SOĞAN KOKUSU!

Çoktandır kayıptı, bir ara deprem bölgesinde fotoğraf karesine girmeye çalışırken görüntülendi, sonra sessizliğe büründü.

Dolayısıyla çoktandır malzeme de çıkmıyordu, içine şeytan girmiş gazetecilere!

Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Nureddin Nebati’den bahsediyorum…

Neyse ki bu kez daha açık konuştu; Ortodoks, heterodoks politaka deyip kafası zaten bulanık halkımızı daha fazla yormadı!..

Türkiye’de damak tadı değişti. Koyun eti ucuz ama tercih edilmiyor, kokusundan dolayı. Bunu da değiştirmek lazım dedi.

Değiştirmekten kastı nedir bilmiyorum ama yurttaşların damak tadının eskisi gibi olmadığı  bölümüne katılıyorum.

Zira artık halkımız istediği yiyeceklere ulaşmakta sıkıntı çekiyor.

Örneğin koyun-dana fark etmiyor, halkımız kırmızı ete ulaşmada tamamen ekonomik sorunlar yaşıyor…

Cumhur İttifakı’na katılan Büyük Birlik Partisi Lideri Destici’nin, “Et almıyorum, kuzu kestiriyorum” önerisi de vatandaşın ucuz ete ulaşmasını sağlayamadı!

Ve korkulan oldu, damak tadımız değişti!

Sadece koyun eti mi dana etine ulaşmakta da sorun var. Çünkü para yok!

Dünyada en az kırmızı et tüketen ülkeler arasında olmamızın nedeni de bu olabilir.                         Çok yakında sebze ağırlıklı beslenme önerileri de gelebilir. Sebze yemekleri de faydalı ama kırmızı et de lazım…

Şaka bir yana bu ve buna benzer açıklamalarla yıllar geçti, benzin kuyrukları bile zenginliğin göstergesi sayıldı, “fakirlikle sınanmak da var” denildi. Ancak nedense kimsenin aklına yurttaşların alım gücünün yükseltilmesi gelmedi…

Hadi et yemekten vazgeçtik diyelim; soğanın, patatesin fiyatından da haberleri yok galiba. Ağızdan yayılan soğan kokusu, zenginlik göstergesi sayılacak neredeyse!

Hayvancılık azaldı, çiftçiler üretmekten vazgeçti. Haliyle de alım düşü gücük olan yurttaşlar her şeyi gramla alır hale geldi.

Tuzu kuru olanlar da çıkıp böyle dalga geçer gibi konuşuyor…

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor