SAĞLIK-SEN’DEN SAĞLIK BAKANI MEMİŞOĞLU’NA MEKTUP
(HABER MERKEZİ)-Sağlık-Sen Adana Şube Başkanı Bekir Nennioğlu, Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’na yazdığı bir mektupta, Aile Hekimliği Ödeme Yönetmeliği’nin bir an önce değiştirilmesini talep etti.
Nennioğlu, Sağlık-Sen Adana Şube Yönetim Kurulu üyeleriyle birlikte mektubu postane önünde okuyarak postaya verdi.
Mektupta aynen şöyle denildi;
“Sayın Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu,
Aile hekimliği sistemi içinde görev yapan sağlık çalışanları olarak, son dönemde sahada yaşanan ciddi sorunları ve bu sorunların çözümüne yönelik makul taleplerimizi paylaşmak istiyoruz. Özellikle Kasım ayı itibarıyla uygulamaya konulan yeni düzenlemeler, sahada huzursuzluk ve gerginlik yaratmış; aile hekimleri ve sağlık profesyonellerinin iş yükünü artırmış ve iş barışını bozmuştur. Adana’da çok sayıda Aile Sağlığı Elemanının (ASE) aile hekimliğinden ayrılacağına dair duyumlar alınmakta, benzer durumların başka illerde de yaşanacağı gözlemlenmektedir.
Bu bağlamda, mevcut düzenlemelerin sahada sürdürülebilir bir sisteme dönüşebilmesi adına aşağıdaki taleplerimizi dikkatinize sunuyoruz:
1. Son 6 ayda gelmeyen hasta süresinin bir yıla çıkarılması: Son altı ayda sağlık kuruluşuna başvurmayan hastaların ASM’ye gelmelerinin sağlanması hem tıbbi bilimsellikten uzak hem de fiilen gerçekleştirilmesi mümkün değildir. Ancak bunun 1 yıla çıkarılması uygun olabilir. Bu minvalde Yabancı uyruklu olan ve Yurt dışına giden vatandaşlarla birlikte İl dışında mernis adresi olanların da ilgili aile hekiminden kaydının silinerek o ildeki uygun olan aile hekimliğine kaydı yapılmalıdır.
2.Hasta memnuniyet kriterinin maaşa yansıtılmaması: Hasta memnuniyetinin aile hekimlerinin maaşına endekslenmesi sahada motivasyonu olumsuz etkilemektedir. Zira Sağlık hizmeti hizmet sektörü değildir ve objektif bir değerlendirme kriteri olmaktan uzaktır.
3. İlaç yazım oranlarının maaş üzerindeki etkisinin kaldırılması: Ab, NSAİ ve PPI İlaç yazım oranlarının makul seviyeye düştüğü görülmüştür ancak bunun sağlık okur yazarlık düzeyi artırılarak yapılması ve eğitimle sağlanması gerekirken bunun maaş teşvik parametresi ile değerlendirilmesi hekimin tedavi seçeneğini ve kapasitesini olumsuz etkileyecektir.
4. Sağlık kuruluşuna başvuru sayısı ve sevk oranlarının maaşa yansıtılmaması: Hastaların yıllık sağlık kuruluşuna başvuru sayısını 7’nin altına düşürmek gerçekçi ve mümkün değildir. 2. Ve 3. Basamak sağlık kuruluşuna sevkin bir önceki dönemin altında kalması da bilimsel ve gerçekçi olmadığı gibi. Aile Hekiminin bu oranları sağlaması ve kontrol altına alabilmesi de olası değildir. Bu durumu ancak Aile Hekimliği ile 2. Basamak Hastaneye sevk entegrasyonunun sağlanması yoluna koyacaktır ve zaman içerisinde istenilen hedeflere doğru gidiş sağlanabilecektir.
5. HYP hedeflerinin makul seviyeye çekilmesi: En son açıklanan hedefler HYP’nin mevcut yoğunluğa rağmen yapılabilirliğini ortaya koymuş, daha da makul hedeflerle tüm sahanın bunu yapabilir hale getirilmesinin mümkün olabileceğini düşünüyoruz. Ayrıca Kanser taramaları gibi hedeflerin teknik imkansızlıklar nedeniyle yapılamaması, aile hekiminin sorumluluğunda olmamalı ve hastanın imzalı beyanla reddi kabul edilmelidir.
6. ASE’lerin haklarının iyileştirilmesi: ASE’lerin iş hacmindeki artışa rağmen hak edişlerinin yeterince artırılmaması, ciddi bir motivasyon kaybına ve sistemden ayrılmalara yol açmaktadır. Bu durum acilen gözden geçirilmelidir.
Belirttiğimiz bu talepler sahada görev yapan aile hekimleri ve ASE’ler açısından yaşamsal öneme sahiptir. Taleplerimizin eksiksiz karşılanması, sahada huzurun ve düzenin yeniden sağlanmasını sağlayacak ve hizmet kalitesine olumlu katkı sunacaktır.
06.01.2025 – 10.01.2025 tarihleri arasında, eylemler gerçekleşmeden bu konunun çözülmesi gerekmektedir. Sağlık-Sen olarak iş bırakma eylemine katılmamaktayız; ancak sistem içindeki üyelerimizin bu yönetmelikten memnun olmadığını belirtmek isteriz. Biz bu sürecin eylemlerle değil, masada çözülmesini istiyoruz.
Lütfen yönetmeliği bir an önce gözden geçirerek gerekli düzenlemeleri yapınız.” dedi.