SEÇİMLER SONRASI SAYIN ÖMER ÇELİK’E İSTİDAMIZ
Kurtuluş sonrası Ulu Önder’in Adana’ya ilk gelişi 15 Mart 1923’te gerçekleşti. 101’inci yıldönümünde, yani geçtiğimiz ayın 15’inde
başladığımız Dizi Yazı, resmi tatiller dışında her gün ve toplam 17 bölümde yayımlandı. Tabii seçimler de bu sürecin içinde kalınca, çok büyük olasılıkla şimdiye dek siyasete dokunmamış tek yazar ben kalmış olabilirim.Türkiye genelinde konuşacak değilim. Benimki, her zaman olduğu gibi Adana…
TAHMİNLERİM TUTTU
Seçim eğik düzlemine (sath-ı mail’in Türkçesidir) girdiğimiz gün Zeydan Karalar’ın devam edeceğinden emindim. Çünkü otobüsler için mazot parası bulduğu güne şükrederek başladığı görevi, dönem sonunda hizmetlere harcama yapabilecek mali yapıyla tamamladı.
Seyhan’a, Sayın Akif Kemal Akay’ın yeniden aday gösterilmeyeceğini ilk seçiminden bir hafta sonra biliyordum. Zira, bizzat Özgür Özel televizyonlarda Sayın Akay’a duyurmak amacıyla “Başkanlarımız yakınlarına iş vermeyecek. İş verenlerin de en kısa zamanda bu ilkemizi uygulayacağından eminim” demişti. Sayın Akay, CHP adına yapılan çağrıya uymadı. Yönetim eksenini çok yakınına teslim etti. İyi yönetip yönetmediği bir yana, parti çağrısına karşı “dik duruş” sergilemesi, ikinci kez adaylık şansını yok etti. Çukurova’yı istemişken Seyhan’dan aday gösterilen Sayın Oya Tekin’in çıtayı yükselteceğine güveniyorum. Sayın Karalar zamanında başlatılan kültür mirası restorasyon çalışmalarını Sayın Akay da devam ettirmişti. Oya Hanım’dan özellikle bu alanda başarılı hizmet sergilemiş güçlü elemanlarıyla özel toplantı yapması kent adına esaslı yeni kazanımlar sağlayabilir.
Kalsa idi, Mehmet Fatih Kocaispir Yüreğir’deki makamını koruyabilirdi; Büyükşehir adaylığıyla evdeki bulguru yitirmiş oldu. Geçmişinde, Büyükşehir Meclis Üyeliğine bağlı olarak Efsane Başkan Aytaç Durak’la çalışmak gibi önemli müktesebatı vardı. Yüreğir’deki başkanlık dönemiyle de, yönetim yeteneğini elbette geliştirmişti. AKP’nin takdiri böyle gelişti, yapacak bir şey yok.
ÇETİN’DE YANILDIM
Yanılgım, Çukurova Belediye Başkanı Sayın Soner Çetin’de oldu. Kapalı Pazar yerleri, yaşlılar için salonlar, parklar ve kültür-sanat alanlarındaki çalışmalar elbette göz doldurmaktaydı. Tekrar aday gösterilmesini bekliyordum, olmadı. Sanırım Sayın Çetin’in alt kadrolarındaki bazı kriminal olay zanlıları CHP nezdinde olumsuz hava yarattı. İyi Parti gibi marjinalliğin dibini bulmuş partiden aday olmasına karşın yüzde 23 gibi yüksek oy alması, halk nezdinde olumlu etki yarattığının kanıtı oldu. İnancım şu; bağımsız girseydi şansı çok daha yüksek olabilirdi. Beklentimiz, Yeni Başkan Kozay’ın da aynı sempatiyi yaratabilmesi.
Sarıçam zaten yörüngesini aynen koruyabilecekti. Sayın Bilâl Uludağ “banko” diyebileceğimiz konumdaydı.
Kocaispir olmayınca, zor da olsa Yüreğir’e Ali Demirçalı’nın gelebileceğini düşünmüştüm. Umarım Sayın Demirçalı da Kocaispir gibi standart belediyeciliğin yanı sıra kültürel alanlara el-kol uzatsın.
SAYIN ÖMER ÇELİK MUTADINI KORUMALI
AKP’den çok Sayın Erdoğan’a yakınlığını bildiğimiz Adana Milletvekili Sayın Ömer Çelik olmasaydı Anavarza gibi Efes’i sollayabilecek kültür mirasımızda kazı yapılamayacaktı. 5 Ocak Stadının TOKİ eliyle rezidanz ve AVM’ye kurban edilmesini de son anda Sayın Çelik’in önleyip Millet Bahçesine dönüştürdüğünü duymuştuk. Şu anda uluslararası müzecilik platformunda yer alabilecek düzeyi yakalamış olan Yeni Müzemizin oluşması da Sayın Çelik’in himmetiyle gerçekleşti.
AKP Adana’da hiç belediye almadı. Buna karşın, Sayın Ömer Çelik’ten siyasi tercihten bağımsız ilgisini güçlü bir ümitle bekliyoruz.