OKULLAR BİLİMSEL EĞİTİM YAPMASI GEREKEN KURUMLARDIR’

(HABER MERKEZİ)-Adana Çocuk ve Kadın Hakları Derneği Başkanı Çiğdem Akça yaptığı yazılı açıklamayla, “ÇEDES Projesi olarak medyada yer bulan ve toplumun pekçok kesiminden tepki alan proje ile ilgili çekincelerini dile getirerek, okullar bilimsel kurumlardır ve öyle de kalmalıdır” dedi.
Çiğdem Akça, “Eğitim sendikalarının ve velilerin onayını almayan bu proje fayda getirmeyecek, daha fazla ayrışmaya neden olacaktır. Okullardaki rehberlik öğretmenlerinin istihdamı arttırılarak bu eğitimler sağlanmalıdır. Şu an da pilot bölge olarak belirlendiğini düşündüğümüz İzmir ilimizde uygulanan, Millî Eğitim Bakanlığı Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında imzalanan “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES)” projesi kapsamında “manevi danışman” olarak görevlendirilen imam, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve Kur’an kursu hocaları, MEB okullarındaki öğrencilere “değerler eğitimi” vereceğini endişe ile takip ediyoruz. İlgili bakanlık tarafından tüm illere yazı gönderilerek uygulanması tarafından görüş bildirildiği iddiası bulunmakta, MEB tarafından konu ile ilgili bir açıklama yapılmadığı bildirilmektedir.” dedi.
ÇEDES PROJESİNİN DETAYLARI NE?
- ÇEDES protokolüne göre projenin amacı, öğrencileri “bilime sevdalı, kültüre meraklı ve duyarlı; millî, ahlaki, insanî, manevi ve kültürel değerlere göre” yetiştirmek. Proje, din görevlilerinin öğrencilere “Değerler Eğitimi” vermesinin önünü açıyor.
- Örneğin okullarda, değerler eğitimi verilmek üzere “değerler kulübü” kurulması ve katılımcı öğrencilerin “temsilci öğretmenler” tarafından belirlenmesi öngörülüyor.
- Ayrıca proje kapsamındaki etkinlikler, “İl ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin onay vermesi” halinde protokol taraflarınca sağlanan okul dışı mekanlarda da gerçekleştirilebiliyor. Bu mekanların hangi mekanlar olacağı yönünde ise herhangi bir tarif ya da kısıt bulunmuyor.
- Diyanet Gençlik Merkezleri’nde yürütülecek faaliyetlerde görev alacak personeller ve gönüllü öğrenciler, il ve ilçe müftülüklerince belirleniyor. Buna göre müftülükler, Diyanet Gençlik Merkezleri’nde yürütülecek “değerler” temalı etkinliklere en az iki kız, iki erkek olmak üzere gönüllü lise ve üniversite öğrencileri seçecek. “Protokolün bu maddesi, cemaat örgütlenmelerinde karşımıza çıkan, ‘Abi ve abla modelini’ anımsatıyor. Maddeye göre, gönüllü öğrenciler, ‘Proje uygulama mekanlarında’ öğrencilere rol modellik yapabilecek. Yine bu mekanların nereler olduğu da belirtilmiyor”
- Ayrıca, Diyanet’in belirlediği görevlilerin veliler ile ayda bir kez bir araya gelmesi amaçlanıyor.
“DİN GÖREVLİLERİ ÇOCUKLARA EĞİTİM VERMEK İÇİN YETKİN Mİ?”
- 2021 yılında imzalanan ÇEDES protokolünde yalnızca ortaokullar ve imam hatip okulları proje kapsamındayken, 2023 yılında imzalanan ek protokolde proje, erken yaştaki ilkokul öğrencileri dahil tüm öğrencileri kapsayacak şekilde genişletildi.
- ÇEDES’e yapılan itirazların başında, pedagojik formasyonu bulunmayan din görevlilerinin çocuklara yetkinlikleri dışında “değerler eğitimi” vermesi geliyor.
- Çocuklar ve gençler üzerinde yapılan çeşitli araştırmalar, erken yaşta verilen dini eğitimin çocukların hayal güçlerini baskıladığını; bağımsız ve eleştirel düşünebilme becerilerini engelleyici nitelikte olduğunu ortaya koyuyor.
- Ayrıca 7 yaş altındaki çocuklara verilecek eğitimin soyut kavramlar üzerinden değil, somut uygulamalar ve interaktif yöntemlerle işlenmesi gerektiği belirtiliyor. Din görevlilerinin ise bunu sağlayabilecek bir pedagojik formasyonu bulunmuyor.
“PEDAGOJİK EĞİTİMİ OLAN ÖĞRETMENLER DEĞERLER EĞİTİMİNİ ANLATMALIDIR”
- 2021-2022 eğitim öğretim yılında; resmî okullarda 975 bin 698, özel okullarda 163 bin 975 öğretmen görev yaptı. Yaklaşık 1 milyon öğretmen de halen atanmayı bekliyor.
- Her okulda bulunan bir rehber öğretmen zaten değerler eğitimi vermektedir, ek ihtiyaç varsa bile bunun atanmayı bekleyen öğretmenlerle karşılanmalıdır.
PROJE GÖNÜLLÜLÜK ESASINA DAYANIYOR
- Basın kanalıyla edindiğimiz bilgilere göre, bu projenin okullarda ne kadar yaygınlaştığı henüz net değil. ( 2021 den beri uygulandığı halde)
- Protokolde, öğrencilerin ÇEDES kapsamındaki tüm çalışmalara “gönüllülük esasına göre” katılım sağlayacağı belirtiliyor.
Millî Eğitim Bakanlığının konu ile ilgili açıklamayı kamuoyu ile paylaşmasını bekliyor, görevi liyakatten yeterli öğretmenlerimizle yürütmesi gerekliliği üzerinde duruyoruz. Çocuklarımızın geleceğimizin güvencesi olduğunu ve onların üzerinde yapılacak çalışmalarda, onların ruhen ve fiziken korunmalarının en temel hakları olduğunu belirtiyoruz.