ORDU’NUN DERELERİ VE ORDU’NUN VALİSİ
Çocukluğumuzda pek sık dinlediğimiz türkülerden biriydi:
“Ordu’nun dereleri/Aksa yukarı aksa/Vermem seni ellere/Ordu üstüme kalksa/Sürmelim ammannn!”
Adana dışında bildiğim şehir sayısı sınırlıydı; akrabamızdan dolayı İstanbul, Celal Bayar’dan dolayı Ankara, pastırma-sucuktan dolayı Kayseri, bir de yakınlarımızın askerlik yaptığı Elazığ, Diyarbakır, Akseki, Kars ve belki bir-iki kent daha…
Ordu, benim için kent falan değil, askerlerin en kalabalık olduğu yerdi. Çok büyük alana yayılmıştı ve içinde dereler vardı. Yazın susuz kalan askerler derelerin alt çığırlarından testiye doldurdukları suyu yukarı taşımaktan yoruluyordu. Bu nedenle de, “Ahhh, keşke şu dere yukarı doğru aksa da kollarımızı koparan testi derdinden kurtulsak” diye hayal kurarlardı. Bu düşüncem taaa İlkokul dördüncü sınıfa kadar sürdü. Askerlikle bağdaştırdığım ordunun aynı zamanda Ordu Kenti olduğunu öğrendiğimde duyduğum heyecanı, Kristof Kolomb Amerika’yı Hindistan niyetine keşfettiği zaman bile duymamıştır.
Derenin yukarı akmasının “Niyete kuvvet” kapsamında olduğunu da o zaman kavrayabilmiştim. Bazen de, Sihirbaz Zati Sungur’un dereyi yukarı akıtıp akıtamayacağını da düşündüğüm olmuştu. Merhum Adana’ya geldiğinde daha ilk numarasını yapmadan önce “Sihir diye bir şey yok, herşey teknolojiye de kullanarak göz boyama ve kandırmacadan ibaret” anlamındaki açıklaması üzerine , kendi kendime, “Aamaaan canım, boşver…” dedim, “Bırak dereler istediği gibi aksın…”
Aradan altmış yılı aşkın süre geçti. Bir de baktım ki, Ordu’da dereleri yukarı akıtmaya çalışanlar olmuş. Anladınız değil mi? Ordu’nun Sayın Valisi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın uçağa VIP’ten binmesini Çelik Kuvvet barikatıyla engellemiş.
Amaç?..
Amaç ne olabilir?
Kıyı kenardan gelip de çok kısa sürede inanılmaz ilgi ve itibar kazanan Ekrem İmamoğlu’nu zedelemekten başka bir şey olabilir mi?
Elbette VIP salonunun nizamı var, intizamı var. Buradan yararlanacaklar arasında büyükşehir belediye eski başkanları da bulunuyor. İmamoğlu, YSK tarafından seçim galibi ilan edilip bu makama oturmuş. Kararları uygulanmış. Meclis gündemini belirlemiş. Öneriler vermiş, verilen önerileri değerlendirmiş. Vazgeçtik!.. Sayın Ordu Valisi de herkes gibi duymuştur ki, Sayın İmamoğlu dört milyonun çok üstünde oy almış siyasi otoritedir. Gittiği her yerde binler, on binler peşine takılmakta.
Ordu havaalanına geldiğinde de arkasında böyle bir kalabalık ve heyecanlı vatandaş topluluğu vardı ve aralarında kötü niyetli de olabilirdi. En azından güvenlik saikiyle VIP zaten kullanılmalıydı.
Pek ala!.. Olan oldu da ne oldu? İmamoğlu oy mu kaybetti? İtibar mı yitirdi? Hayır!.. Tam tersi oldu; mağdur başkanın sempatisi de, oyu da biraz daha yükseldi.
Diyorum ki, çocukluğumun hayali gerçekleşti; Ordunun dereleri yukarı aktı. Zati Sungur’un yapamayacağı mucize ortaya çıktı.Teşekkürler Sayın Ordu Valisi.