(HABER MERKEZİ)-Memur-Sen İl Temsilcisi ve Sağlık-Sen Adana Şube Başkanı Bekir Nennioğlu, Teşkilat Başkanı Süleyman Bora Mesutoğlu ve temsilcilerimiz, Adana Şehir Hastanesi acil servisinde geçtiğimiz pazar günü yaşanan saldırı ve darp olayını kınamak üzere bir araya gelerek protesto ettiler.
Sağlık-Sen Adana Şube Başkanı Bekir Nennioğlu ve Teşkilat Başkanı Süleyman Bora Mesutoğlu burada yaptıkları konuşmalarda şunları söylediler;
Geçtiğimiz pazar günü, kendisini avukat olarak tanıtan bir şahıs, yaklaşık 15-20 kişilik bir grupla birlikte Adana Şehir Hastanesi’ne gelerek güvenlik görevlilerine, hemşirelere ve hekimlere saldırıda bulunmuştur.
Olay, acil serviste tedavi gören M.T. isimli hasta ile başlamıştır. Hasta, usulüne uygun şekilde tedavi altına alınmış; ancak hasta yakını, yasak olmasına rağmen yarım saat boyunca hastanın yanında kalmış, yemek yedirip su içirmiştir. Ardından, “Serum neden bu kadar yavaş gidiyor?” diyerek hemşireyi tehdit etmiş, hakaretlerde bulunmuş ve “Benim abim avukat, o gelince görürsünüz.” diyerek abisini aramıştır.
Kısa süre sonra elinde yaş pasta kutusu ile gelen kişi, kendisini “Avukat T.T.” olarak tanıtmış, “Biz size iyi bakıyoruz, siz de bizim hastamıza iyi bakın.” diyerek pastayı hemşirelerin önüne fırlatmıştır. O esnada gelen güvenlik görevlisini darp etmiş, hemşirelere dönerek Cumhurbaşkanımızdan başlayarak ağıza alınmayacak küfürler etmiştir. Ardından, tekerlekli sandalye bir hemşirenin üzerine fırlatılmıştır.
Dışarıda bekleyen yaklaşık 20 kişilik grup, planlı bir şekilde acil servise saldırmış, olayda 5 güvenlik görevlisi darp raporu almış; 2 hekim ve 2 hemşire saldırıya uğramıştır.
Saldırgan olduğunu söyleyen ve “avukat” unvanını kullanan T.T., Adana Barosu’nun girişimleri sonucu serbest bırakılmıştır. Sağlık-Sen Adana Şubesi olarak, bu şahsı ve adaletin önüne geçenleri şiddetle kınıyoruz. Sağlık çalışanına yönelik şiddetin cezasız kalmaması için bu olayın sonuna kadar takipçisi olacağız.
Sağlık çalışanları, toplum sağlığının teminatıdır. Onlara yönelik her türlü saldırı, yalnızca bireylere değil, tüm topluma yapılmış bir saldırıdır. Hukukun, adaletin ve kamu vicdanının bu saldırıyı cezasız bırakmayacağına olan inancımız tamdır.
