ÖZEL HASTANELER GÜNDEMDE BÜLENT ÖZÜLKÜ SAVUNMADA!

Adana Tabip Odası Başkanı Dr.Selahattin Menteş, Özel Güney Hastanesi’nin kapatılmasıyla doktor ve çalşanların hak kaybına uğrayacağını belirtmesinden sonra, hastane sahibi Bülent Özülkü de, yazılı bir açıklama ile savunmaya geçti.. Bu arada, HDP de hastaneler konusunu gündeme taşıdı.
(HABER MERKEZİ)-Adana Tabip Odası Başkanı Uzm.Dr.Selahattin Menteş’in Özel Güney Adana Hastanesi’nin kapanacağı duyumu üzerine, hastane çalışanları ve hekimlerinin hak kaybı yaşama endişeleri olduğunu açıklamasından sonra, hastane sahibi Bülent Özülkü, savunmaya geçerken, HDP de sağlık konusunu Meclis gündemine taşıdı.
MENTEŞ NE DEMİŞTİ?
Uzm. Dr. Selahattin Menteş, yetkililerin çalışan mağduriyetini önlemek için ve o bölgedeki halkın yakın hastane ihtiyacını gözeterek önlem alınması gerektiğine söylemiş ”Hekimlerin ve sağlık emekçilerinin haklarının takipçisiyiz. Kimse hekimleri ve sağlık emekçilerini mağdur etmeyi aklından geçirmesin” demişti.
Adana’nın güney mahallesinde bulunan Özel Güney Adana Hastanesinin çok geniş bir kesime hizmet verdiğini de belirten Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Selahattin Menteş, Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Figen Doğan Güneş ile birlikte incelemelerde bulunmak için geldikleri hastanenin, adeta hayalete dönmüş olduğunu belirterek, bu sözün kafalarda soru işareti yaratmış şöyle devam etmişti;
“Hastane bu bölgedeki hastalarımıza hizmet veriyor, burada hastane olmaması düşünülemez. Sadece hastalar da değil, hastane kapatılmasının çevrede bulunan esnaf ve eczanelerin de mağduriyetine yol açacaktır. Pahalılığın boy gösterdiği bu dönemde insanların ticari yönden de daha büyük sıkıntılar yaşamasına neden olacaktır. Bu çevrede yaşayan insanların hasta olduklarında gidecekleri her hangi bir hastane yok. Hastanelerin kapanması çağdışı bir durumdur. Toplumun sağlık ihtiyacı hastaneler kapatılarak değil, modernize edilerek karşılanır. Hastaneler milli bir servettir, ziyan olmamalıdır. Umuyoruz ki burası tekrar bir hastane olarak hizmet vermeye devam eder.”
ÖZÜLKÜ’NÜN SAVUNMASI
Hastane sahibi Şükrü Bülent Özülkü de konuya ilişkin dün yazılı bir savunma ile kamuoyuna şu açıklamayı yaptı;
“Sayın Tabipler Odası’nın değerli mensupları;
Özel Güney Adana Hastanemiz ile ilgili olarak yapmış olduğunuz açıklamalara cevaben aşağıdaki satırları yazma ihtiyacı duydum.
Ben Bülent Özülkü olarak 2004 yılında Özel Güney Adana halkına verdiğim sözde durarak hastanemizi açtım. 12 yıldır her türlü zorluklara rağmen bugünlere geldik. Hastanemizde çalışan bütün elemanlarımızı Güney Adana halkından seçerek hastalarımızdan en küçük rakamlarla hatta genelde durumu müsait olmayan hastalarımızdan ücret dahi talep etmeden bu süreci yönettik.
Fark almadığımızdan SSK ağırlıklı çalıştığımızdan sizin çok değerli üyelerinize yaptığımız her türlü çağrılara rağmen doktor teminini sağlayamadık bu sürecin en büyük sebebi bu oldu.
