PAŞA VAKİT KAYBETMEDEN YOĞUN TEMASLARA GİRİŞTİ

Adana’daki Yıldırım Orduları Komutanlık görevini devrederken yaptığı konuşma sonunda gözleri dolan Mareşal Liman Von Sanders, Mustafa Kemal Paşa’yı da duygulandırdı. Eski Komutan birer kahve söyledi, sigara ikram etti. Yer değiştirdiler. Artık Mustafa Kemal Paşa Komutan, Liman Paşa ise konuktu.
Az önceki duygusallıkla oluşan sessizliği Mustafa Kemal Paşa sonlandırdı. Konuğuna teselli konuşması yaptı; “Müsterih (rahat) olunuz. Sizde hiçbir kusur ve kabahat düşünmüyorum. Kusur ve kabahatin büyüğü, sizi mensup olmadığınız bir milletin orduları başına getirenlerdedir. Şimdi siz belki feci akîbetlere duçar olacaksınız (uğrayacaksınız). Belki ben; yalnız ben değil, bütün Türk milleti aynı akîbetlere uğrayacağız; fakat, ikimizin de müsterih ve müteselli (üzüntüsüz, teselli olmuş durumda) olabileceğimiz (avunabileceğimiz) bir nokta vardır; o da felâketlerin müsebbibi (sorumlusu), siz veya ben olmayışımızdır; mensup olduğumuz imparatorlukların başında ve idaresinde bulunanlardır.”
Sanders’in ikram ettiği kahveler içilmiş, sigaralar söndürülmüştü. Mustafa Kemal Paşa, saygıda en ufak kusur etmeksizin Mareşal’le birlikte istasyona geldi. Burada bir kez daha sarıştılar. Yeni Komutan tren hareket edip gözden uzaklaşıncaya kadar bekledikten sonra hızla Murat Palas’a döndü ve ilk iş olarak Sadrazamlığa şu telgrafı çekti…
“Sadr-ı azam Başkumandanlık Erkân-ı Harbiye Riyasetine,
Müşir Liman Von Sanders Hazretleri işar-ı fahimanelerine istinaden acizlerini Adana’ya celp ve bugünden itibaren Grubun kumandasını uhde-i acizaneme tevdi eylemiştir. Yedinci Ordu Kumandanlığı vekâletini Yirminci Kolordu Kumandanı Mirliva Fuat Paşa’ya terk ile Yıldırım Orduları Grubu Kumandanlığı vazifesinin ifasına mübaşeret edilmiş ise de, bu bapta canib-i samilerinden henüz bir emir ve irade telakki edilmemiş olduğu maruzdur.
Fahr-i yaver-i Şehriyari
Mustafa Kemal
31 Teşrin-i evvel 34 (31 Ekim 1918)”
Özetle ifade edelim; Paşa telgrafında, Liman Von sanders’ten aldığı çağrı üzerine Adana’ya gelerek Komutanlığı devraldığını bildiriyor. Ayrıca, 7’inci Ordu Komutanlığı’nı devrettiği Mirliva Fuat Paşa ile ilgili onay beklediğini ilâve ediyor. Mirliva, günümüzde tuğgeneral-tümgeneral arası sayılabilecek rütbedir.
SUBAYLAR VE SİVİL ERKÂNLA GÖRÜŞME
Mustafa Kemal Paşa yeni görevine başlarken önemli ayrıntıları öğrenmek üzere harekete geçti. Subaylarla kısa soru-cevap şeklinde görüşmeler yaparken kanaat önderleri de peş peşe “Hayırlı olsun” ziyaretine geliyordu. Her biri de, Paşa’dan “Hayırlı söz” bekliyor, emrinde olduklarını ifade ediyordu. Aralarından Hacı Seyit Ağa, şimdi Şakirpaşa Konağı olarak bildiğimiz evi Paşa’nın ikametine tahsis ettiğini bildirdi. Subaylar da burada ikamet etmesinin uygun olacağını belirtince Paşa kabul etti. Hemen eklemeliyim; bazı kaynaklarda burası Aliye Hanım’ın Evi olarak geçiyor. İki olasılık var; ya Aliye Hanım Hacı Seyit Ağa’nın yakınıdır, yahut da daha sonra bu evi sahiplenmiştir.
Bütün gece zorlu bir yolculuk yapmış ve kısa bir süre dinlenmiş olmasına karşın Mustafa Kemal Paşa bir yandan kenti tanımaya, bir yandan da stratejik noktaları öğrenmeye ve ayrıca kent ekonomisi ve halkın genel davranışı ile ilgili bilgiler almaya çalışıyordu. Bir yandan da o gün yürürlüğe geçen mütareke (silah bırakışma, ateşkes) koşullarının kendine ulaştırılmasını beklediği için kulağı telgrafhanedeydi.
ÇARŞAMBA: MONDROS TESLİMNAMESİ