SORSALAR YİNE ADANA DERİZ

Ben bu şehri çok seviyorum, hatta bu şekline rağmen…

Burası Adana… Dünyanın en ilginç olaylarına ev sahipliği yapan, sıcakta adamı pişiren, soğukta içini donduran… Birden bire sabah canı sıkılıp da şehre gelip insanları birden sokağa döken İlkbahar mevsiminin çok kısa süreliğine konakladığı bu şehirden ben hiç kopmak istemiyorum.

Eğer bu dünyaya bir daha gelsem, “Nerede yaşamak isterdin?” diye sorsalar, hiç tereddüt etmeden Adana derdim. Her şeyi ile ayrı bir tuhaf olan Adana burası. Ama ne tuhaftır ki; bizim gözümüzden Adana’yı hiç kimse görmek istemiyor.

Dünyanın başka yerlerinde bu tür olaylar olmuyor mu? Elbette oluyor, ama Adana’nın adı çıkmış 9’a inmiyor ki insin 8’e… Ama gerçekten bu şehir çok güzel bir şehir. Cinayetler şehri olamayacak kadar güzel ve eğlenceli bir şehir… Ama anlayana…

Adana’da güzel bir hayat sürebilmek için, önce Adanalıyı sonra Adana’yı tanımak lazım.  Adanalıların olaylar karşısında göstermiş olduğu reaksiyonu görmek ve değerlendirmek lazım. Yoksa insan bu şehirde yaşayamaz.

Sıcakkanlı Adanalının ilgisinden, meraklı girişimlerinden ve her konuda uzman kişiliğinden yararlanmak lazımdır. Soruyorlar, “Adana’da nasıl yaşıyorsunuz?” diye… Bende onlara soruyorum, Adana’nın olmadığı Adanalının ayak basmadığı yerde siz nasıl yaşıyorsunuz? Diye.

Gerçekten Adanalı olmayıp ta Adana’yı çok seven o kadar çok insan var ki… Demek ki bu şehirde insanı cezbeden bir şeyler var. Yoksa insan durup dururken sevmiyor bu şehri…

Trafiğindeki keşmekeşliğini bile insan özlüyor bazen… Hatta bunaltan sıcağını bile özlüyor insan. İnsanın özgürce yaşadığı şehirdir Adana…

En doğal hali ile duran Adana’ya bir makyaj yayılsa, yüzeyindeki değerler bir etrafa çıkarılsa, neler neler olurda işte bunu yapabilecek kabiliyette bir kuaför çıkmadı şimdiye kadar. Makyaja ne gerek var diyenler olabilir, elbette var bir gerek. Kadını erkeği, yaşlısı genci, zengini fakiri her insan ayda olmasa iki ayda bir mutlaka saçını sakalını kestiriyor, bayanlar da işlemler daha farklı. Bugün bakın dünyanın megastarlarına hepsinde makyaj var…

İşte bende tam bunu söylemek istiyorum. Dünya çapında Adana’nın megastar olabilmesi için, iyi bir makyaja iyi bir tanıtıma ihtiyacı var. Emin olun Paris’te, Londra’da, New York’ta Adana’dan daha az cinayet işlenmiyordur. Emin olun oralarda da çok ilginç olaylar yaşanıyordur. İşte buna Adana’da bir de Adanalının saf ve temiz duygularının yanı sıra sıcakkanlılığı karışıyor. İşte o anda Adana oluyor.

Ama maalesef bu güzelliği, bu zenginliği birileri aksine çeviriyor. Her şeyi bir kenara bırakın, ortasından baraj gölü geçen başka bir şehir var mı dünyada… Hem de ne göl, insanlar görünce “Adana’nın ortasında deniz varmış” dedirtebilecek kadar güzel ve mükemmel bir göl…

Tarihi Taşköprüsü, tarihi camileri, kiliseleri, kebabı, şalgamı, tatlısı  ve tuzlusuyla mükemmel bir şehrin adı Adana’dır.

İşte bu kadar güzel bir şehrin Türkiye perspektifinde kötü anılıyor olması da hepimizin canını yakıyor.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Spor