Psikiyatrik ilaçlar bağımlılık yapar mı?
HABER: Eylem USNEKER
ADANA (BÖLGE)-Çağımızın hastalığı depresyon! Hemen her birey modern
hayatın stresli ortamında maddi, manevi çeşitli sorunlarla baş etmeye
çalışıyor. Kimi bu sorunlarla kendi başına ve çeşitli yöntemlerle (meditasyon,
yoga vb.) baş etmeye çalışırken kimi de uzman bir hekimle başvurarak
antidepresan ilaç kullanmaya başlıyor.
Antidepresan ilaçların artık insanların ev gezmelerinde bile birbirlerine
tavsiye ettikleri bir ilaç haline geldiğini ve yalan yanlış bilgilerin
yayıldığını söyleyen Medline Adana Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Yunus
Emre Sönmez, “Antidepresanlar ve antipsikotikler gibi psikiyatrik ilaçların
çoğu bağımlılık yapma potansiyeli taşımaz. Hipnosedatifler olarak
adlandırdığımız (alprazolam, lorazepam, diazepam içerikli ilaçlar vb.),
ülkemizde kontrole tabi olarak satılan ve yeşil reçete ile temin edilen bazı
ilaçların ise bağımlılık potansiyeli olabileceği düşünülmektedir” diyerek bu ilaçların
dahi doktorun önerdiği doz ve sürede kullanılması halinde bağımlılık yapma
ihtimalinin yok denecek kadar az olduğunu belirtiyor.
Yanlış bilgi zarar veriyor
Antidepresan kullanan bazı hastalarda (özellikle ortalama dozun üzerinde bir
dozda ilaç kullananlarda) ilacın ani olarak kesilmesi ile sersemlik, baş
ağrısı, uyuşukluk, terleme, bulantı, huzursuzluk ve duygulanımda ani
değişiklikler görülebiliyor. Bu belirtilerin ortaya çıkması ise antidepresanların
bağımlılık yaptığı yönündeki yanlış inanışı güçlendirebiliyor. Bu tür bilgi
kirliliğinin özellikle internet ortamında ya da kişinin kendi sosyal çevresinde
hızla yayılarak antidepresan kullanımı ve depresyon gibi önemli bir
rahatsızlığın tedavisini sekteye uğratabildiğini ifade eden Dr. Yunus Emre
Sönmez, “İlacın ani olarak kesilmesi ile oluşan bu belirtiler bağımlılık değil
kesilme (çekilme) belirtileridir ve ilacın kandaki konsantrasyonunun hızla
düşmesi sonucu ortaya çıkar. Oysa ki ilacın doktor kontrolünde ve dozunun
yavaşça azaltılarak kesilmesiyle bu durumun önüne rahatlıkla geçilebilir” diyor.
İlaçtan değil depresyondan korkun
Modern psikiyatride kullanılan antidepresan ilaçların hastayı uyutarak
ya da uyuşturarak sorunları unutturan, duyguları bastırarak insanları
hissizleştiren ilaçlar olarak anılır hale gelmesinin giderek yaygınlaştığına
dikkati çeken Dr. Yunus Emre Sönmez, “Oysa antidepresan ilaçlar beyinde bozulan
nörokimyasal metabolizmayı düzenleyerek etkisini gösterir ve depresyon
belirtilerini azaltırlar. Bedensel hastalıklar için kullanılan ve etkisi
kanıtlanmış birçok ilaç gibi etki gösteren bu ilaçlara önyargılı yaklaşmak ve
depresyon tedavisini geciktirmek depresyon süresinin uzamasına neden olmaktadır
ki bu durum ilaç yan etkilerinden çok daha sıkıntılı durumlara yol açmaktadır.
Bugün artık net olarak bilinmektedir ki ruhsal durumda yaşanan olumsuzluklar
birçok bedensel hastalığı ya tetiklemekte veya sürdürücü bir faktör olarak
rahatsızlığın iyileşmesini güçleştirmektedir” diyerek tüm bu nedenlerle
antidepresan ilaçlardan korkmak yerine depresyonun kendisinden korkmanın çok
daha akla yatkın olduğunu kaydediyor.
İntihara sebep olmaz
Antidepresan ilaçlarla ilgili bir diğer yaygın inanışın da intihara yol
açabildiği düşüncesi olduğunu söyleyen Dr. Yunus Emre Sönmez, “Hatta bu bilgi
ilaç prospektüslerine de geniş şekilde girmiş durumda. Ancak antidepresan
ilaçlar normal koşullarda kişiyi intihara yöneltmez. Hiç intihar düşüncesi
olmayan bir insanın antidepresanlar ile aklına intihar etme fikri sokulmasının
imkânı yoktur. Yapılan son çalışmalar, antidepresan kullanımı ile depresyon
hastalarında intihar oranının azaldığını bize göstermiştir. Fakat ne yazık ki
bütün klinik araştırmalara, önlemeye yönelik stratejilere ve gelişen tedavilere
rağmen intihar, günlük pratiğimizde bir halk sağlığı sorunu olarak hala varlığını
sürdürmektedir. İntiharların yüzde 80-90 gibi yüksek bir oranda depresyon ile
birlikte bulunması ve bu hastaların büyük olasılıkla ilaç kullanması nedeniyle
antidepresanlar ile intihar arasında yanlış bir ilişki kurulmuş durumdadır.
Sonuç olarak intihar, antidepresan ilaçlarla değil depresyonun kendisi ile
ilişkilidir; ilaçlar intihara neden olmaz” diyor.
Uzmanından destek isteyin
Psikiyatrik hastalıkların ve ilaçların toplum için her zaman ilgi çekici olduğunu
ve bunun da etkisiyle yanlış bilgilerin çeşitli kanallar üzerinden çok hızlı
bir şekilde yayılabildiğini ifade eden Dr. Yunus Emre Sönmez, “İnternet çoğu
zaman hayatımızı kolaylaştırsa da özellikle bu gibi konularda bir araştırma yapıldığında
bilgi kirliliği ile karşılaşılması çok olası bir durum. Bu nedenle
psikiyatrik hastalığı olduğunu düşünenlerin muhakkak bir ruh sağlığı
profesyonelinden yardım istemesi, bilmediği ya da merak ettiği konularla ilgili
destek alması gerekir. Kulaktan dolma bilgiler tedaviye ulaşmayı ve sürdürmeyi
güçleştirir. Psikiyatrik ilaçların etki ve yan etkileriyle ilgili öznel
tecrübelerden yola çıkarak genellemelere ulaşmak mümkün değildir. Her ilacın
olabileceği gibi psikiyatrik ilaçların da kimi zaman yan etkileri görülebilmektedir” diyerek bu nedenle söz konusu ilaçların psikiyatri uzmanı
kontrolünde kullanılmasının hayati önem taşıdığının altını çiziyor.