PAMUKLA SAADET YOLUNDA ÖNEMLİ KİLOMETRE TAŞLARI

Fransa,  günümüzden 170 yıl kadar önce, Adana ve çevresine sahiplenmeyi kafasına koymuş, bu uğurda ciddi bir takım teşebbüsleri başlatmıştı… Devir, Adana’da, Mısırlı İbrahim Paşa Devri idi… Mısırlı, aslında işgalciydi.1832 Ağustos veya Eylül’ünde Adana’ya gelmişti. Çok kısa sürede kendisini sevdirdi, saydırdı ve yöre halkı üzerinde saygınlığını ispatladı…

Peki, kimdi Mısırlı İbrahim Paşa? Osmanlı Devleti gibi bir muazzam İmparatorluğa kafa tutabilecek kadar gücü nereden almıştı? Halk neden sevmiş, neden saygı duymuştu?..  Kısaca bahsedelim; daha gelir gelmez idari zaaf içinde, haydut-eşkıya kontrolündeki ve rüşvetçi devlet memrlarının baskısı altında inleyen Adana’nın adalet ve asayiş sorunlarına el attı. Hakimlere çok yüksek ücret ödeyerek vicdani kararları garantiye aldı. Ağır cezaları ayrıca bir üst kurula onaylatıyor, daha ağırlarını bizzat inceliyordu.Tarımı kalkındırdı. Şeker kamışı ve pamuk cinslerini geliştirdi. Adana üretimine artık Adanalı yetişemez olmuştu. Mısır, Tunus ve Sudandan getirdiği uzman ve teknisyenlerle hem verimi hem de ürün niteliğini adamakıllı yükseltti. Adana zengin oldu, halk huzur buldu. 

İbrahim artık gönüllerin aslanı olmuştu. Çevre illerde de namı yürümüştü. O kadar seviliyordu ki, Koca Osmanlı Mısırlı ile mücadele edemez hale gelmiş, hatta Mısırlı’nın Orta Anadolu’yu da eline geçirmesinden ürker olmuştu. Gelişmeler, bölgemize göz koyan Fransız ile, Ortadoğu Petrollerine göz koyan İngilizi rahatsız etti. Bir araya geldiler. Osmanlı Sarayı’ndan destur isteyip muazzam bir donanma ile harekete geçtiler.

Mısırlı, baktı ki baş edemeyecek, ortak donanma İskenderun’a yaklaşırken ani bir kararla ve hızla çekip gitti. Geride, modern, huzurlu, zengin, çok iyi pamuk, keten ve şeker kamışı yetiştirebilen bir  Çukurova bırakmıştı.

LANGLOİS  GÖREVDE

Hasta Osmanlı’nın adam olacağı yoktu. Fransa, göz koyduğu Adana Bölgesi’ne bir şekilde sahiplenme  planlarını uygulamaya koymuştu ve üstelik gelmeden önce bazı yatırımları ve düzenlemeleri dost görünüşü ile Osmanlı’ya yaptırmayı düşünüyordu. Yazılarımızda pek sık bahsettiğimiz Langluva, bölgemizde etraflı bir araştırma yapmak üzere Fransa Devleti tarafından görevlendirildi. Eline bol para ve yardımcılar verildi. Görev, 19 mayıs 1852 günü başladı.

170 yıl önce kültür merakını kim kaybetmiş ki Fransız bulsun. Üstelik, dünyada bu kadar yer dururken, sen gel, gel de, sadece bizim bölgeyi seç ve burada iki buçuk seneyi aşkın sürede dağ-taş deme; dere-tepe deme, adım adım dolaş… Tabii anladınız: amaç, nasıl olsa eline geçireceği Adana’yı Fransa şimdiden iyice tanımak istiyor ki, gelip konduğu gün işe hazır planlarla başlasın!.. Langluva, bulgularını çok detaylı bir kitapta topladı ve eserini 1861 yılında baskıya verdi.

AMERİKAN İÇ SAVAŞI VE ADANA’YA YARARI

Tam o sırada, Amerika’da kıyamet koptu!.. Kuzeyliler ve Güneyliler kapıştı. Savaşın yıllarca süreceği belli idi, nitekim öyle oldu. İngilizi lordlarla dolduran, Fransızı zengin eden Amerikan pamuğu artık ithal edilemiyordu. Avrupa pamuksuz kalmıştı. Daha savaş patlamadan koşup geldikleri Osmanlı sarayı’ndan büyük imkanlar kopardılar. Örneğin, ihracat vergisi azaltıldı. Devlet arazileri pamuk ekimine tahsis edildi.

O yıllarda Adana’da üretilen pamuk Mısır’dakinden fazla idi.

Adana bir anda dünya yıldızı haline gelmişti. Avrupalılar birbirleri ile rekabete giriştiler. 170 kadar Avrupalı aile Adana’ya yerleşti, üst üste konsolosluklar açıldı. Bildiklerimiz arasında Amerikan, İngiliz, Avusturya, Fransız, Hollanda, İran, İtalyan konsoloslukları oldukça faaldiler. Ardından yabancı banka şubeleri doldurdu. Dünyanın her yerine Adana damgalı mektuplar ulaşıyordu artık. Adana zenginleşiyor, giderek Avrupai bir kent görünüşü hakim oluyordu.

1860’lı yılların sonuna kadar dünyanın pamuk merkezi niteliğini koruyan kent, Amerikan İç Savaşı’ndan sonra da, azalmış ta olsa önemini korudu. Adana borsası, dünya pamuk borsasının göstergesi oldu. 1980’lere dek, Dünya pamukçuları Japonya Sampin ve Adana borsalarından çıkan günlük fiyat endeksi ile yön buldu.

Bugün ne yazık ki Beyaz Altın olarak isim yapmış Adana Pamuğu kent ekonomisindeki önemini yitirmiş durumda. Önümüzdeki günlerde nedenlerine değineceğiz.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor