OKULLARDA ÖZEL YAZARLARIN KİTAPLARININ SATILMASI

Son yıllarda okullarda özel yazarların kitaplarının satılması, eğitim camiasında çeşitli tartışmalara yol açtı. Bu durum, sadece yasal açıdan değil, aynı zamanda eğitim politikaları, etik değerler ve öğrenci gelişimi açısından da önemli bir meseledir.

Öncelikle, Türkiye’de eğitim kuruluşlarının, özellikle de devlet okullarının, ticari faaliyetlerde bulunması kısıtlıdır. 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’na göre, okulların temel amacı eğitimdir ve bu amaca yönelik olmayan faaliyetler sınırlı tutulmalıdır.

Özel yazarların kitaplarının satışı, genellikle bu çerçevede değerlendirilir. Ancak, her yazarın eserlerinin okullarda satışının yasal olup olmadığı, birkaç faktöre bağlıdır.

Okullar, özel yazarlar ile anlaşma yaparak kitaplarını satışa sunabilir. Ancak bu süreçte, Bakanlık’ın belirlediği kurallara uyulması gerekir.

Satışa sunulan kitapların, eğitim müfredatı ile uyumlu olması, yasal bir gereklilik değilse de etik bir zorunluluktur. Öğrencilerin faydalanabileceği, öğretici ve gelişimlerine katkı sağlayacak kitapların tercih edilmesi önemlidir.

Yasal çerçeve bir yana, okullarda özel yazarların kitaplarının satılması, çeşitli etik ve eğitimsel boyutları da beraberinde getirir. Özel yazarların kitapları genellikle popüler kültür ile bağlantılı olup, öğretici nitelik taşımayan içeriklerin yanı sıra, ticari amaç güden unsurlar barındırabilir. Bu durum, öğrencilerin gelişiminde istenmeyen etkilere yol açabilir.

Okul idarelerinin, satılan kitapların içeriğini gözden geçirmesi ve eğitimsel kalitesini sorgulaması önemlidir. Sadece popüler olmakla kalmayıp, öğretici ve öğretim yöntemlerine katkıda bulunan eserlerin tercih edilmesi eğitimin kalitesini artırıcı etki yapar.

Şu sıralar çoğu okulda özel yazarlar gelerek kendi yazdıkları kitaplar için stantlar kuruyorlar ve çoğu sınıf öğretmeni öğrencilerine bu yazarın kitabını almayı zorunlu kılıyor. Çoğunluğa uymak isteyen çocuklar o kitabı satın almak için anne ve babalarından para istiyorlar.

Anne ve babalar da mecburen vermek zorunda kalıyor. İnsanları böyle bir zorunluluk da bırakmak ne kadar doğru?

Veya da ben o yazarın kitabını çocuğuma okutmak zorunda mıyım?

Neden o yazarın kitabını ben çocuğuma okutmak zorunda bırakılıyorum. Çocuklar mahcup olmasın düşüncesiyle anne babalar para hesabı yapmaksızın kabul ediyorlar ancak bu dayatmalar hiç doğru değil.

Tabi bir de özel yazarların okul içlerine girerek stant açmalarına Milli Eğitim Bakanlığı nasıl müsaade ediyor. O zaman kitap çıkaran her yazar okula gelsin, stant açsın öğretmenler, okul idarecileri de mecbur bıraksın çocukları kitap almaya…

Ne güzel bu yazarlar 3-5 okul gezerse karını katlar değil mi?

Okullarda özel yazarların kitaplarının satılmasının, yasal olarak belirli kurallara tabi olsa da, daha çok etik ve eğitimsel açıdan değerlendirilmesi gereken bir konu olduğunu düşünüyorum .

Eğitim kurumları, öğrencilere en iyi eğitimi sunmak adına bu durumu dikkatli bir şekilde ele almalı, kaliteli ve öğretici içeriklere yönelmelidir.

Böylelikle, sadece yasal bir yükümlülüğü yerine getirmekle kalmayıp, öğrencilerin gelişimlerine de değer katacak bir yaklaşım benimsemiş olurlar. Tabi benimsemek isterlerse!

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Spor