Plastikten kaçış
Ali AKILLI
Marketlerde plastik torbaların parayla
satılmasına destek verenlerdenim. Hatta yetmez ama yine de plastikten kaçışa
karşı verilen mücadelede, umut veren bir başlangıç olduğunu düşünüyorum. Plastik mezarlığına dönen Türkiye, şimdi kendine çıkış yolu
arıyor. Yılda milyonlarca ton plastik sadece okyanuslarda birikiyor. Yetkililere
göre; böyle giderse plastik atıklar balıklardan daha çok olacak.
Soysuz avcılar için zaten istenen düzen uydu. “Balıksız denizler!”
***
Amerika’da yılda 175 milyar plastik pipet kullanılıyor.
Bu kullanımın önünü açan sisteme yol veren dünya, şimdi çığlıklarına el verecek
olanları arıyor.
Emzik gibi kullanılan pipetlerin en çok kimlere zararı dokunduğunu söylemeye
gerek var mı?
***
Şimdi “poşet yerine file” kullanılmaya başlandı. Hey gidi yıllar hey.
Ülkemizde sadeliğin, ahlakın ve mahalle kültürünün simgesi olan filelerin
içinde sebzeler, meyveler ve ekmek olurdu.
O filelerin içinde bereket olurdu. Kim derdi ki çocukluğumuzun fileleri yıllar
sonra dünyada yeniden moda olacak. İhtiyaca binaen!
***
Çocukluğumuzda cam bardakların kırılan parçalarını bile toplayıp satardık da,
gazoz parası kazanırdık.
Şimdi “cam şişe kullanın” diyorlar. İnsanlar da patronlara
sesleniyor. “Cam şişe üretin!” Ne acıdır ki naylon bir dünya
yaratıldı herkes payını aldı. Çevre örgütleri bas bas bağırırken, dünya
ekonomisini naylonla döndürenler, şimdi insanların kaderini tersine mi
döndürecekler? “Yoksul ülkelerde kanser girmemiş ev kalmayacak”
sloganını naylon bayrakların üzerine yazdılar da, şimdi silmek o kadar kolay
mı? Naylonları yaksalar çıkan zehirden çocuklarımıza düşen hisselerden balon mu
yapacaklar?
***
İnsanlar alıştırıldıkları mikrobik dünya içinde önlerine geleni kullanıyor ve
kullanacak. O yüzden bu çığlıkların ilgi göreceğini zannetmiyorum. Şimdi plastik kaplardaki reçelimizi
sürelim ekmeğimize.
Nasılsa kimliklerimiz bile plastik! Hepimizin ortak suçudur bu duyarsızlık. O
yüzden gün gelecek “süt hala beyaz” diye sevineceğiz. “Kan hala
kırmızı!” diye..