ÖLÜME DAVETİYE ÇIKARIYOR

Gazeteciler zor bir meslek… Gazetecinin temel görevi, gerçekleri nesnel bir biçimde, çarpıtmadan, sansürlemeden aktarmaktır. Öte yandan gazeteciler, toplumun üstün yararını gözeterek sadece yaşadıkları il sınırları içinde değil, her nereye giderlerse gitsinler o yerde gördükleri aksaklıkları, eksiklikleri ve hataları mutlaka dile getirmediler. Bunu kendi için değil elbette toplumunun yararı yapmalıdır.
Adana’dan uzakta Karadeniz’in güzel ili Samsun’a gittiğim sırada gördüğüm bir durum beni bir hayli üzdü. Samsun’a tatil nedeni ile gitmem sebebi ile gezme fırsatım oldu. Samsun, Karadeniz’in önemli kentlerinden bir tanesidir. Bu kentte, demiryolu taşımacılığı aktif olarak kullanılıyor. Yolcu taşımacılığından ziyade yük taşımacılığında daha çok demiryolu tercih ediliyor. Bu nedenle trenler sürekli olarak raylarda oradan oraya taşımacılığa devam ediyorlar.
Demiryolu taşımacılığının bu kadar yoğun olarak yapıldığı bir şehirde gördüğüm bir aksaklık ve bir o kadar da vurdumduymazlık beni bir hayli şaşırttı. Derebahçe semtinin içinden geçen demiryolu kısmında uzun zamandan bu yana trenlerin gelişi esnasında trafiği durduran bariyerler bulunmuyor. Gerek vatandaşlar gerekse de araçlar hasbelkader trenin sesini fark ederlerse ancak o zaman tren yolundan geçmiyorlar. Aksi durumda da tren yolunda herhangi bir bariyer ve güvenlik görevlisi olmadığı için kazalar kaçınılmaz oluyor.
O semtte oturanlar defalarca kazalara şahit oldukları için bu noktaya bariyer yapılması için defalarca yetkililere ulaşmaya çalışmışlar. Bu çalışmaları neticesiz kalınca durumu CİMER’e yazıp, çözüm bulunmasını istemişler. Normalde vatandaşı ciddiye almayan yetkililer, durum CİMER’e intikal edince şikayet sahiplerine ulaşarak, bariyerlerin İspanya’da yapıldığını, yapımının daha çok zaman alacağını bir süre daha araçların ve yayaların yolda dikkat olarak karşıdan karşıya geçmeleri tavsiyesinde bulunmuşlar.
Çok düşündürücü geldi bana bu durum. Yazımın başında da dediğim gibi gazetecilik işi toplum yararı gözetilerek yapılır. Bu nedenle nerede sorun, sıkıntı varsa gazeteci o sorunu dile getirmekle görevlidir. Ben de şimdi buradan soruyorum o yetkililere, siz orada millete akıl verene kadar önleminiz alsanız daha iyi olmaz mı?
Dediğinizi kabul etsin vatandaş… Tamam o bariyerler, Türkiye’de yapılmıyor. Türkiye’ye gelmesi de zaman alacak bunu da anlamaya çalışalım. Yani tek çözüm bariyerlerin gelmesini beklemek mi. Koskoca TCDDY, o noktaya trenin geldiği zaman trafiği durduracak bir görevli koyamıyor mu?
O görevli için konteyner bir kulübe yaparak o bariyerler gelene kadar oradaki riski en azına indirecek bir görevli koymak çok mu zor? O noktada kaç tane kaza olduğunu, araçların trenin altında nasıl ezildiğini vatandaşlar defalarca dile getirdi. Sadece CİMER’e yazıldığını görünce ciddiye aldığınız vatandaşların aklıyla olmayın.
Trenler tonlarca yük taşıdıkları için ani fren yapmaları mümkün değil. Bunu 5 yaşındaki çocuk bile biliyor. O geçitte bir araç ile karşılaştığında duramayan tren mecburen aracı ezip geçmek zorunda kalıyor. Araç sürücüleri de bu gibi bir durumla karşılaştıkları korku ve panik ile araçlarını hareket dahi ettiremiyorlar.
Buradan ricam Karadeniz’in incisi denilen, modern oluşumları ile doğal güzellikleri ile özellikle de Cumhuriyet’in ateşinin yakıldığı, herkesin mutlaka gelip görmek istediği bu güzel şehre bunu yaşatmayın.
Madem bariyerler zaman alıyor en azından oraya bir görevli koyun. Bu yüzyılda insanları öylece çaresiz bırakmayın.