ŞEHMUS ALPARSLAN; TÜRKİYE NÜFUSU’NUN %8.5’U AÇLIK SINIRINDA

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Feyzullah Korkut, Gıda Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Şehmus Alparslan ve Kimya Mühendisleri Odası Güney Bölge Şube Başkanı Çiğdem Eroğlu, “Dünya Gıda Günü” nedeniyle ortak basın açıklaması yaptı.  Şehmus Alparslan, Türkiye’de insanların yüzde 22’sinin dengeli ve yeterli beslendiğini, yüzde 8,5’unun ise açlık sınırında yaşadığını söyledi.

 

HABER VE FOTOĞRAFLAR: CANSU ERSOY

ADANA (BÖLGE)-TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Feyzullah Korkut, Gıda Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Şehmus Alparslan ve Kimya Mühendisleri Odası Güney Bölge Şube Başkanı Çiğdem Eroğlu, ‘Dünya Gıda Günü’ nedeniyle ortak basın açıklaması düzenledi.

Basın açıklamasında açılış konuşmasını yapan Gıda Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Şehmus Alparslan, “Türkiye’de insanların yüzde 22’sinin dengeli ve yeterli beslendiğini, yüzde 8,5’unun ise açlık sınırında yaşadığını söyledi.Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)’nun kuruluş günü olan 16 Ekim, ‘Dünya Gıda Günü’ olarak kutlanmaktadır. Her yıl belirlenen bir tema çerçevesinde yapılan etkinliklerde açlık ile mücadele, yetersiz beslenme, adil paylaşım, gıda üretimi ve gıda güvenliğine ilişkin konular gündeme getirilerek doğru gıda ve tarım politikalarına dikkat çekilmek istenmektedir” şeklinde söze başladı.

“YAŞANAN BU AÇLIK SORUNU; ADİL OLMAYAN GELİR VE GIDA DAĞILIMINDAN KAYNAKLANMAKTADIR”

Dünyada henüz üstesinden gelinemeyen yeni paylaşım savaşları, salgın hastalıklar ve insan eliyle yaratılan iklim değişikliği gibi olağanüstü koşullar sürecinde; gıda egemenliği, gıda güvencesi ve gıda güvenliği sorunlarının üzerinde çok durulduğunu ancak ne yazık ki sürdürülebilir ve kalıcı çözümlere ulaşılamadığını belirten Alparslan,

“Günümüzde dünya üzerinde üretilen tarım ve gıda ürünleri dünya nüfusunu beslemeye yetecek miktardadır. Ancak, dünyada 800 milyonun üzerinde insan, yani her dokuz kişiden biri yatağa aç girmektedir. Ülkemizde ise insanlarımızın %22’si dengeli ve yeterli beslenememekte, %8,5’u ise açlık sınırında yaşamaktadır. Yaşanan bu açlık sorunu; adil olmayan gelir ve gıda dağılımından kaynaklanmaktadır” dedi.

“BU OLUMSUZLUKLAR YANINDA, GIDAYA ERİŞİMİN ÖNÜNDEKİ EN ÖNEMLİ ENGEL YAŞANAN EKONOMİK ZORLUKLARDIR”

“Diğer taraftan, tükettiğimiz gıdaların güvenilir olmasının önemi; dünyada her yıl yaklaşık 600 milyon kişinin hijyenik olmayan ve ciddi ölçüde zararlı kimyasallar ile bulaşık gıdaları tükettikten sonra hastalanması ve önemli bir bölümünün yaşamını yitirmesinden anlaşılmaktadır” diyen Alparslan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Bu olumsuzluklar yanında, gıdaya erişimin önündeki en önemli engel yaşanan ekonomik zorluklardır. Son yıllarda uygulanan ekonomik politikalar nedeniyle ülkemizde gıda enflasyonu Avrupa’da birinci, Dünya’da ise dördüncü sıraya yükselmiştir. Ülkemizdeki yüksek enflasyon ve de gıda enflasyonundaki sürekli artışı, tarımsal girdi fiyat endeksi ve tarım ürünleri üretici fiyat endeksi ile birlikte değerlendirdiğimizde, önümüzdeki ay ve yıllarda bizleri çok daha zor günler beklemektedir. Tarımsal girdilerde ve temel ürünlerde dışarıya bağımlılığın sürdüğü günümüzde, maliyetlerdeki yüksek artışa karşın somut önlemler alınmaması ve yetersiz, zamanında ödenmeyen destekler nedeniyle çiftçilerimiz üretimden çekilmektedir. Tüketim sorununun çözümünün üretim sorununu çözmekten geçtiği gerçeğine karşın, uygulanan yanlış politikalar nedeniyle üretimde devamlılık ve kendimize yeterlilik sorunu büyümekte, üreticilerimiz kaybederken tüketicilerimiz de yeterli, ucuz, sağlıklı gıdaya erişememektedir.”

Yaşadığımız gıda krizinden kurtulabilmek için; rant ve beton ekonomisi yerine kamusal ve toplumsal çıkarları, gündelik politikalar yerine planlı kalkınmayı önceleyen ‘Kamucu Tarım ve Gıda Politikaları’nı yaşama geçirmekle mümkün olduğunu söyleyen Alparslan, “Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne bağlı Gıda, Kimya ve Ziraat Mühendisleri Odaları olarak; açlığın, yokluğun ve yoksulluğun son bulduğu, hakça ve adil paylaşımın olduğu bir ülke ve dünya özlemiyle bilimden, üretimden, insandan, emekten, doğadan, kamu yararı ve toplum çıkarından yana tutumumuz sürecektir” diyerek cümlelerini noktaladı.

“3 TANE ADANA NÜFUSU BÜYÜKLÜĞÜNDEKİ BİR TOPLULUĞUN AÇLIK SINIRI ALTINDA YAŞADIĞINI GÖRÜYORUZ”

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Feyzullah Korkut, gıdaya ulaşımın çok önemli bir konu olduğunun altını çizdi ve eldeki verilere göre Türkiye’deki insanların yüzde 8,5’unun açlık sınırının altında yaşadığını bildirdi. Korkut, “Rakamlara, yüzdeliklere baktığımızda sanki çok bir şey ifade etmiyormuş gibi görünüyor. Ama Türkiye’nin nüfusunun 85 milyon olduğunu ve bunun yüzde 8,5’unun yaklaşık 10 milyona yakın bir kitleyi kapsadığını düşünürsek o kadar da azımsanacak bir şey değil. Yani 3 tane Adana nüfusu büyüklüğündeki bir topluluğun açlık sınırı altında yaşadığını görüyoruz. Bu veriler bizleri yönetenlerin çok ciddi düşünmesi ve hızlı kamusal tedbirlerin bir an önce alınması gerektiğinin özeti. Bugün baktığımızda temel gıda ürünleri olarak geçen et, süt yumurta ve en önemlisi de ekmek gibi ürünlere ulaşmak her geçen gün zorlaşıyor. Ve bu zorlaştıkça açlık sınırı altındaki topluluk giderek genişliyor” dedi.

“UYGULANAN ‘ÜRETME İTHAL ET’ POLİTİKASINA BİR AN ÖNCE SON VERİLMELİDİR”

“Ekim alanının daraldığını ve betonlaşmanın arttığını görüyoruz” diyen Korkut, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Tarım alanlarının azalması demek üretimin düşmesi demek. Bir de bunlara uygulanan yanlış politikalar eklendiği zaman üretici girdi maliyetlerini karşılayamadığından üretimden vazgeçmekte ve üretimden uzaklaşmakta. Şu an uygulanan ‘Üretme ithal et’ politikasına bir an önce son verilmelidir. Tarım toprakları korunamıyor.  Burada çok ciddi uzun vadeli planların yapılması ve kamuyla paylaşılması, bilim ve tekniğe dayalı politikaların üretilmesi gerekmektedir.”

“ADALETLİ BİR DÜNYA DÜZENİ KURULDUĞUNDA VE BİLİM VE TEKNİK DOĞRU KULLANILDIĞINDA BU SORUN ÇÖZÜLEBİLİR”

Gıdaya erişim adaletsizliğinin çok kötü bir durumda olduğunu söyleyen TMMOB Adana İKK Sekreteri Ahmet Uncu’da “İnsanlar gıdadan ya gelişmiş ülkelerde aşırı tüketim ve obezlikten ölüyor ya da az gelişmiş ülkelerdeki gibi gıdaya erişemediğinden, açlıktan ölüyor. Gıdadaki bu adaletsiz dağılım insanlarımıza zarar vermektedir. Bunun önüne geçilebilir. Adaletli bir dünya düzeni kurulduğunda ve bilim ve teknik doğru kullanıldığında bu sorun çözülebilir. Yeter ki üretim yapılsın ve adaletli bir gıda dağılımı olsun ve İnsanlarımız yaşasın” diye belirtti.

“BİZİM TOPRAKLARIMIZ BU KADAR VERİMLİYKEN BURADA ÜRETİM DESTEKLENMEYİP YURT DIŞINA BAĞIMLI HALE GETİRİLİYORUZ”

“Günümüzde şeker, yağ, et, süt gibi ana maddelerde dışa bağımlılığı bir rant uğruna şu anki iktidar gerçekleştirmiştir” diye kaydeden Kimya Mühendisleri Odası Güney Bölge Şube Başkanı Çiğdem Eroğlu’da sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Buğday, Türkiye’de en çok üretilen ürünlerden biriyken şu anda buğdayın yüzde 80’ini dışarıdan alıyoruz. Yağ üretimlerine kotalar getirdiler ve bu durum çiftçimizin zarar etmesine sebep oldu. Bir de burada bulunan yağ fabrikaları ham yağları da yurt dışından ithal olarak alıyor. Bizim topraklarımız bu kadar verimliyken burada üretim desteklenmiyor ve yurt dışına bağımlı hale getiriliyoruz. Buna en kısa sürede dur denilmesi gerekiyor. Eğer durdurulamazsa bunun önüne geçemeyiz. Üretim günümüzde tamamen durma noktasına geldi. Bu yüzden sesimizi yükseltmek zorundayız.”

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor