SUÇ VE CEZA

Bir İç İşleri Bakanı diyor ki  “Sedat Peker’den 10 bin dolar maaş alan siyasetçi var”

TBMM Başkanı Mustafa Şentop,  Soylu’nun kendisine yazılı bir yanıt  verdiğini söylüyor,  söz konusu siyasetçinin “Meclis’te görev yapan milletvekillerinden biri olmadığını” belirtmesine karşın isim açıklamadı.

Eeee!.. Dosya kapandı mı ? O ayda 10 bin dolar alandan da verenden de hesap sorulmayacak mı? Yargı bu iddiaları ihbar kabul edip soruşturma açmayacak mı?

Yani mesele kapandı mı?

Peki aracılık yapan bir gazetecinin, ayakkabı boyacılığından dünyanın en büyük zenginleri arasında yer alan bir adamla bir bakan arasında aracılık yaptığı iddiası ne oldu?

Soruşturma açılmayacak mı, bu olayda mı kapandı?

Sedat  Peker, İçişleri eski Bakanı Mehmet Ağar’a seslenerek “Sen hiçbir şeyken, tüm itibarın bitmişken, seni yanına aldı. İtibar verdi. Para verdi. Ve sen, gidip bazılarıyla anlaşıp, FETÖ’cü diye adamı içeri attırdın. Mübariz; FETÖ’cülük. Ya buna deliler bile inanmaz ama yapıldı bu ülkede. Adamın, Bodrum’daki milyar dolarlık yerini aldınız, el koydunuz” dedi, duyan, ihbar kabul eden soruşturma açan oldu mu?

Bir gazetenin Genel Yayın Müdürü ve köşe yazarının, şu anda yurt dışında kaçak olan bir kişinin otelinde lokanta işlettiği iddia edildi, hatta adı verildi soruşturma açıldığını, ifadeye çağrıldığını duydunuz mu ?

Ama biz bir gazeteci tarafından bir Belediye Başkanı’nın özel kalem müdürüyle ilişkisi olduğunu,  ellerinde fotoğrafı olduğunu, o fotoğrafı gazetede yayımlayacağını söylemesine karşın biz de “Bir gazeteci elinde fotoğraf varsa ve yakında açıklayacağım, derse bunun adı şantaj olur.. Gazeteci elindeki belgeyi açıklar” diye yazdık para cezası yiyen biz olduk.. Ama o gazeteci hala elinde olduğunu söylediği o fotoğrafı yayımlamadı.. 

“O fotoğraf nerede?” diye soran da olmadı.

Ama biz, Karataş yolu üzerinde  bir  elektrik santralinin bacalarında filtre olmadığını, bunun doğaya, insan sağlığına zarar verdiğini, narenciyeleri kuruttuğunu yazdık,

Sonra ne oldu, savcılık talimatıyla Emniyete çağrıldık  ifade verdik..

Yıllarca polis-adliye muhabirliği yaptığım dönemlerde  hep şöyle görmüştüm; Bazı haberler ihbar sayılır, savcılık  ihbar kabul eder soruşturma açar, iddianın doğru olup olmadığı araştırılır.. Doğru değilse yasanın gereğini, doğru ise yine yasanın gereğini yapar..

Geçmişten bir anı anlatalım;

  Adana’nın Kozan ilçesinde bir cinayet işlenmiş, bir kişi cinayet zanlısı olarak tutuklanmıştı.. Ama gelen haberler, tutuklu kişinin mağdur olduğu ve cinayetle ilgisinin olmadığı yönündeydi. Düzgün Coşkun adlı gazeteci arkadaşımızı Kozan’a gönderdik, olayı araştırmasını, halkla tanıklarla görüşmesini istedik.. Günlerce haberini yaptık. Sonuçta Savcılık aleyhimize dava açtı, yayımı durdurdu. bize para cezası  verdi.

Sonuç ne oldu biliyor musunuz?

Biz haklı çıktık.. Cinayet zanlısı berat etti ama  para cezasını ödedik..

Demek istediğimiz şudur;

Suç varsa ceza var.. Yani Adalet , Mülkün Temeli olmalıdır..

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor