PROF.DR. KOZANOĞLU: ASGARİ ÜCRET ŞUBAT’TA AÇLIK SINIRININ ALTINA DÜŞER
(HABER MERKEZİ)- Yeni asgari ücretin alım gücünü değerlendiren ekonomist Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, “Açlık sınırı Kasım itibarıyla 20 bin 562 TL. 22 bin 104 TL asgari ücret, en geç Şubat 2025’te açlık sınırının altına düşer” ifadelerini kullandı.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, akşam sürpriz bir toplantıyla dördüncü kez bir araya gelirken, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan tarafından 2024 yılında 17 bin 2 TL olan asgari ücret, 2025 yılı için 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Asgari ücrete geçen yıla göre yüzde 30 oranında zam yapıldı.
Ekonomist Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, “Açlık sınırı Kasım itibarıyla 20 bin 562 TL. 22 bin 104 TL asgari ücret, en geç Şubat 2025’te açlık sınırının altına düşer” ifadelerini kullandı.
Kozanoğlu, asgari ücretlinin kendini neden bu kadar yoksullaşmış hissettiğini şöyle açıkladı:
”Enflasyonun öngörüldüğü gibi 2025’te yüzde 21’e, üst bant olarak yüzde 26, düşeceğine inanmadığı, gelirinin giderek daha fazlasını, sözgelimi ayda 3-4 bin lirasını borç faizine verdiği ve yüzde 91,2 oranında artan taze sebze-meyveye ulaşamadığı için kendini yoksullaşmış hissediyor.”
Siyasal İktisatçı İnan Mutlu ve ANKA Ekonomi Editörü Zülfikar Doğan, ANKA Haber Ajansı’na asgari ücret ve enflasyon ilişkisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Siyasal İktisatçı İnan Mutlu, asgari ücrete gelen yüzde 30’luk zam ile enflasyon arasındaki ilişkiyi değerlendirirken, “Asgari ücretli çalışanların, 2025 yılında kesinlikle enflasyonu düşürme programının mağduru olacağına” dikkati çekti. Mutlu, şu ifadeleri kullandı:
”Uygulanan enflasyonu düşürme programının tek bir varsayımı var. Enflasyonu ortaya çıkaran ana etken, yüksek ücretlerdir. Dolayısıyla ücretleri baskıladığınızda, yani ücretleri yeterince artırmadığınızda, ürünlere olan talep azalır ve talep azaldığında da fiyat artışları yavaşlar. Enflasyon düşük seviyelere geriler. Asgari ücret enflasyonun sorumlusu değil ama yüzde 30’luk zam gösteriyor ki asgari ücretliler ve ücretli çalışanlar 2025 yılında kesinlikle enflasyonu düşürme programının mağduru olacak.
Asgari ücretin enflasyonun sorumlusu olmadığını nasıl tespit edebiliyoruz? Eylül 2021’den beri geçen 40 ayda asgari ücret sadece 3 ay açlık sınırının üzerinde kalabildi. Sürekli açlık sınırının altında gelir elde eden yüzde 42’lik bir kesimden bahsediyoruz. Bu kesimin tüketimi zaten yeterince kısıtlı. Asgari ücretliler ve ücretli çalışanlar 2025’te ikili bir kıskaç arasında kalacaklar. Hem geçmiş enflasyona göre çok düşük zam alarak mağdur oldular hem de iktidarın teşhisi yanlış olduğu için 2025’te enflasyon beklenen düzeyde gerilemeyecek. Gerçekleşecek yüksek enflasyon da asgari ücretlilerin ve ücretli çalışanların alım güçlerini ciddi seviyede eritecek.
Gerek iş dünyası gerek IMF gibi uluslararası kuruluşlar, Türkiye’de ücretlerin baskılanması gerektiğine sürekli vurgu yapıyorlardı. Ufukta seçim olmaması nedeniyle, iktidar şu an için ücretli çalışanların talepleri yerine bu kesimlerin beklentilerini yerine getirmiş gözüküyor. Ciddi bir itiraz ortaya çıkmazsa 2025, ücretli çalışanların ciddi biçimde yoksullaştıkları bir yıl olacak.”