SONER ÇETİN’İN DİLİ

Soner Çetin, çocukluğunu ve gençliğini hep halkın içinde, onlarla iç içe yaşamıştır.. Yiğidin harman olduğu mahallede de, köy hayatında da yaşamıştır.. Okumuş, hukukçu olmuştur.. Ama temel ilkesi insan sevgisi olmuştur.. Kırılır, ama kırmaz.. Kırıldığını söylemez, içinde gizler, belli etmez.. Dört kalp damarına stent takılmasının belki de en büyük nedeni de hassasiyetindendir.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yolda annesinin elini tutmuş yürüyen bir çocuğun başını okşuyor, kadın anında tepki göstererek “Çek elini çocuğumun başından” diye azarlıyor.. Bir kadın düşünün,çocuğunun başını okşayan birini tepkiyle uzaklaştırmaya çalışıyor.. Düşünün bu kadını, nasıl bir kültürle yetişmiş.. Düşünün bu kadını, çocuğunu hangi kültürle yetiştiriyor..

Soner Çetin, iki kez üstüste Çukurova Belediye Başkanlığı’nı fark atarak kazanmış biri.. Her gün halkın içinde, yetmiyor her hafta halkla buluşuyor,sorunlarını dinliyor, çözmeye çalışıyor, ya da çözüyor.. Yetmiyor Birim kuruyor, o birim aracılığıyla  iş bulamayan onbinlerce insana iş bulmalarını sağlıyor..

Bu toplumsal sorumluluğu yüklenmenin altında yatan gerçek, hayatın içinden geliyor olmaktır..

Soner Çetin, bir kadının CHP liderine yaptığı saygısızlığı Meclis toplantısında bakın nasıl bir dille anlatıyor;

“Toplumu germenin hiçbir anlamı yok. Bütünleştirici bir dil kullanmak lazım. Çukurova Belediye Meclisi bu anlamda Türkiye’ye örnektir. Ben bir kez daha hepinize teşekkür ediyorum.

Bunu siyasi parti ayrımı yapmadan söylüyorum. Öncelikle benim mensup olduğum siyasi partinin bir ilçe başkanını buradan kınamak istiyorum. Cumhurbaşkanının mesajı okunurken arkasını dönmek nasıl bir anlayışın tezahürüdür. Böyle bir siyasi nezaketsizlik olmaz. Bu kişinin örgütten tasfiye edilmesi lazım. Bir başka olay ise bir kadının Sayın Genel Başkanımıza tavrı. Buna çok üzüldüm. Allah akıl fikir versin. Senin misafirin oraya gelmiş. Türkiye Cumhuriyetinin Ana Muhalefet Partisi lideri ile konuşmanın üslubuna bakın. Anadolu’da böyle bir anlayış yoktur.

 Biz niye bir araya gelemiyoruz. Geçmişte liderler bir masanın etrafında oturur, görüşlerini açıklar, birbirlerini saygılı şekilde dinlerdi. Bugün de Türkiye’nin buna ihtiyacı var. Belki de Çorum’da o kadını böyle düşündürmeye siyasilerin üslubu itiyor. Bu nedenle hepimiz dikkatli olmalıyız.”

İşte bu kadar.. Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır derler ya, tam da öyle..

Soner Çetin’in dili, YILANI DELİĞİNDEN ÇIKARAN DİLDİR.

Dili tatlı olanın, dostları çok olur.. Dil insanın terazisidir. Dil söyletir, ağlatır, yaralar, kırar, döker ama en güzel cümle de ondan çıkar; “SENİ SEVİYORUM”

Soner Çetin, iki kez üst üste Çukurova Belediye Başkanlığını fark atarak kazanmışsa, yaptığı hizmet kadar tatlı dilli ve kompleksiz oluşundan da kaynaklandığını unutmamak gerek.

DİLİNİZE SAHİP ÇIKIN!

Seçimi sizin kazandığınızı değil, halkın kazandırdığını  asla unutmayın..

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor