PSİKOLOJİK ŞİDDET VE HUKUKİ HAKLARIMIZ
(HABER MERKEZİ)-Avukat Kılıç, “İşyerinde ve aile içinde şiddete uğrayan kadınların hukuki birtakım hakları mevcuttur. Bu şiddetin içerisinde fiziki ve sözlü şiddet yer aldığı kadar duygusal şiddet de yer almakta ve kadınları her alanda mağdur etmektedir. Peki duygusal şiddet nedir?
Duygusal şiddet; birini acımasız ve aşırı bir biçimde eleştirmek, can güvenliğini tehdit etmek, karakterini ve kendisinden bir parça olan unsurları aşağılamak, kişiliğine hakaret etmek, kendisini bir ortam başka insanlar varken utandırmak, kişiyle hiç iletişime geçmemek, duygusal olarak onu ihmal etmek, sürekli olarak yalan söylemek, değer vermemek, fikirlerini önemsemeyip görmezden gelmek şeklinde ortaya çıkmaktadır. Duygusal şiddete ilişkin durumlarda kadınların mağduriyeti artar iken haklarını ne şekilde koruyabilecekleri konusunda düzenlenmiş yasalar yol göstermektedir.
Kadın hem işyerinde hem aile hayatında psikolojik, duygusal, fiziksel, sözlü şiddete maruz kalabilir. Hukukumuz kadının hangi ortamda, hangi mekânda şiddete uğradığını ayırmaksızın hak arama mekanizmalarını genel çerçevede düzenlemiştir. Duygusal ve psikolojik şiddetin en çok bulunduğu yer kadının aile ortamıdır.
Bir kadın aile ortamında duygusal veya fiziksel şiddete maruz kaldığında;
Aile, Kadın, Çocuk ve Özürlü Sosyal Hizmet Danışma Hattı Alo 183,
ALO 155 Polis İmdat,
ALO 156 Jandarma İmdat,
112 ACİL,
0212 656 96 96 Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattını arayabilirler.
Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünde veya Aile ve Sosyal Politikalar İlçe Müdürlüğünde, Aile Danışma Merkezleri ve Toplum Merkezlerinde ücretsiz olarak danışmanlık, rehberlik, yönlendirme hizmetleri alabilirler.
ŞÖNİM (Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi) şiddet uygulayan ve şiddete maruz kalanlara yönelik verilen tedbirlerin etkin olması için izleme yapan birimlerdir. Bu merkezlerde hukuki, psikolojik, mesleki ve danışma gibi farklı alanlarda sunulan hizmetten yararlanabilirler.
Kurumlar ve Sivil Toplum Kuruluşları iş birliğinde kurulan sığınma evleri ya da diğer adıyla konukevleri, şiddete uğrayan veya risk altındaki kadınların varsa beraberlerindeki çocuklarıyla birlikte, geçici süre ile barınma ihtiyacının karşılanması amacıyla kurulmuş olup aile ortamında şiddete uğrayan kadınlar bu sığınma evlerinde barınabilirler.
Aile ortamında duygusal ve fiziksel şiddete uğrayan kadın bütün bunların yanı sıra 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında yargı mercileri ve kolluk kuvvetleri aracılığı ile uzaklaştırma kararı gibi koruma tedbirleri talep edebilirler.
Sözlü şiddet aynı zamanda sözlü taciz; fiziksel şiddet ise cinsel saldırı boyuna varabilmektedir. Böyle bir durumda 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu kapsamında kasten yaralama, cinsel saldırı, cinsel taciz gibi fiillerden dolayı faile karşı şikâyette bulunabilirler. Böyle bir durumda eldeki mevcut deliller kapsamında savcılık tarafından iddianame oluşturulacak ve mahkeme tarafından iddianame kabul edilerek kovuşturma evresine başlanacaktır. Şikâyetin ve ceza yargılamasının yanı sıra eğer mağdur kadın kendisine uygulanan bu şiddetlerden ötürü zarara uğramış ve bunu ispatlayabiliyorsa maddi- manevi tazminat davası açarak zararın giderilmesini talep edebilir.
İster başka bir yolla ister hukuki bir yolla olsun, duygusal, fiziksel, psikolojik şiddete uğrayan her kadın kanunun kendisine vermiş olduğu hak arama mekanizmasını kullanmalıdır.
Kadının iş yerinde duygusal şiddete uğramasının bir diğer adı Mobbing’tir. Anlamı ise psikolojik şiddet, kuşatma, taciz ve rahatsız etme veya sıkıntı verme anlamına gelmektedir. Kadının işyerinde uğradığı mobbing psikolojik kaostur ve fikir ayrılığından cinsiyet ayrımına kadar her tür faktör içerebilmektedir. Mobbing ise şu davranışları kapsamaktadır:
Çalışanın ofiste tecrit edilmesi, görevlerini yerine getirmesini zorlaştırmak
Konuşurken sözünün kesilmesi, yok sayılma, görmezden gelinme
Yapılan işin sabote edilmesi
Sürekli suçlanma ve eleştirilme
Uygunsuz şakalar yapılması
Statünün küçümsenmesi
Cinsel tacize maruz bırakılması
Sözlü ya da yazılı tehdit
Kaba ve kötü sözlerle rencide edilme
Motivasyonun kırılmaya çalışılması
İş performansının dışında işler verilmesi
Alışılmış iş düzenini bozularak farklı işlere yönlendirilmesi
İşyerinde iş arkadaşları veya işvereni tarafından duygusal şiddet adı altında uğrayan kadın şunları yapmalıdır:
Alo 170 aranmalıdır
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, TBMM’ne başvurulmalıdır. (Bu kurumlarda insan hakları ile ilgili birimler bulunmaktadır.)
Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) sistemi üzerinden şikâyette bulunmalıdır.
Kamu Görevlileri Etik Kurulu, Kamu Denetçiliği Kurumu, Türkiye İnsan Hakları Kurumu ve İl, İlçe İnsan Hakları Kurumları’na başvurulmalıdır.
Mobbinge uğradığını düşünen kadın kendisine uygulanan davranışlarla ilgili açık ve net deliller toplamaya başlamalıdır. Tanık, maaş kesme varsa bordrolar, kamera kayıtları, e- mailler, verilen işlerle ilgili belge ve örnekler alınarak delil olarak sunulabilir. Çünkü yargıya intikal eden davalarda delil etkin bir yargılama için önemlidir. Mobbing sebebiyle maddi-manevi tazminat davası dahi açılabilmektedir.
Sadece hukuk davası değil aynı zamanda mobbingle ilgili ceza davası da görülmektedir. Türk Ceza Kanunu’nun 105. maddesinde “Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında mağdurun şikâyeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adli para cezasına hükmolunur. Bu fiiller; hiyerarşi, hizmet veya eğitim/öğretim ilişkisinden kaynaklanan nüfuzu kötüye kullanılmak suretiyle ya da aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan yararlanılarak işlendiği takdirde, yukarıdaki fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. Bu fiil nedeniyle mağdur; işi bırakmak, okuldan veya ailesinden ayrılmak zorunda kalmış ise verilecek ceza bir yıldan az olamaz.” denilmektedir. Yani işyerinde mobbing ceza arttırıcı bir sebep olarak görülmektedir. “