Kahramanmaraş merkezli depremde etkilenen on ilden birçok vatandaş evsiz, kıyafetsiz kaldı. Adana Seyhan’da Niyet Akademi çalışanları bu soğukta dışarıda kalan depremzedeleri unutmadı. Niyet Akademi Genel Koordinatörü Ayşegül Yılgör’ün önderliğinde birçok kadın bir araya gelerek depremzedeler için atkı, bere örmeye başlayarak herkese umut oldu. Kadınların yanı sıra Adem Uğur’da bere yapımında kadınlara yardımcı ve destek oluyor.
HABER VE FOTOĞRAFLAR: CANSU ERSOY
ADANA (BÖLGE)-Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenen 10 şehirde büyük yıkım yaşandı.. Yıkım sonucunda birçok insan sokakta kaldı. Depremden etkilenen iller arasında yer alan Adana, tüm dertlerine rağmen evini kaybedip bu soğukta dışarıda kalan vatandaşlar için ellerinden gelen her şeyi yapmaya devam ediyor. Niyet Akademi’de bir araya gelen Adanalı kadınlar soğukta evsiz kalan insanlar ve çocuklar için bere, yelek örmeye başladı. Bu yardım kampanyasına katılmak için birçok kişi gönüllü oldu. Niyet Akademi Genel Koordinatörü Ayşegül Yılgör’ün önderliğinde ve belediyenin desteğiyle başlayan bu proje sayesinde kıyafetsiz kalan vatandaşlarımızın az da olsa kıyafet ihtiyaçları karşılanmış olacak ve bu soğukta üşümemiş olacaklar.
“EKİP ARKADAŞLARIM İLE OTURUP ‘NE YAPABİLİRİZ DE DAHA ÇOK FAYDALI OLABİLİRİZ?’ DİYE DÜŞÜNDÜK”
Niyet Akademi Genel Koordinatörü Ayşegül Yılgör, “Deprem sonrasında enkaz altında kalmayan insanların evlerinden dışarıya üzerlerinde atkı, ceket, bere yani kendilerini sıcak tutacak herhangi bir şey olmadan çıkmaları sonucunda bu fikir doğdu. Hava çok soğuk ve doğal olarak insanlar çok üşüyorlar, kıyafet yardımlarının bölgeye gitmesi çok uzun zaman alıyor. Biz de ekip olarak depremden sonra rutin tüm işlerimizi bıraktık ve bunun üzerine çalışmalara başladık. İlk başta olayın şokuyla bu fikir aklımıza gelmedi. Ama daha sonra ekip arkadaşlarım ile oturup ‘Ne yapabiliriz de daha çok faydalı olabiliriz?’ diye düşündük, fikir alışverişi yaptık. Elimizde yünlerimiz, ipliklerimiz ve şişlerimiz vardı. Hemen aklımıza depremden zarar gören kadın, erkek ve çocuklara bere ya da atkı gibi şeyler örme düşüncesi geldi. Bu ürünleri Adana’da, Hatay’da ya da Maraş’daki insanlara gönderelim dedik. Bir faydamız olsun, insanlar üşümesin istedik” dedi. Yılgör, bu fikir doğduktan hemen sonraki günü arkadaşlarının ellerine iplikleri almaya başladığını ve ellerinden gelen ürünleri örmeye başladıklarını dile getirdi.
“Ben yanlarına geldiğimde ortam o kadar güzeldi ki herkes ‘Bunu daha nasıl yaygınlaştırabiliriz?’ düşüncesindeydi” diyen Yılgör, bunu gerçekten severek, isteye, büyük bir şevkle yaptıklarının gözlerinden okunduğunu söyledi ve bunun gerçekten çok güzel bir şey olduğunu vurguladı.
