar.
Elbette yine parklarda da uçurtma uçuracak günler gelecek ancak şuanda evde kalma, hastalığının yayılmasını önleme vakti…
