SALMAN: KUVVETLER AYRILIĞI İLKESİ TERK EDİLDİ
ADANA (BÖLGE)-TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu’nun (İKK) düzenlediği “Yerel Yönetimlerde Katılımcılık” panelinin açılışında İKK Sekreteri Erol Salman, “Kuvvetler ayrılığı ilkesinin terk edildiği, demokrasinin hiçe sayılarak iktidar erklerinin tamamının tek merkezde toplandığı, kendi söylemleriyle ‘bir anonim şirket gibi’ yönetilen ülkede sermaye ile devlet arasındaki ilişki arazi rantı üzerinden şekillenmektedir” dedi.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ruşen Keleş ve Doç. Dr. Ulaş Bayraktar’ın konuşmacı olduğu, Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde gerçekleşen panelde ilk söz alan Prof. Dr. Ruşen Keleş, demokrasiyi, büyük düşünürlerin halkın, halk için, halk tarafından yönetilmesi biçiminde tanımladığını, bu tanımın da katılımın, demokrasinin özünde var olduğunu göstermektedir, diye konuştu.
KELEŞ: HALKIN TEMSİLİNE OLANAK TANIMAYAN BİR DEMOKRASİDEN SÖZ EDİLEMEZ
Tarihsel gelişim süreci içinde, demokrasinin önce doğrudan demokrasi, sonra da temsili demokrasi olarak uygulama alanı bulduğuna vurgu yapan Keleş konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Her ikisinde de, yönetenin halk olması zorunluluğu vardır. Katılım kavramı, demokrasi kavramıyla çok yakın ilişki içindedir. Siyaset Biliminde, yakın tarihlere kadar devlet ile ulus özdeş kavramlar olarak algılandı. Oysa günümüzde ulusu oluşturan toplumsal sınıflara ve her kesimden güçlere dayanmayan bir devletin boş bir kalıp olmaktan başka anlamı olmadığı görüşü yaygınlık kazanmıştır. Bu bağlamda, sivil toplum örgütlerinin, meslek kuruluşlarının ve her kesimden halkın kendisinin temsiline olanak tanımayan bir demokrasiden söz edilemez.
Katılım, bireyle siyasal toplum kurumları atasındaki etkileşim türüdür. Yerel nitelikteki kamu hizmetlerini üretmek ve halka sunmakla görevli olan yerel yönetimlerin, yalnız organlarının oluşturulması sürecinde değil, tüm karar ve çalışmalarında katılıma en geniş ölçüde yer vermemeleri hem yerel demokrasinin, hem de demokrasinin kendisinin var olabilmelerinin ön koşuludur.”
KENTE KATILIMIN ASLİ ÖN ŞARTI HEMŞERİLİK
Kente katılımın asli ön şartının hemşerilik bilinci olduğunu ifade eden Doç. Dr. Ulaş Bayraktar, Hemşerilik sözlük anlamıyla aynı şehri paylaşanların arasındaki bağı işaret etse de fiiliyatta kentte yaşayanların geldikleri bağ üzerinden kurdukları dayanışma örüntülerini düşündürdüğünü belirtti.
Bu örüntünün kenti Stravrides’in tabiri ile ayrışmış mıntıkalardan oluşan bir takımyıldızına dönüştürdüğüne dikkat çeken Bayraktar konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Önerilen sunuş kapsamında yapılı ya da doğal çevrenin ötesinde bir feza olarak tahayyül edilecek şehrin yaşanılan yere dair kurgulanacak bir hemşerilik bağının kurulması için sahip olduğuna inanılan potansiyeli dörtlü bir çerçeve içinde müşterekler siyaseti bağlamında tartışmaya açılacak.”
İlginin yoğun olduğu panele TMMOB’ye bağlı odaların yönetim kurulu üyeleri, demokratik kitle örgütlerinin üyeleri ve vatandaşlar katıldı.