Sizler vatandaşın yanında olan odalarsınız ya; doktor arkadaşlar, ismini şimdilik vermeyeceğim hastanelerde 30-50 bin liraya ameliyatlar yaparken bizim hastanelerde bu işlemleri birkaç bin liraya yapmamız kıymetli sosyalist geçinen doktor arkadaşların işine gelmedi.
Oda olarak size soruyorum fark olarak bıçak parası özel hastanelerin neler aldığını gayet iyi biliyorsunuz, madem vatandaşı bu kadar düşünüyorsunuz biz kurumları ayakta tutmaya çalışırken 10-20 kat fazlası ile yapılan rant işlerine niye müdahale etmeniz, niye 12 yıldır bu Bülent Özülkü bu rakamlarla bu işleri yapıyor yardımcı olalım bir gün olsun derdimizi dinlemediniz, şimdi geliyorsunuz hastanemizde gizli resimler çekip duygusal laflar yaparak siyasi şov yapıyorsunuz.
Şimdi size açık olarak dürüstçe ve mertçe şunu söylüyorum. Bu hastanede çalışan hiçbir işçimizi mağdur etmeden teminatla tazminatlarını ödeyeceğiz. Yaptığınız gibi şov olsun diye değil, adam olduğum için insanlığım için yapıyorum.
Son olarak size açık çek vererek söylüyorum, hastanede orada hazır sizi bekliyoruz. 12 yıl ben çalıştırdım, bugün şimdi de size bırakayım siz çalıştırın, bu işler lafla değil icraatla oluyor. Sizlerin ve saygıdeğer Adana halkının bilgilerine sunarım.”
HDP’DEN SORU ÖNERGESİ
Sağlık hizmetlerinde yaşanan sorunlar hızla artarken, HDP de devreye girerek Sağlık Bakanlığı”na bir soru önergesi verdi.HDP Grup Başkan Vekili Meral Danış Beştaş, Sağlık Bakanı
Fahrettin Koca”nın cevaplaması amacıyla şu soruları yöneltti;
“İktidarın sağlık politikalarında şehir hastaneleri başta olmak üzere uygulamaya koyduğu yöntemlerin, yurttaşların sağlığa erişim haklarını sekteye uğrattığı gözlemlenmektedir. Aile hekimliği sistemine de yeterli özen gösterilmediği için hasta yığılmaları yaşandığı dile getirilen sorunlar arasında yer almaktadır.
2020 yılı verilerine göre aktif hizmet veren 1534 hastaneden 900’ünü Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastaneler oluştururken üniversite hastane sayısı 68, özel hastane sayısı ise 566 olarak ifade edilmektedir. AKP‘nin iktidara geldiği 2002’de özel hastane sayısı ise 271 olarak kayıtlara geçmiştir.
Yine özellikle diş sağlığı sorunları yaşayan yurttaşların Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri’nden (ADSM) randevu alamadığı da gelen şikayetler arasındadır. Bilhassa ADSM’lerde 15 dakikada bir randevu verilmesi şeklinde getirilen çözümün yetersiz olduğu diş muayene ve tedavisinin uzun sürmesinden kaynaklı yığılmaların meydana geldiği de ifade edilmektedir.
Elbette MHRS sistemi üzerinden randevu sorunları da can alıcı boyuttadır. Verilen randevu sayı ve süreleri nazara alındığında her bir hastaya beş dakika gibi bir süre düşüyor oluşu; muayene ve tedavi süreçlerinin aksadığına işaret etmektedir. Merkezi Hekim Randevu Sistemi’ndeki (MHRS) randevu aralığının 5 dakikaya düşürülmesine karşı harekete geçen Türk Tabipleri Birliği ve tabip odaları, “5 dakikada hekimlik yapılmaz, sağlık 5 dakikaya sığmaz” diyerek birçok ilde basın açıklamaları düzenlemiş, ayrıca düzenlemeyi idare mahkemelerine taşımıştı. Eskişehir 1. İdare Mahkemesi 5 dakikada 1 randevu uygulamasının yürütmesini durdurma yönünde karar vermişti.