“ÇOK ESKİLERDEN BERİ KADINLAR HER ZOR ZAMANDA ELLERİNDEN GELEN HER ŞEYİ HER ZAMAN ORTAYA KOYMUŞTUR”
“Ben de ‘Bunu nasıl daha ileriye taşıyabilirim?’ diye düşündüm. Mesleğim gereği kadınların ruhunu çok iyi biliyorum. Çünkü benim işim çoğunlukla kadınlarla” diyen Yılgör, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Çok eskilerden beri kadınlar her zor zamanda ellerinden gelen her şeyi her zaman ortaya koymuştur. Kurtuluş Savaşı zamanında bile kadınlarımızın o savaşta ne kadar aktif rol aldıklarını hepimiz biliyoruz. Birden aklıma bunu çeşitli mecralardan daha çok insana, daha çok kadına duyurursak daha da güzel işler yapabileceğimiz fikri geldi. Çünkü o kadar emindim ki Adanalı kadınlarımızın böyle bir projeye sonuna kadar tüm desteklerini vereceğine. Bize sadece duyurma kısmı kalıyordu. Biz de ne yapmak istediğimizi sosyal medya aracılığıyla Adana halkına duyurduk. Ve inanın duyurduğumuz andan itibaren Adanalı kadınlarımızdan öyle büyük destek aldık ki…”
“HEM ÇOK DUYGULANDIM, MUTLU OLDUM, HÜZÜNLENDİM. BİRÇOK DUYGUYU BİR ARADA YAŞADIM”
Kimi kadının ‘Ben evimde yapıp göndereyim’ dediğini kimisinin de ‘Yün, iplik ihtiyacınız varsa göndereyim’, ‘Adresiniz nerede hemen geleyim’ gibi şeyler söylediğini bildiren Yılgör, “Gerçekten büyük bir ilgi oldu. Ben özellikle Adanalı kadınlarımıza çok teşekkür ediyorum ilgilerinden dolayı. Ama başladığımız günden beri bu Adanalı kadınlar ile sınırlı kalmadı. Şehir dışından bile insanlar arıyor ve ‘Nasıl yardımcı olabilirim? Ben Mersin de yaşıyorum. Burada yapıp size ulaştırsam olur mu? diye soruyor. Hem çok duygulandım, mutlu oldum, hüzünlendim. Birçok duyguyu bir arada yaşadım. Gerçekten ben bu başlattığımız ağın daha da gelişeceğine inanıyorum” dedi.
“EN AZ YİRMİ GÜN BU PROJEMİZE DEVAM ETMEYİ PLANLIYORUZ”
Şu an sadece akademide 15-20 kişi olduğunu ama yardım edenlerin buradakiler ile bitmediğinin altını çizen Yılgör, buraya gelemeyip evinde yapıp gönderen çok sayıda kadın olduğunu da belirtti ve konuşmasını şu şekilde sonlandırdı:
“Sadece benim arkadaşlarım 10-15 kişi ediyor. Onun dışında şehir dışından var, akademi üyeleri var, bunu sosyal medyadan duyup evinden bize destek olan onlarca kişi var. Her geçen gün de bu sayının artacağını düşünüyorum ve öyle de görünüyor. Çünkü biz buna başlayalı resmi olarak daha 1-2 gün oldu. En az yirmi gün bu projemize devam etmeyi planlıyoruz. Umarım o gün zarfında insanlar daha da normale döner ve havalar da biraz olsun ısınır. Gerçekten ülke olarak çok büyük bir acı yaşadık ve bunun altından hep beraber kalkacağımıza inanıyorum. Biz de az çok elimizi taşın altına sokuyoruz. Çünkü belki Adana’da hava sıcaklığı yakın zamanda artacak. Ama Hatay, Maraş, Adıyaman ve daha kırsal kesimlerde soğuklar uzun bir süre daha devam edecek. Elimizden geldiğince tüm ekip arkadaşları olarak tüm rutin işlerimizi bir kenara aldık. Sadece depremzedelere daha çok yardım edebilmek için çabalıyoruz. Şu anda sadece burada 50 ürün yapıldı bugün. Bir de dışarıdan gelenler var büyük ihtimalle burada yapılanları ikiye katlar.”
“BERELERİN YAPIMINA KATKI SAĞLAYAN ADEM UĞUR’DA ELİNDEN GELDİĞİNCE KADINLARA YARDIM EDİYOR”
Örgü yapanlar arasında depremzede olan ya da örgü örmeyi daha bir gün önce öğrenmiş kadınlar var. Ayrıca kadınların yanı sıra depremzedeler için yapılan berelerin örülmesine yardımcı olan bir tane erkek çalışan da bulunuyor. Berelerin yapımına katkı sağlayan Adem Uğur’da elinden geldiğince kadınlara yardım ediyor ve depremzedeler için uğraşıyor. Kadın-erkek demeden tüm akademi birlik içinde çalışıyor.
“ÇOCUKLAR İÇİN BEZ, ÖRGÜ OYUNCAKLAR YAPALIM DİYE DÜŞÜNDÜK”
Örgü örmeyi daha bir gün önce depremzedeler için öğrenen ve Niyet Akademi çalışanlarından biri olan Yasemin Coşkun’da şunları kaydetti:
“Ben daha yeni başladım. Dün bir tane ve bugün de bir tane yaptım. Günde bir tane yapabiliyorum, şimdilik elimden bu geliyor. Normalde ben resim öğretmeniyim. Ama var olan işlerimizi durdurduk ve depremzedelere faydalı olmak üzerine düşündük. Çocuklar için bez, örgü oyuncaklar yapalım diye düşündük. Çünkü ben bir öğretmenim ve işim çocuklarla. Fakat şu an insanları sıcak tutacak ürünlerin öncelikli olduğuna karar kıldık. Ve bu tür ürünler çok daha hızlı, çok daha az zamanımızı alıyor.”
Bu güzel düşünce için başta Niyet Akademi Genel Koordinatörü Ayşegül Yılgör olmak üzere maddi manevi emeği geçen güzel yürekli insanları takdir etmek gerekir.
