Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Genel Merkezi, Sağlık Bakanlığı’nın ikinci dönem personel atamaları kapsamında yerleştirilen 18 bin sağlık çalışanının iki ayı aşkın süredir işe başlatılmadığını belirterek, sürecin hızla tamamlanması çağrısında bulundu. SES’in açıklamasında, adli sicil kaydı bulunmayan kişiler için aylarca süren arşiv ve güvenlik taramasının kabul edilebilir olmadığı vurgulanarak, “E-Devlet üzerinden adli sicil belgesi başvurusu sırasında zaten veriliyor. Suçun şahsiliği ilkesi hem anayasal hem de evrensel bir hukuk normudur. İki aydır süren bu taramalar, işe başlatmamak için bahane üretilen bir soruşturma sürecine dönüşmüştür” denildi.
(HABER MERKEZİ)-Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Genel Merkezi, Sağlık Bakanlığı’nın ikinci dönem personel atamaları kapsamında yerleştirilen 18 bin sağlık çalışanının iki ayı aşkın süredir işe başlatılmadığını belirterek, sürecin hızla tamamlanması çağrısında bulundu.
SES’in açıklamasında, adli sicil kaydı bulunmayan kişiler için aylarca süren arşiv ve güvenlik taramasının kabul edilebilir olmadığı vurgulanarak, “E-Devlet üzerinden adli sicil belgesi başvurusu sırasında zaten veriliyor. Suçun şahsiliği ilkesi hem anayasal hem de evrensel bir hukuk normudur. İki aydır süren bu taramalar, işe başlatmamak için bahane üretilen bir soruşturma sürecine dönüşmüştür” denildi.
Açıklamada Türkiye’deki sağlık personeli eksikliğinin boyutlarına da dikkat çekildi. SES, OECD ve AB ülkeleriyle kıyaslandığında Türkiye’nin hem personel sayısında geri olduğunu, hem de iş yükünün çok daha ağır olduğunu belirtti.
-Nüfus başına düşen sağlık personeli, OECD ve AB ortalamasının yarısından az.
-Bu ülkelerde kişi başı yıllık sağlık hizmetine başvuru ortalaması 6,4 iken, Türkiye’de bu sayı 12,2.
-Türkiye’deki sağlık emekçileri, Avrupa’daki meslektaşlarının yaklaşık dört katı iş yüküyle ve yarısı kadar ücretle çalışıyor.
SES, Sağlık Bakanlığı’na çağrısını yineleyerek, “2.dönem atamalarını derhal tamamlayın ve ataması yapılan sağlık emekçilerini işe başlatın. Hem sağlık kurumlarındaki personel eksikliğinin hem de atama bekleyen yüz binlerce sağlık emekçisini dikkate alarak personel sayısını OECD ve AB ortalamalarına uygun şekilde artırın.”