Kararın gerekçesinde hem düzenlemede herhangi bir bilimsel temel ve kamu yararı olmadığına, hem uygulama sonrası hekimler ile hastalar arasında yaşanan sorunlara, hem de ‘hasta yoğunluğu’nun bir gerekçe sayılamayacağına dikkat çekilerek “Hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin uygulanmaya devam edilmesi halinde, kamu sağlığının etkileneceği, dolayısıyla kamu sağlığı açısından maddi ve manevi yönlerden telafisi güç zararlar doğacağı açıktır” denilmiştir. Ancak bir yargı kararı olmasına, yurttaşlardan çok sayıda şikayet başvurusu bulunmasına rağmen bu konuda bir gelişme yaşanmamıştır.
Bu bağlamda;
1- 2022 yılı verilerine göre Türkiye’de toplam kaç hastane bulunmaktadır? Bu hastanelerin kaçı devlet, kaçı üniversite ve kaçı özel hastane statüsündedir?
2- 2022 yılı verilerine göre Türkiye’de toplam kaç ağız ve diş sağlığı merkezi bulunmaktadır? Bu merkezlerin kaçı devlet, kaçı üniversite ve kaçı özel hastane statüsündedir?
3- 2022 yılı verilerine göre Türkiye’de toplam kaç çocuk hastanesi bulunmaktadır? Bu hastanelerin kaçı devlet, kaçı üniversite ve kaçı özel hastane statüsündedir?
4- 2022 yılı verilerine göre Türkiye’de toplam kaç kanser hastanesi bulunmaktadır? Bu hastanelerin kaçı devlet, kaçı üniversite ve kaçı özel hastane statüsündedir?
5- 2022 yılı verilerine göre bir günde MHRS sistemi üzerinden kaç başvuru yapılmaktadır? Bu başvuru yapanlardan kaçına randevu verilebilmektedir?
6- 2022 yılı verilerine göre bir günde ADSM sistemi üzerinden kaç başvuru yapılmaktadır? Bu başvuru yapanlardan kaçına randevu verilebilmektedir?
7- MHRS ve ADSM üzerinden bir gün için verilen randevu sayısına göre bir hekime kaç hasta düşmektedir?
8- MHRS ve ADSM üzerinden bir gün için verilen randevu sayısı ile hekim başına düşen hasta sayısı oranlandığı vakit, bir hasta için denk gelen muayene süresi ortalama nedir?
9- Her hasta için MHRS üzerinden ve ADSM üzerinden alınan randevular için 5 ve 15’er dakikalık muayene süresi verildiğine dair iddialar bağlamında, bu süreler muayene ve tedavi için elverişli midir?
10- Muayene sürelerinin yetersizliği hakkında Bakanlık birimlerinize ve CİMER’e yapılan şikayet başvuru sayısı, son bir yıl bazında, nedir?
11- Muayene sürelerinin yetersizliği hakkında Eskişehir 1. İdare Mahkemesi tarafından verilen karar neden uygulanmamaktadır?
12- Halihazırda uzman hekim eksiği olan hastane sayısı nedir? Bunlar hangi hastanelerdir ve hangi hastanelerde hangi uzmanlık dallarında eksiklik bulunmaktadır?
13- Hekim eksikliklerinin giderilmesi adına bir çalışma yürütülmekte midir?
14- MHRS ve ADSM üzerinden randevu alınamamasına dair tedbirler kapsamında bir çalışma yürütülecek midir?
15- Muayene ve tedavi sürelerinin makul sürelere dönüştürülmesi için bir çalışma yürütülecek midir?
16- Ek randevular ile rutin randevuların çakışmasını önleyici tedbirler alınacak mıdır?
17- Halihazırda kaç kişi tamamlayıcı sağlık sigortası kapsamındadır?