‘Okul korkusu’ yaşayan çocuklar için ailelerin yapabileceği şeyler var

Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Doç. Dr. Serkan Güneş, çocukların okul korkusu ve ayrılık kaygısını aşabilmesi için ailelerin de yapabileceği birçok şey olduğunu söyledi.

 

(HABER MERKEZİ)-Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Kliniği Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Serkan Güneş, 5-6 yaşına gelen çocukların büyük bölümünün, kreş, anasınıfı ve ilkokul gibi yeni ortamlara alışmakta zorluk çekmediklerini ancak bazı çocukların annelerine çok bağlı olduğunu belirtti. Doç. Dr. Serkan Güneş, “Böyle çocuklar annesi yanlarında olmadan diğer çocuklarla oynamayabilir, kreş ya da okulda tek başlarına kalmak istemeyebilir. Anne-babalarından ayrılma durumu söz konusu olduğunda aşırı kaygı yaşayan, endişelenen, onlardan ayrı kalmamak için arkadaşlarıyla oynamayan, okula gitmeyen çocuklarda ayrılık kaygısı bozukluğu olarak isimlendirilen sorun söz konusu olabilir” dedi.

UZUN SÜRE DEVAM EDEBİLİR

Doç. Dr. Serkan Güneş ayrılık kaygısı bozukluğu olan çocuklarda evden veya annesinden ayrı kaldığında yaşayabilecekleri durumları “Aşırı bir endişe duyma, anne-babasının başlarına kötü bir olay geleceği veya ölecekleri korkusu, kaybolma ya da kaçırılma kaygıları, ebeveynleri olmadan okula veya başka yerlere gitmeme, gece anne-babasının yanında yatma, evde yalnız kalamama, evden ayrılacağı dönemlerde baş ağrısı, karın ağrısı, mide bulantısı ve kusma gibi bedensel belirtiler” olarak sıraladı. Bu sorunların bazı çocuklarda zamanla düzelme eğilimi gösterebildiğini kaydeden Doç. Dr. Güneş, bazı çocuklarda ise uygun destek sağlanmadığı takdirde uzun süre devam edebileceğini belirtti.

AİLENİN GÖREVLERİ

Çocuklarda ayrılık kaygısı bozukluğunun görülmemesi için ebeveynlere bazı görevler düştüğünü vurgulayan Adana Şehir Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Kliniği Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Serkan Güneş şu bilgileri verdi:

“Öncelikle çocukların güven duyduğu ortamda sağlıklı bir iletişim kurularak yetiştirilmesi gerekir. Ebeveynlerin çocuklarını yanlarından ayırmaması, aşırı kaygılı ve koruyucu olması doğru bir yaklaşım değildir. 3 yaşından sonra çocukların bireysel etkinliklerde bulunmasına destek olunmalıdır. Çocukların kreş ve anasınıfı gibi yaşıtlarıyla ilişki kurabilecekleri sosyal ortamlara gönderilmesi uygundur. Ayrılık kaygısı olan çocuklar anne-babadan kademeli olarak uzaklaştırılabilir. Örneğin; çocuğun ilk olarak diğer odaya gitmesi, daha sonra komşuya ve bakkala gitmesi istenebilir. Çocuğun başarılı çabaları ödüllendirilmelidir.

Okul başlamadan önce çocukları okula özendirmek ve okulla ilgili güzel şeylerden bahsetmek gerekir. Okul dönemi geldiğinde çocuklara eşlik etmek onların kaygılarının azalmasına yardımcı olacaktır. Örneğin; ilk birkaç gün sınıfın kapısında beklemek, sonraki birkaç gün okul bahçesinde beklemek ve daha sonraki günler çocuğa okul sonunda alınacağı güvencesi verilerek okuldan ayrılmak faydalı olabilir. Çocuk okuldayken annesinin nerede olacağı ve acil durumlarda annesine nasıl ulaşacağı hakkında bilgi verilebilir. Çocukların kaygılarına rağmen okula devamlarını sağlamak uygun olacaktır. Ayrıca, ebeveyn, sınıf öğretmeni, rehber öğretmen ve okul idaresi ortak ve kararlı davranmalıdır. Bu konuda çok fazla kaygı yaşayan, ebeveynlerinden hiç ayrılamayan, haftalarca okula gitmeyen çocuklar için bir çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanından yardım almak gerekir. Kaygılarıyla baş etmekte aşırı zorlanan çocuklar için uygun ilaç seçenekleri bulunmaktadır.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Spor