RIFAT SÖYLEMEZ VE 30 TRİLYON GERÇEĞİ
Dün, gazeteci Rıfat Söylemez’i izledim canlı TV programında..
Çok iddialı suçlamalarda bulunuyordu..
Rıfat çürük tahtaya basmaz, emin olmazsa söylemez, ya da yazmaz..
Kendisini aradım, çok iddialı bir yazı olduğunu, 30 trilyon liradan bahsettiğini söyledim, emin olup olmadığını sordum. “Doğru abi” dedi..
Doğru dediğine göre, haber kaynağı da sağlam ve doğrudur diye düşündüm..
Olur mu, olur!
Ama Rıfat Söylemez’in çürük tahtaya basmayacak kadar tecrübeli ve araştırmacı bir gazeteci olduğunu da bilirim..
Peki Adana Büyükşehir’in büyük başkanı sayın Zeydan Karalar!
Size sorsam ve desem ki; “Rıfat Söylemez’in iddiaları doğru mu?” Doğru ise de, yanlış ise de kamuoyuna bir açıklama yap. Çünkü sen, halkın seçtiği bir Belediye Başkanısın ve halka karşı sorumluluğun, hesap verme gibi zorunluluğun var. Yap açıklamanı sayın Zeydan Karalar, Rıfat Söylemez’in yalan, ya da yanlış söylediğini açıkla, inan sesine ses olacağız. Ama susarsan, suskunluğunun nedenini soracağız Adana Büyükşehir Belediyesi’nin sayın Başkanı..
Hadi rüşvet suçundan tutuklanan 5 personelin için sen ve yandaşın CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, onun bir algı operasyonu olduğunu söyledi… Söyledi de hala tutuklular.. Buna ne diyeceğiz .. Bizim bir de ata sözümüz var Ateş olmayan yerden dumaz çıkmaz derler..
Sayın Zeydan Karalar, Rıfat Söylemez 30 trilyondan bahsediyor.. 30 trilyon ile Adana ihya olur, ihya.. Bu doğru ise felaket ötesi bir durum, yanlış ise kamuoyunu bilgilendirmek sizin göreviniz. Susukunluk, ikrar olarak değerlendirilir ve bunun halktaki karşılığı şöyle olur;
“Vay anasını.. 30 trilyon lira ile ne alınmaz.. 30 trilyon lira ile ne almıştır.. 30 trilyon lira yurt içindeki bankalara mı yatırılmış, yurt dışına mı kaçırılmıştır?”
Bu soruların muhatabı olmamak için derhal kamuoyuna açıklama yapmak gibi bir sorumluluğunuz vardır ve bu sorumluluktan kaçınamazsınız.. Aksi, iddianın kabulü olarak algılanır ve siyasi hayatınızı noktalamış olursunuz.
Bu bir dost hatırlatmasıdır ve halkın oyuyla seçilmiş olmanın halka karşı sorumluluğun bir gereğidir.