SÖZCÜ’den Sultan Uçar, Boğaziçi’nin seçimle gelen bayan Rektörü ile, atamayla gelen erkek Rektör’ün hikayesini yazmış..
Önce, Profesör Dr.Ayşe Sosyal’ın hikayesine bakalım ;
“Prof.Dr.Ayşe Sosyal, İstanbullu, eğitime inanmış bir ailden. Amerika’da Kız Koleji”ni 1967 yılında bitirip, o zamanlar Robert Kolej Yüksek okulu olan Boğaziçi Üniversitesi’nde fizik ve matematikte çift anadal yapmış. Birinci olup Fulbright Bursu ile ABD’ye gitmiş Licpiganh üniversitesinde yüksek lisans ve doktora yapmış, Asyalı kadınlara verilen “Betsy Barbour Bursu kazanmış. 25”inde doktorasını yapıp, tekrar ülkesine dönmüş..”
Sonra , Boğaziçi Üniversitesi’nde bölüm başkanlığı, Dekanlık yapmış.. Boğaziçi Üniversitesi’nde bugüne kadar hiçbir kadın Rektör olmamış. 200 yılında aday olmuş. Prof.Dr.Ayşe Sosyal.. Yarışmış, seçimi kaybetmiş 2004’te tekrar aday olmuş. Birinci gelerek Boğaziçi’nin Rektörü olmuş. Artık Boğaziçi de bir kadın Rektöre sahip olmuş.
2008 yılında bir seçim daha.. Yine aday olmuş Prof.Ayşe Sosyal. Karşısında da Kadri Özcanlı vardır. Kadri Özcanlı birinci gelmiş, Ayşe Sosyal4 oy farkıyla ikinci olmuş. Dönemin YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, Kadir Özcanlı’yı Rektör olarak atamak istemiyor. Ancak, Ayşe Sosyal da solcuymuş.. Hükümetin desteklediği 3. Aday ise sadece 4 oy alabilmiş. YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, “Seni Rektör atayacağız” teklifini Soysal’a söylemiş ve şu tepkiyle karşılaşmış;
“Boğaziçi’nin gelenekleri ve rektörünü seçecek iradesi var. Seçimse seçim. 24 oy değil, 1 oy bile eksik olsa Rektörlük koltuğuna oturmam”
Sonra mı?
Sonra dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül , Başbakan Recep Tayyip Erdoğan devreye girmesine rağmen, demokrasiye inanan o kadın, yani Prof.Dr.Ayşe Sosyal görevi kabul etmiyor.. Kabul etmezken de şöyle diyor;
“Bugün ben de rektörlükten mezun oldum”
Yaaaa Melih bey! Analar böyle evlatta doğururmuş.. 24 eksik oy alarak ikinci olan Prof.Dr. Rektörlüğü kabul etmiyor, sen sıfır oyla Rektörlük koltuğuna oturuyorsun..
Peki demokrasi bunun neresinde ? Bilmiyorsan Prof.Dr. Ayşe Sosyal”dan öğren..
REKTÖR VAR.REKTÖR VAR!
…………………………….
KARIŞIK İŞLER
S. Ç. adlı kadın, tutuklanan Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar’ın kuzeni Gökhan Aydar’ın eşi tarafından yalancı tanıklık yaptığı gerekçesiyle darp edildiğini söyleyerek suç duyurusunda bulunmuş. S. Ç. adlı kadın, şikayetinde darp edilme olayını şöyle anlatıyor;
“Bundan yaklaşık 5-6 ay önce evimin karşısında bulunan pastaneye Kadir Aydar’ın geldiğini gördüm. Gidip konuşmak istedim, ‘Misafir kabul eder misiniz?’ diye sordum. Kadir Aydar bana sert bir üslupla, ‘çek git’ dedi. Benim onurumla oynadı, ben de ‘Sen kimsin, sen Kadir Aydar’san ben de halkım’ dedim. Daha sonra oradan ayrıldım. Emniyete şikayet ettim, can güvenliğim tehlikede, can güvenliğim yok dedim. Kadir Aydar’a karşı sadece şikayetim bu yöndeydi. Ben gizli tanıklık falan yapmadım. Emniyet şahit, devlet şahit ben hiçbir zaman emniyete gidip de gizli tanıklık yapmadım. Bu Aydar ailesi iyice çirkefleşmeye başladı. Tehditlerle, vurmalarla, dövmelerle, öldürmelerle insanların gözünü korkutuyorlar. Ben korkmuyorum, ben halkım, kimseden korkmuyorum. Ben adaletten yanayım. İnanıyorum ki adalet her şeyin hakkından gelecektir. Suç duyurusunda bulundum, maddi manevi tazminat davası açacağım. Onurumla oynadılar, gururumu incittiler. Hala şu an başım çok ağrıyor.”
Valla bu işler karışık işler gibi geldi bana..
Gizli tanıklık yaptı mı bilemeyiz, ama yukarıdaki ifadeye bakılırsa, Kadir Aydar’la aralarında geçmişe yönelik bir husumet var gibi geldi bana..
Tabii son kararı yargı verecek..
Geçmişteki polis muhabirliği deneyimimle yazıyorum, bu ifade pek güven vermedi.
Biraz karışık işler gibi geldi bana..
