Söylemlerimize dikkat etmeliyiz!

Mehmet KOL

Toplumlar ayakta durabilmek için sağlıklı bir yapı oluşturmak zorundadır. Eğer ki yapı iltihap kaparsa, çürümeler başlar ve bu çürümeler yapı yıkar. Peki bu yapı, çürümeye itecek iltihaplar nelerdir? Irkçılık, ayrımcılık, ötekileştirme, sapkınlık… Bunlar yapı içerisinde güçlenmeye başladıysa, işte korkulacak şeyler de olmaya başlar.

Bir insan, insanın erkek olanı; bir kadını seviyor ve kadın o insanı “KÜRT” olduğu için reddetiyor.

Duygularına karşılık vermemesi çok normal bir durum, herkes herkesi sevmek zorunda değildir. Ancak bir insanı sevmemeyi onun milletine bağlamak kadar, onur kırıcı ve ahlaksızca bir durum olamaz. Bu insan, sadece ve sadece Kürt olduğu için, çalıştığı yerde de gördüğü baskıdan ve maruz kaldığı ayrımcılıktan dolayı intihar ediyor. Bir insanın onuru kırıldıysa, bunun telafisi çok zordur. Hadi buyrun, intihar eden İbrahim Layık’ı geri getirin. İmkanı yok!

Peki bu olayın sorumlusu, kim?

Bu  olayın sorumlusu, söylemlerini ayrımcılık ve ötekileştirme üzerine kuran iktidardan başkası değil. İktidar topluma ayna olur ve toplum o aynada kendi olmayanı, kendi olarak düşünür.

Her söylemde Kürt milletine terörist, vatan haini derseniz, toplum o millete sizin söylemleriniz ile bakar. Ve o milleti ötekileştirmeye başlar.

İşte böylelikle, yapı iltihap kapmış olur. Bu iltihap, bu düşünce tarzımız değişmediği sürece ilerlemeye devam edecektir ve sonumuz yakın mesafedir. Yapılması gereken, bu iltihapı kesip atmaktan başka bir şey değildir. Aksi takdirde, çok insanın ölümüne şahit oluruz.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor