SES Adana Şube Eş Başkanı Şükran Güzel, yaptığı açıklamada ş unları söyledi; “Vergi dilimleri yılın ortasında birer kırbaç gibi önümüze konulmakta, her ay daha fazla çalışıp daha az ücret almamız dayatılmaktadır. Bu bir teknik hata değil, bilinçli bir tercihtir. Emekten alıp sermayeye aktaran bir bütçe politikasının sonucudur. Bu ülkenin hastanelerinde, ASM’lerinde, sosyal hizmet kurumlarında gece gündüz, deprem, savaş, pandemi demeden fedakarca çalışan bizler; sadaka değil hakkımız olanı istiyoruz. İnsanca yaşam, adil çalışma, vergide adalet istiyoruz. Vergide adalet sağlanmadan ne emeğin hakkı teslim edilir nede toplumsal refah mümkün olur.”
(HABER MERKEZİ)-Adana Tabip Odası (ATO), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ile Genel Sağlık İş Sendikası yönetici ve üyeleri PTT Evleri Orhan Taç Aile Sağlığı Merkezi önünde bir araya gelerek “Gelirde, Vergide Adalet İstiyoruz” sözlerini yeniledi.
DOLAYLI VERGİLERLE EKMEĞİMİZ ELİMİZDEN ALINIYOR
Kurumlar adına basın açıklamasını okuyan SES Adana Şube Eş Başkanı Şükran Güzel, “Bizler Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri olarak; hastanelerde, aile sağlığı merkezlerinde, sosyal hizmet kurumlarında halkın yaşam hakkını savunurken, emeğimizin karşılığının daha cebimize girmeden, vergi adı altında gasp edilmesini kabul etmiyoruz. Bugün Türkiye’de vergi sistemi açıkça sınıfsaldır ve adaletsizdir. Bu ülkede ücretliler, emekliler, işsizler ve yoksullar vergi yükünün tamamına yakınını sırtlanırken; büyük şirketler, holdingler, bankalar ve rant çevreleri teşviklerle, istisnalarla, aflarla korunmaktadır. Vergi sistemi, sermayenin değil emeğin denetlendiği bir sömürü mekanizmasına dönüşmüştür. Dolaylı vergilerle ekmeğimizden, suyumuzdan, ilacımızdan vergi alan bu anlayış; sağlık hizmetini de, sosyal hizmeti de piyasaya teslim etmiştir. Bugün sağlık emekçileri yalnızca ağır çalışma koşullarıyla değil, açlık sınırına mahkûm edilen ücretlerle ve adaletsiz vergi dilimleriyle cezalandırılmaktadır.”
VERGİDE ADALET OLMADAN NE SOSYAL DEVLET OLUR NE DE HALKIN SAĞLIĞI KORUNUR
Güzel, “Vergi dilimleri yılın ortasında birer kırbaç gibi önümüze konulmakta, her ay daha fazla çalışıp daha az ücret almamız dayatılmaktadır. Bu bir teknik hata değil, bilinçli bir tercihtir. Emekten alıp sermayeye aktaran bir bütçe politikasının sonucudur. Bu ülkenin hastanelerinde, ASM’lerinde, sosyal hizmet kurumlarında gece gündüz,deprem, savaş, pandemi demeden fedakarca çalışan bizler; sadaka değil hakkımız olanı istiyoruz. İnsanca yaşam, adil çalışma, vergide adalet istiyoruz. Vergide adalet sağlanmadan ne emegin hakkı teslim edilir nede toplumsal refah mümkün olur. Bizler tek SES olarak buradan açıkça söylüyoruz: Bu düzen sürdürülemez! Vergide adalet olmadan ne sosyal devlet olur ne de halkın sağlığı korunur. Taleplerimiz açıktır ve geri çekilmeyeceğiz. Ücretliler üzerindeki vergi yükü derhal azaltılsın, vergi dilimleri insanca yaşam koşullarına göre düzenlensin. Temel tüketim maddelerinden ve sağlık hizmetlerinden alınan dolaylı vergiler kaldırılsın. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınsın; servet vergisi derhal hayata geçirilsin. Vergi aflarıyla sermayeyi ödüllendiren politikalara son verilsin. Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri geçinemiyor! Halk sağlık hizmetine ulaşamıyor! Ama sermaye kesimleri kârlarına kâr katmaya devam ediyor. Biz bu adaletsizliğe razı değiliz. Emeğimizin, onurumuzun ve geleceğimizin gasp edilmesine sessiz kalmayacağız. Vergide adalet sağlanana, halktan yana bir bütçe kurulana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Buradan bir kez daha haykırıyoruz: Emeği değil sermayeyi vergilendirin! Yoksulluğu değil, zenginliği vergilendirin! Vergide adalet istiyoruz!”
