Ekonomik kriz ve işsizlik ülkeyi kasıp kavururken deprem oldu. Ülke bu kez de binlerce yitip giden can için hüzünlendi.
Ekonomik etkileri de psikolojik etkileri de büyük oldu. Bir takım düzenlemelerle maaş artışları yaşanıyor ama bir türlü durdurulamayan enflasyon nedeniyle alım gücü yine çok aşağılarda kalıyor.
Velhasıl ülkece derin psikolojik kaygılar ve derin yoksullukların pençesinde kıvranır hale geldik…
Böyle bir ortamda seçimlere gidiliyor.
Halkın kaygılarını giderecek, kadınların kazanılmış haklarını koruyacak, gençlerin geleceğe yeniden umutla bakmasını sağlayacak politikalar üretmek gerekiyor.
Peki iktidar bunun için uğraş veriyor mu ya da muhalefet hangi vaatlerle halka umut olacak bakmak gerekiyor.
Doğal olarak hedeflere ulaşmak için önce seçimleri kazanmak lazım. Ve bu enteresan temsil sistemde iktidara gelmek için oyların yarısından fazlasını daha doğrusu 50 artı 1’i almak şartı var.
Bunun için de haliyle ittifaklar kuruluyor. Ancak bu yapılara bakıldığında, “Kimler kimlerle beraber” demeden de edemiyor insan!
Millet İttifakı binlerce madde üzerinde anlaştı ve kamuoyuna deklare etti. Millet İttifakı, zam, zulüm, yoksulluk var diyor…
Onların politik eleştirileri kolay ve anlaşılır, zira yurttaş kendi bütçesini zaten biliyor.
Bu arada Cumhur İttifakı’na iki parti daha katıldı. Hüdapar’ın meclise girmek istemesini ve Cumhur İttifakı’na katılmasını kamuoyu çok iyi anlıyor, onlar için bulunmaz bir hikmet!
Lakin son ana kadar direnen, karşılığında şartlar sunan Yeniden Refah Partisi’ndeki değişikliği anlamak biraz zor.
Babadan oğula geçen siyaset yöntemiyle lider seçen Yeniden Refah Partisi, demek ki ülkenin içinde bulunduğu şartlardan, özelikle ekonomik koşullardan bir hayli memnun…
Vatandaşların ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılayabilecek kazançlara sahip olduklarını, mutlu, Refah (!) yaşadıklarını düşünüyorlar sanırım…
Televizyonlardaki “ iliştirme” gazetecilerin durmadan Erbakan güzellemesi yapıp, O’nun bütün hedeflerini mevcut iktidar tarafından hayata geçirildiğini anlatmalarından bir kurgu olduğu anlaşılıyordu.
Tebrik etmek lazım, başardılar!
Lakin birileri de çıkıp, Rahmetli Erbakan’ın mevcut iktidar hakkındaki konuşmalarını da hatırlatacaktır, buna da hazırlıklı olsunlar…
Ha bir de unutmadan bu iliştirme basıncılar Muharrem İnce’yi de çok övüyorlar. Hatta o kadar abarttılar ki, “Ecevit de CHP’den ayrılıp DSP’yle iktidara gelmeyi başardı” gibisinden örnekler sunmaya başladılar.
Bakalım bekleyip göreceğiz, neticede politikada her an her şey olabiliyor!
