RANTÇI ZİHNİYET!

Seçime endekslendik artık; en önemli gündem Millet İttifakı’nın adayının kim olacağına yönelik tartışma! Kulislerden dışarıya taşan bilgilere bakıldığında aman aman ne rüzgarlar esiyor.

İYİ Parti’nin, Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı çıktığı iddiaları tartışmaların odağını oluşturuyor.

İddia diyorum; çünkü inanmak istemiyorum bu karşı çıkışa.

Nedenine, nasılına yazının ilerleyen bölümlerinde döneceğiz, ilk olarak siyasi tarihte geçmişe dönük dilimizin döndüğü, aklımızın erdiği ölçüde bir yolculuk yapalım…

1950 yılından bu yana muhafazakar-sağcı- liberal partiler yönetti ülkemizi. Şimdi birilerinin aklına Ecevit gelmiştir.

Rahmetli Karaoğlan hiç tek başına iktidar olmadı.

Unutulmayışı, halktan yana politikaları ve ülkeye yaptığı hizmetlerden kaynaklanıyor…

Artısıyla eksisiyle güzel ülkemizin içinde bulunduğu durumdan çeyrek asırdan fazla ülkeyi yöneten partilerin ideolojik duruşları sorumlu.

Sadece bu iktidar döneminde değil, çok önceden bu yana zengin sevdik, batıya yöneleceğiz dedik tarikatların sözünü dinledik, milli kaynakları heba edip tüm giderleri yoksulun sırtına yükledik.

Küçük bir dip notla devam edelim; son 70 yıla ve buhran dönemlerindeki rakamlara bakıldığında, kapitalist üretim ağı içerisinde patronaj kısmında bulunanların gelirleri artmış, çalışanların azalmış. Halen de öyle devam ediyor…                                                                                                                                     Şimdi masaya gelelim.

6’lı masa deniyor da aslında, 5 benzeyen artı 1 parti var orada.

İdeolojik olarak bakıldığında, liberal, sağcı ve muhafazakar partiler masada çoğunlukta.

Ha parti liderlerinin buluştukları ortak nokta yok değil, elbette var.

Cumhuriyet ve demokrasiye inançları, Atatürk’ün gösterdiği hedefleri ortak çizgileri olarak söylemeleri takdire şayan.

Birlik ve beraberlik içerisinde ülkenin yeniden şaha kalkması için gerekli adımları atacakları mesajını da veriyorlar. En önemli ortak istekleri parlamenter sisteme dönüş…

Şimdi gelelim adaylık meselesine.

Merkez sağın liderliğine göz koyan İYİ Parti Lideri  Akşener kurmaylarını mı aşamıyor, yoksa kendisi de öyle mi düşünüyor bilinmez ama Kılıçdaroğlu’nun adaylığına sıcak bakmıyor.

İyi de neden!

Kılıçdaroğlu sırf demokrasiye inancı nedeniyle, İYİ Parti’ye milletvekili transfer edip seçimlere girmelerini sağlamadı mı?

Bir araya gelemez denilen partileri aynı masa çevresinde toplayıp demokrasi cephesini oluşturmadı mı?

Nezaket ve ilkeli duruşuyla, onca hakaretlere bile üslubunu bozmadan yanıtlar vermedi mi?

Kılıçdaroğlu iyi de acaba seçilebilir mi diye başlayan,  iyi bir lider de lakin diye devam eden ön yargılardan arınmak lazım…

Yukarıda anlattık, ülkeyi 70 yıldır aynı zihniyet yönetmiyor mu?

Aynı sistem devam edecekse, bakış açılarında değişiklik olmayacaksa bu seçimler neden yapılıyor ki?

İşte aslında o ilkel ve rantçı zihniyet burada devreye giriyor…

Partiler değişsin, liderler değişsin bizim saltanatımız sürsün istiyorlar.

Ve bunların çoğu da, para kazandıkları sistemin devam etmesini isteyen her postu üstüne geçirebilen tipler…

Kılıçdaroğlu’nun adaylığını istemeyenler de onlar.

Yoksa umurlarında değil kimin kazanacağı.

EDİTÖR NOTU; Yazı kaleme alındığında, İYİ Parti Lideri Meral Akşener açıklama yapmamıştı.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor