Prof. Dr. Yılmaz: “Unutkanlığın nedeni hidrosefali olabilir”

ADANA (İHA) – Özel Adana Ortadoğu Hastanesi, Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Derviş Mansuri Yılmaz, unutkanlık, yürüme bozukluğu, idrar kaçırma şikayetleri ile Alzheimer belirtilerine çok benzeyen hidrosefalinin (beyinde su toplanması) birçok hastanın farkında olmadığı bir hastalık olduğuna dikkat çekerek, ileri yaşlarda ortaya çıkan hidrosefalinin çok sinsi bir şekilde kendini göstereceğini ve diğer nörolojik hastalıklarla karışabileceğini söyledi.

  Prof. Dr. Derviş Mansuri Yılmaz, beyin ve omuriliğin, beyin omurilik sıvısı (BOS) adını verilen beyin ve omuriliği besleyen, destekleyen berrak ve steril bir sıvı içinde yer aldığını belirterek, “Bu sıvı beyin içinde karıncıklar, beyin ve omuriliğin etrafındaki boşlukları doldurmaktadır. BOS günde ortalama 500 cc üretilmektedir. BOS’un dolaştığı yollar üzerinde tıkanması sonucu karıncık ve beynin etrafını saran zarın arasında anormal olarak sıvının birikmesine hidrosefali denir” dedi.

  Prof. Dr. Yılmaz, hidrosefalinin karıncıklarda ve beyin zarının etrafında genişlemeye bunun sonucunda kafa içerisindeki basıncın aşırı bir şekilde yükselmesine neden olduğunun altını çizerek, başağrısı, bulantı, kusma, huzursuzluk, bilinç kaybı, yürüme bozukluğu, dengesizlik, görme bozukluğu gibi şikayetler olabilir ve Alzheimer ile karıştırılabilir” diye konuştu. 

  Prof. Dr. Yılmaz, uzun süre unutkanlık ve yürüme bozukluğu ile şikayetleriyle tedavi gören ancak yapılan tüm tedavilere rağmen yürüme bozukluğu ilerleyen hastası Zeki Ç.’nin kendilerine başvurduğunu ve yapılan ileri tetkiklerde hidrosefali tanısı koyduklarını söyledi.

  Operasyon ile beyinde biriken sıvıyı tahliye etmek amacı ile beyin karıncığına şant cihazı yerleştirilen hastanın ameliyat sonrası 6 saat içinde şikayetlerinin düzelmeye başladığını vurgulayan Prof. Dr. Yılmaz, “Hidrosefalinin tedavisinde en sık kullanılan yöntem şant uygulamasıdır. Bu yöntemde silikondan yapılan borular vasıtasıyla beyinde biriken fazla sıvı en çok karın içine daha az sıklıkla kalp içi ve akciğer zarları arasına tahliyesi sağlanmaktadır. Bu şant cihazı ömür boyu kalmaktadır” dedi.

  Enfeksiyon, boruda tıkanma, veya bebeklik döneminde takılan, çocuk erişkin hale geldiğinde şantın boyu kısalırsa bu durumlarda değiştirildiğini belirten Yılmaz, bununla birlikte seçilmiş hastalarda hidrosefali tedavisinde endoskopik yöntemi de tercih ettiklerinizi sözlerine ekledi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor