PSİKOLOG EREN BOZ: NEGATİF DÜŞÜNCE DOĞRU OLMAYABİLİR, HİSSETTİRDİKLERİ GERÇEKTİR

HABER: GÜLESER KELEŞ
Psikolog Eren Boz, negatif düşünceleri engellemenin yollarını anlatırken, “Negatif düşünce doğru olmayabilir, fakat bir yandan hissettirdikleri gerçektir” dedi.
Eren Boz, daha sonra şöyle devam etti;
Bazı sabahlar gözümüzü tam açmadan başlar bazı şeyler, içimizden bir ses fısıldamakla kalmaz adeta bağırır: “Yine başarısız olacaksın.”, “Bugün de kimse seni fark etmeyecek.”, “Yine yetemeyeceksin.”. Negatif düşünceler de işte böyle gelir. Sessiz değil, çoğu zaman gürültülü ve ısrarcıdırlar. Biz de refleks olarak onları susturmaya, zihnimizden kovmaya çalışırız. Peki yapmamız gereken bu mu ? Bu alana ilk adım attığım günden beri çok sayıda kişiyle tanıştım. Her birinin farklı hikayeleri vardı ama ortak bir karakterleri vardı: Her birimizin de zaman zaman duyduğu, kafalarının içindeki o sert ve eleştirel ses. Belki de negatif düşünceler düşmanımız değil, sadece yardım isteyemeyen duygularımızın sesi.
Bir düşünce olumsuzsa, bu onun anlamsız olduğu anlamına gelmez. “Yetersizim” diyen bir zihin, belki aslında şöyle demek istiyordur: “Bu kadar çabaladığım halde değer görmemek beni yoruyor.”Ya da “Başarısız olacağım” düşüncesinin arkasında belki de şu vardır: “Başarısızlık çok acı verir çünkü kendimi onunla tanımlıyorum.” Negatif düşüncelerimiz çoğu zaman, duygularımızın zihinsel düzeyde yansımalarıdır. Bazen eksik veya çarpıtılmış bir biçimde ifade bulsalar da, özünde bireyin içsel dünyasından yükselen bir yardım çağrısını temsil ederler. Dolayısıyla negatif düşünceye karşı savaşmak yerine onu anlamayı denemek oldukça önemli.
Kendimize şu soruları sormak oldukça faydalı olacaktır: Bu düşüncenin altında hangi duygu olabilir ? Örneğin korku mu ?, değersizlik mi ?, yalnızlık mı ? Bu düşünce bana ne anlatmaya çalışıyor olabilir ? Bu düşünce bir başkası tarafından söylenseydi, ona nasıl karşılık verirdim ? Örneğin, “Ben zaten kimseye yetemem” düşüncesini duyan biri bu soruları kendine sorduğunda şunu fark edebilir: “Belki de bu düşüncenin altında ‘sevilmek için hep güçlü görünmeliyim’ inancı yatıyor. Oysa yoruluyorum ve kimseye bunu söyleyemiyorum.” İşte bu sorular, düşüncelerle savaşmak yerine, onlarla ilişki kurmamıza olanak tanır. Ve bu, zihinsel sağlığın en güçlü adımlarından biridir.
Düşüncelerinizin doğru olması gerekmez. Negatif bir düşünce, doğru olmayabilir fakat bir yandan hissettirdikleri gerçektir. Bu yüzden onları hemen susturmaya değil, bir süre yanınızda tutmaya, tanımaya, ve sonra gitmesine izin vermeye çalışmak faydalı olacaktır. “Kendine iyi davran.” Bu cümle çok duyulduğu için belki de anlamını yitirdi ama aslında çok basit bir karşılığı var: Kendinle konuşurken, sevdiğin birine davrandığın gibi davran. Kendinize “Yine mahvettin!” demek yerine, “Zordu ve zorlandın, bu normal,” diyebilmeyi öğrenin. Kendinizi tanıdıkça, duygularınızı duyabildikçe, düşünceleriniz de yumuşamaya başlar. Duyduğumuz sert ve eleştirel iç ses, yerini anlayışlı bir iç konuşmaya bırakır.” dedi.