Sıtkı Keskin: Çok çalışmamız gerektiğinin farkındayız

Cumhuriyet Halk Partisi Çukurova Belediye meclis üyesi Sıtkı Keskin ile siyasi yaşamından mevcut görevine kadar birçok konu dahilinde keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Keskin, Çukurovamıza, Adanamıza ve tüm halkımıza faydalı işler yapmak ve hayatlarını kolaylaştırmak için ciddi anlamda çalışılması gerektiğini düşünüyorum’’ dedi.

***

RÖPORTAJ: YENER EKİNCİ

Cumhuriyet Halk Partisi saflarında başladığı aktif siyasette 30 yılı geride bırakan ve şu an Çukurova Belediye meclis üyeliği görevini başarıyla yürüten Sıtkı Keskin ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Keskin ile siyasi yaşamından ve mevcut görevine kadar birçok konu üzerinden yaptığımız sohbeti ilgiyle okuyacaksınız.

Meclis üyesi olmayı neden istediniz?

Yaşadığım ilçeye etkili hizmet anlamında bu görevi üstlendim ve üstlendiğim görevin çok ciddi bir sorumluluk olduğunun farkındayım. Çukurova Adana’nın en son yapılaşan ve kentleşen bölgesi konumunda. Belediye meclisi, Türkiye Büyük Millet Meclisi gibi çok değerli bir kurumdur ve belediye meclis üyeleri de yerel parlamentonun temsilcileri gibi çalışmalıdır. Öncelikle Çukurovamıza, Adanamıza ve tüm halkımıza faydalı işler yapmak ve hayatlarını kolaylaştırmak için ciddi anlamda çalışılması gerektiğini düşünüyorum. Bizler belediye meclis üyeleri olarak öncelikle belediyemizin ve Çukurova ilçemizin sakinlerini göz önünde tutmak mecburiyetindeyiz. Bunu yaparken Çukurova Belediye Başkanımız Emrah Kozay’ın işlerini kolaylaştırarak, yapılacak projelere ve işlere daha hızlı sonuç almak için ciddi anlamda katkı sağlamamız gerektiği düşüncesindeyim. 30 yıldır siyasetin içerisindeyim, başka bir partide siyaset yapmadım. Cumhuriyet Halk Partisi’nin öz evladı olarak partimizi de düşünmenin mecburiyetinde olduğumu biliyorum.

Çukurova Belediyesi meclis üyelerinin çalışmalarını nasıl değelendiriyorsunuz?

Her şeyden önce meclis üyesi, Çukurova’nın menfaatlerini gözeterek ve belediyenin takdir toplaması için hukuki ve yasal sınırlar içerisinde Çukurova’nın ve Çukurovalıların menfaatlerini gözetmelidir. Belediye başkanının yapacağı projelerde ufkunu açıp daha başarılı işler yapması için çalışmalar yapıp projeler üretip önerilerde bulunması gerektiğini düşünüyorum. Arkadaşlarımız, sorumluluklarını layıkıyla yerine getiriyor diyebilirim.

Belediye meclis üyesi, mensubu olduğu parti açısından neler yapmalıdır?

Bizler, Cumhuriyet Halk Partisi sayesinde bugün bulunduğumuz konumdayız. Bizim halka yapacağımız her hizmet, vatandaşın çözülecek her sorunu Cumhuriyet Halk Partisi’ne bir katkıdır. Bunun haricinde siyasi partiler bir siyasi hat çizer ve bu doğrultuda icracı makamlar, siyasi hattın gereklerini elindeki yetkiyi kullanarak yerine getirir. İlçede siyasi amirimiz olarak Çukurova ilçe örgütümüz ve başkanımız vardır. Vatandaşlar sorun çözme kapısı olarak il ve ilçe örgütlerimizi görüyor. Derdini talebini oraya iletiyor ve bu gayet doğal bir durumdur. Vatandaşın gelen her talebiyle ilgilenmek mecburiyetindeyiz. Hele ki siyasi amirimiz olan örgtümüzden gelen talepleri asla kulak arkası etmeyiz. Meclis üyelerinin çalışabileceği bir diğer nokta bizim belediyelerimizde var olan komisyonlarla, il/ilçe yöneticilerini uyumlu çalıştırarak proje üretmekten geçiyor. Gazi Mustafa Kemal’in çok beğendiğim bir sözü var, ben de bu şiarla çalışmalarımı sürdürüyorum, “Çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar.

Meclis üyesi olarak, ülkedeki son siyasi gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bilindiği üzere, 2 Haziran 2024 Pazar günü küçük bir ara seçim yapıldı. Bu seçimin yapılma sebebi, Cumhur İttifakı’nın çeşitli şartlarda ve şekillerde haksızca 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlere itirazları sebebiyle seçim yenilenmesiydi. Gördük ki bu seçimde de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, 31 Mart yerel seçimlerinde iradelerini beyan ettikleri gibi, 2 Haziran Pazar günü yapılan seçimlerde de yine iradelerini Cumhuriyet Halk Partisi’nden yana ağırlıklı olarak koymuş ve sembolik yerleri yine Cumhuriyet Halk Partisi kazanmıştır ve açık ara kazanmıştır. Bu da demek oluyor ki önümüzdeki ilk seçimde, yani genel seçimde, Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidar olmaması için hiçbir sebep gözükmüyor. Şayet muhalefet partisi olarak mensup olduğumuz Cumhuriyet Halk Partisi bariz bir hata yapmazsa, belediye başkanlarımız, belediye meclislerimiz Türkiye genelinde kazandığımız büyük şehirlerde, ilçelerde, şehirlerde ve belde belediyelerinde ciddi çalışmalarına, örnek çalışmalarına artı koyarak devam ederlerse Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidar olmaması için hiçbir neden göremiyorum. Ayrıca genel başkanımız sayın Özgür Özel’in yaptığı Saraçhane atanamayan öğretmenler mitingi, Ankara emekliler mitingi ve Rize çay mitingi de gösterdi ki tüm halkımız Cumhuriyet Halk Partisi’nin halk için, adalet için, hukuk için sokaklarda olmaya devam edecek ve her koşulda ülkenin menfaatlerini ve vatandaşlarının refah içinde yaşaması için elini değil, gövdesini taşın altına koyacaktır.

