ŞEYH SUNUSİ’Yİ DE TANIMAK GEREK -2

Dünkü bölümün sonunda, Mustafa Kemal Paşa’nın Sunusi’yi Ankara’ya davet mektubunu sunmuştuk. Şeyh o sırada İstanbul’daydı. Şimdi bir soru beliriyor ister istemez; Libya’nın 5 milyon taraftarlı tarikat lideri İstanbul’da ne arıyor, değil mi?

Hemen cevaplayalım… Sunusi, Birinci Dünya Savaşı sırasında Türklerden yana olmuştu. Savaşın Osmanlı Sarayının çok bunalttığı bir dönemde; Enver Paşa’nın önerisiyle Sultan Reşat İstanbul’a davet etti. Amaç, İslam Alemini cihad için organize etmesini istemekti. Şeyh Sunusi bir yolunu bularak anlaştığı İngiliz denizaltısıyla ,İstanbul’a geldi. Ancak Sarayın patronu artık Reşat değil, Vahdettin’di. Yeni sultan Enver Paşa’nın görüşlerine itibar etmiyordu. Libya’dan gelen şeyhin İslam alemindeki yüksek saygınlığını duymuştu. Belki yağcıların da etkisiyle, Libyalı’yı halife ilan etmek için hazırlıklar yapıldığından kuşkulandı.  Esasen İngilizlere karşıt olduğundan da rahatsızlık duymaktaydı.

Bu sırada Kurtuluş Savaşı başlamıştı. İstanbul’da beklediği koşullardan çok uzak bir şekilde bekleyen Sunusi, kurtuluş hareketinin başında dostu Mustafa Kemal Paşa’nın olduğunu öğrenmişti. Bekir Sami Bey aracılığıyla Mustafa Kemal’e “Milli harekete katılmak istiyorum” mesajını verdi. İşte, dün sunduğumuz mektup bu gelişmelerin sonucunda yazılmıştı.

Şeyh Ahmet Sünusi 15 Kasım 1920’de Ankara’ya geldi ve Mecliste yaptığı konuşmasında özetle, “İslamiyetin yok olmasının muhakkak görüleceği bir halin meydana çıkması üzerine Müslümanların ümitleri kesildiği bir sırada Mustafa Kemal Paşa Hazretleri, arkadaşlarıyla beraber din uğruna savaşmaya başladılar. Ve siz de beraber savaştınız, cihat ettiniz. Bu hizmet bütün İslam aleminin devamına, İslam aleminin kurtuluşuna ait mukaddes bir vazifedir” dedi.

Atatürk, cevaben yaptığı konuşmada “Sünusi teşkilatı diğer teşkilatlar gibi sadece bir tarikat değildir; bu tarikat insanlığı İslamiyetin saadet yolunda yürütmeye yönelik esaslı bir teşkilattır. Bu gece huzurlarıyla müşerref olduğumuz zat, İslam aleminde büyük bir esasa dayanan mukaddes bir teşkilatın başında bulunan yüce bir zattır. (…) Dolayısıyla bundan sonra kendilerinin İslam alemine yapacakları hizmetler, şimdiye kadar olan hizmetlerini taçlandıracaktır. Ve bu sayede Türkiye devletinin, bütün İslam cihanının dayanak merkezi olan Türkiye devletinin de sağlamlaştırılmasına hizmet etmiş olacaklardır. Seyid Ahmet Şerif Sünusi Hazretlerinin gelecekteki hizmetlerine şimdiden gerek şahsım ve gerek TBMM namına teşekkür arz eylerim.”

Atatürk, o gün Şeyh Ahmet Şerif Sünusi’yle başbaşa uzun bir görüşme yaptı. Genel koşulları, cephelerin durumunu, halk içinde işgalcilere olumlu bakan vatandaşlar dolayısıyla karşılaşılan zorlukları anlattı. Sonunda, Sunusi’den beklentilerini sıraladı.

Bugün sunduğumuz fotoğrafta, Mustafa Kemal Paşa’yı şeyhin hediye ettiği giysi ile görmekteyiz.

YARIN: SUNUSİ’YE VERİLEN GÖREVLER

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor