PAŞA: BEN TAYİN ETMEYEYİM YÖNETİCİNİZİ KENDİNİZ SEÇİN
Fevzi Paşa’nın mütebessim onayı ile silah meselesi noktalanmış oldu. Kongre sonrasında görevlendirilen Hulusi Bey’in (Akdağ) Malatya’dan getirdiği 500 silah büyük bir sevinç yaratmıştı.
5 Ağustos’u anlatırken birinci oturumun sonuna doğru Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Reisi Bölge İstihbarat Müdürü ve Yeni Adana Gazetesi sahibi Ahmet Remzi (Yüreğir) Bey’in konuşmasına değinmek gerek. Ahmet Remzi Bey; Ermenilerin Kâhyaoğlu Çiftliğinde 90 Camili ve Dedepınarı köylerinde de 200-225’e kadar Türk’ün canına vahşice kıydığını ve ayrıca münferit sayısız cinayet işlediklerini anlattı ve sözlerini şöyle bağladı: “Fransızlar, bütün bu katliamlara ve tecavüz dahil her türlü haksızlığa müsamaha etmişlerdir.” Konuşmadan etkilenen Mustafa Kemal Paşa görüşünü şöyle açıkladı: “Bu şehitlerimiz vatan kurbanıdır ve bize hız vermişlerdir. Tanrının inayetiyle düşmanı topraklarımızdan kovduktan sonra bu ve buna benzer bütün acılarımızı unutacağız.”
Paşa bunan sonra müfreze komutanlarııyla görüşüp cephelerin durumu, beklentileri, programları ve gereksinimleri hakkında bilgi aldı. İlgillere, karşılanabilecek ihtiyaçların sağlanması için talimat verdi. Kongrenin birinci toplantısı bu şekilde tamamlnmıştı.
VALİ VE BELEDİYE BAŞKANI SEÇİLDİ
Yemekten sonra İkinci Oturuma geçildi. Gündemde, askeriyeyi de yönlendirecek sivil idare yöneticisinin tayini de vardı. Adanalı delegeler, “Paşam, sayenizde silah ve mühimmat sorunumuz çözülüyor. Şimdi sizden ricamız, Pozantı’nın bağımsız bir liva (sancak) olarak ilan edilmesi ve başına askerimizi sevk ve idare edecek, halkımızın sorunlarıyla ilgilenebilecek lider tayin etmenizdir” şeklinde istekte bulundular. Ulu Önder teklifi olumlu karşıladı ve kısa bir süre düşündükten sonra, “Güzel Adana şimdi işgal altındadır. Biz burada yeniden bir vilayet teşkilatı kuralım. Bu suretle Adana’yı burada millî bir hareket merkezi ve vilayet teşkilatı olarak vücuda getirmiş oluruz. Böylece bütün kaza ve nahiyeleri de buradan bir elden idare etmek imkan dahiline girer.” Paşa’nın bu sözleri uzun uzun alkışlandı ve fikir de oy birliğiylr anında kabul edildi. Paşa, paralel istek konusunda da şöyle konuştu: Yönetici isteğinize gelince, benim tayin edeceğim kişi bölgeyi yeterince bilemeyebilir. Halkın gelenek ve görevlerine yabancı olabilir. Olup bitenleri kavraması zaman alabilir. Doğrusu, kendi yöneticinizi kendinizin seçmesidir. Şimdi sizden ricam şudur; aranızdan bir heyet seçilsin. Bu heyet vilayetin mülki amirlerini bir liste halinde tespit etsin. Bu listeyi genel kurulun oylarına sunalım. Liste Onaylanırsa vilayetin mülki amirleri de seçilmiş ve derhal vazifeye başlamış olacaklardır.
Denilebilir ki, Mustafa Kemal Paşa’nın Türkiye Büyük Milletinde, kürsü üzerine astırdığı “Hakimiyet bila kayd-ü-şart milletindir” panosu, ilk kez Pozantı’da soyuttan somuta geçiyor, yani egemenliğin kayıtsız koşulsuz millete ait olduğu altı çizilerek vurgulanıyordu. Günümüzde, “Atatürk de tek adamdı” diyebilen cahil zümreye en güzel karşılığı Paşa 99 yıl önce zaten bu şeklide vermiş oluyordu.
Mustafa Kemal Paşa’nın, isteği doğrultusunda kurulan heyet üyelerine, istasyon binasındaki odayı göstererek “Şimdi de lütfen şu odaya birer birer geçerek kimi vali olarak görmek istediğinizi oylayınız” dedi. Oylamadan İsmail Safa (Özler) çıktı. Ancak İsmail Safa Bey yaşı ve sağlığı itibariyle bu göreve uygun olmayacağını özür dileyerek bildirdi.
Başta, Kırıklı’dan Süleyman Bey ile
Karaisalı’dan Menemencioğlu Adil Bey olmak üzere birkaç kişi Ahmet Remzi Bey’i
destekleyince orada bulunan herkes “Safa Bey!..” diye bağırdı. Tezahürat şiddetlenince İsmail Safa Bey “Paşam
bir şartla kabul ederim. Yerime asıl vali gönderilinceye kadar vekil olarak
görevde kalırım” dedi. İstemi, alkışlarla onaylanınca Vilayet
Teşkilatı şu isimlerle hazırlanıp Paşa’ya sunuldu:
Vâli Vekili : İsmail Safa (Özler)
Mektupçu : Süleyman Faik (Çelik)
Kadı : Kadı-zâde Feyzi (Oldaç)
Defterdar vekili : Hasan (Aktaş)
Sıhhiye Müdürü : Dr.Osman Hayri (Kasal)
Maârif Müdürü : Muallim Agâh (Doğrul)
Ziraat ve Orman Müdürü : Halil
Tapu Müdürü : Mustafa Nuri
Jandarma Kumandanı : Binbaşı Cemil
Polis Müdür Vekili : Komiser Mahmud
Belediye Başkanı : Dıblan-zâde Mehmet
Fuad.
Kongre Başkanı M.Kemal Paşa listeyi Kongre Üelerine okuyarak görüş
bildirilmesini istedi. Her hangi bir öneri gelmeyice oylamaya geçildi ve
isimler teklif edildiği şekliyle, oy birliğiyle kabul edildi. Böylece Adana Vilayet ve Belediyesi, 5
Ağustos 1920 günü Pozantı’da kurulmuş oldu. O güne dek bucak merkezi olan
Pozantı artık Adana Vilayet Merkeziydi. İsmail Safa Bey mutasarrıf ve
kaymakamlıklara yapılacak tayinler üzerinde de durmuş ve bu vazifelerin kimlere
verileceğini kararlaştırmıştı. O tarihlerde üç mutasarrıflık vardı. Bunlara
aşağıdaki şahıslar tayin edilmiştir .
Mersin Mutasarrıflığına : Rauf Bey, Osmaniye
Mutasarrıflığına : Hüsnü Bey, Kozan
Mutasarrıflığına : Abdulaziz Naim Bey atandı.
Devam Edecek
FOTOĞRAFALTLARI
İSMAİL SAFA BEY: Özel heyet tarafından Vali olarak seçilen İsmail Safa Bey yaşı ve sağlığınıı öne sürerek görev almak istemediyse de yoğun ısrar üzerine “Vekil” olarak bir süreliğine görevi üstlendi.
DIBLANZADE MEHMET FUAD BEY: Kongre tarafından oy birliği ile kabul edilen listede, Dıblanzade Mehmet Fuad Bey Kurtuluş Savaşı süreci ve Kurtuluş sonrasında Adana’nın ilk Belediye Başkanı oldu.
KONGRE ÜYELERİNİN BİR KISMI: Erzurum ve Sivas’tan sonra Pozantı’da yapılan Kongreye katılım çok geniş oldu. O gün çekilen birkaç fotoğraftan biri olan belgedeki isimleri, Merhum Gazeteci Abimiz Yusuf Ayhan belirlemişti. Yazalım; 3- Eşraftan Suphi Paşa, 4- Eşraftan Karadayı İsmail Efendi, 5- Eşraftan Ramazanoğlu Kadri Bey, 6- Gazteci Ferid Celal Bey (Güven), 8- Yeni Adana Gazetesi Sahibi Ahmet Remzi Bey (Yüreğir), 12- Ceyhanlı Çerkez İbrahim Bey, 13- Serficeli Hilmi Bey, 14- Yarbay Salim Bey, 15- Ali Saib Bey (Vursavuş), 16- Eşraftan Kethüdazade İbrahim Bey, 18- Çiftçi Mücahid Veli Bey. Yusuf Ayhan, ismi belirlenemeyenlerin diğer illerden gelen simalar olduğunu söylemiştir.