Siyasi kariyerinizden bahsetmenizi istesem, neler söyleyebilirsiniz?

Bildiğiniz üzere, 31 Mart yerel seçimlerinde adaylaşmadan once, meclis üyesi aday adaylığı başvurusu yaptıktan sonra tercihimi ön seçim, yani genel merkezimizin belirlediği şartlarda gönderdiği genelge çerçevesinde, ön seçimden yana kullandım. Öncelikle bu süreçte gerek parti üyelerine gerek bana destek veren tanıdığım, bildiğim, sevdiğim, saydığım Çukurova’da ve Adana’da yaşayan tüm eşime, dostuma, aileme ve tercihini benden yana kullanan herkese çok teşekkür ediyorum. Burada şunu da belirtmeden geçemeyeceğim ki bana verdikleri bu desteği asla ve asla hiçbir şekilde uygun olmayan çalışmalarda kullanmayacağım. Bunda hiç kimsenin şüphesi olmasın. Siyasetçi olarak siyaset yaptığım süre boyunca elbette ki zaman zaman siyasetin doğası gereği taraf olmuşuzdur. Bazen taraf olmak zorunludur. Hem partimizin disiplini içerisinde hem de siyasetin getirdiği şartları değerlendirerek zaman zaman taraf olmuşuzdur ama tarafımız belli: tarafımız Cumhuriyet Halk Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi’ne gönül verenlerdir. Cumhuriyet Halk Partisi, 100 yıl önce Mustafa Kemal Atatürk’ün Sivas Kongresi’nde kurduğu Kuvayı Milliye’den çıkan bir partidir ve bununla gurur duyuyorum. Partimize bugüne kadar emek veren tüm siyasetçilere, genel başkanlarımıza ve bu yolda ter akıtan herkese teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum. Söylediğim gibi, bugüne kadar elimizden geldiğince temiz bir siyaset yapmaya çalıştım ve aynı şekilde devam edeceğim. Hak, hukuk ve adalet çizgisinde, yaşadığımız ülkenin, ilçenin ve mahallenin ve beraber yaşadığımız insanların talepleri doğrultusunda siyaset yapmaya devam edeceğim. Bundan hiç şüphesi olmasın hiçbir dostumun, partilimin, Çukurovalının ve Adanalının. Umarım genel iktidarımızda Türkiye rahat bir nefes alacak. Cumhuriyet Halk Partisi, kurucu değerleri ve Cumhuriyetimizin ve ülkemizin banisi partimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkeleri doğrultusunda tam bağımsız Türkiye için her şeyi yapacaktır ve mensup olmaktan onur ve gurur duyduğum parti için şahsım olarak da elimden gelenin fazlasını yapmak için her şeyi yapacağım.

‘Gezi Olayları’ hakkında yaptığınız açıklamalarla dikkat çektiniz. Konuyla ilgili bir değerlendirme de bizim için yapar mısınız?

Evet, bildiğiniz gibi “Haziranda Ölmek Zor.” Haziran, yaşadığımız olayların ve ülkemizde önemli bir olayın yaşanmış olduğu bir ay: Gezi olayları. Buradan, Gezi olaylarında kaybettiğimiz tüm canları saygıyla selamlıyorum. Asla unutmayacağız, unutturmayacağız. Gezi, sadece birkaç ağacın kesilmesine karşı çıkılan ve bu ağaçların katledilmesini engellemek için meydana gelen bir olay değildi. Hepimiz biliyoruz ki Gezi, özgürlüklere, adaletsizliklere, mutsuzluklara karşı bir direnişti. Haksız yere cezaevlerine atılan gazetecileri ve haksız yere cezaevlerinde bekletilenleri savunan ve buna karşı gösterilen bir mücadelenin simgesi oldu. Öyle bir simge oldu ki bu, tüm Türkiye’de; sadece İstanbul’da Taksim Meydanı’nda, Gezi Parkı’nda değil, Adana’da, Çukurova’da, Edirne’den Kars’a, Rize’den Adana’ya kadar, tüm Türkiye’de olduğu gibi dünyada da vatandaşlar taleplerini haykırdı, isteklerini belirtti. Yani Gezi, küçümsenecek bir olay değildir. Gezi olayları, insanlarımızın patlama noktasıydı. Bundan dolayıdır ki bu kadar güçlü, bu kadar ses getiren ve kabul gören bir olay olduğunu düşünüyorum. Bu vesileyle yakınlarını kaybeden tüm ailelerimize sabır diliyor, saygılarımı sunuyorum. Gezi olaylarında kaybettiğimiz tüm canlara selam gönderiyorum, ruhları şad olsun. Haktan rahmet diliyorum kendilerine.

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Son olarak, başta Adana Büyükşehir Belediye Başkanımız Zeydan Karalar’ın geçtiğimiz 5 yılda önümüzde koyduğu sosyal belediyecilik anlayışı ile Çukurovamızı belediye başkanımız Emrah Kozay ve belediye meclis üyelerimiz ile beraber parlatacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın.

Bu röportajın gerçekleşmesine zaman ayırdığınız için teşekkür ederim

Ben teşekkür eder, yayın hayarınızda başarılar dilerim.

 

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor