TAŞIMALI EĞİTİM SİSTEMİ (1)

Cumhuriyet’in aydınlığını Anadolu’ya yayan Köy Enstitüleri’nin kapatılması ile başlayan bir sürecin devamıdır ‘Taşımalı Eğitim Sistemi’.
Eğitimi yaz-boz tahtasına dönüştüren emperyalizmin işbirlikçileri köyden öğretmeni uzaklaştırıp, köyü imama teslim etme projesidir.
Namaz kılmayanları öldürmek gerek diyen anlayıştaki imamlarla köylüyü baş başa bırakma, ilerlemeden, çağdaşlıktan, bilimden yoksun anlayışın köyde egemen olma çalışmasının hayata geçirilmesidir ‘Taşımalı Eğitim Sistemi’.
Eylül ayı, okulların açılması, 2022-2023 Eğitim-Öğretim yılının başlama ayı olduğu için Eylül ayı köşe yazılarımın bir bölümünü de içinden çıkılmaz hale getirdiğimiz eğitim sorunlarını anlatmaya ayırmak zorunda kalıyorum.
17 bin köy okulunu kapatarak getirilen taşımalı eğitime on yılda 25 milyar harcanmış. Köylerden 19.792.000 çocuk taşımalı eğitim sistemiyle okuması için kent merkezlerine taşınmış.
Milli Eğitim Bakanlığı 2021 Bütçe Raporu’na göre son on yılda taşımalı eğitim için bakanlık bütçesinden 25 milyar harcandığı belirtiliyor.
Taşımalı Eğitim 1990’da iki ilde başlatılarak eğitim dünyamıza girdi. Son 19-20 yılda iktidarın, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da 17 bin köy okulunun kapatılmasıyla hızla arttı.
21 yılda 19 milyon 791 bin 587 çocuk köylerden kent merkezlerine okumaları için taşındı. Bu yapılan taşımalı sistemle taşıma için servis ve çocukların beslenmesi içinde yemekçilik sorunu ortaya çıktı.
Okul servis yönetmeliğine göre 3 yaşından eski araçlarla öğrenci taşınmaması gerekiyor. Ayrıca servis araçlarında kamera-sansörlü koltuk-üç nokta emniyet kemeri zorunluluğu kaldırılarak adeta ölüme ve kazaya davetiye çıkarıldı.
Son bir yılda ilkokulda 716 bin 170 öğrenci, ortaöğretimde 437 bin 242 öğrenci, özel eğitim için 113 bin 918 olmak üzere 2021 yılında 1 milyon 267 bin 330 öğrenci taşımalı sistem gereği taşınmıştır.
2021 yılında ilkokullar için 1 milyar 663 milyon lira, ortaöğretim için 1 milyar 382 milyon lira, özel öğretim için 954 milyon lira ile toplamda 3 milyar 990 milyon lira harcandı.
Milli Eğitim Bakanlığı servis araçları yönetmenliğini değiştirerek eski araçlarla öğrenci taşınmasının önü açıldı.
Ortaokul ve lise öğrencilerini taşıyan servis araçlarındaki hostes bulundurma şartı kaldırıldı.
İlkokulda da ilkokul öğrencilerini taşıyan servis araçlarına hostes olarak ilkokul mezunlarının hosteslik görevi yapmaları sağlandı.
Tüm bu olumsuzlukların giderilmesi için Eğitim-Sen hukuki süreci başlatıyor ama nasıl sonuç alınacağını göreceğiz.
İktidar verimlilik gerekçesiyle 17 bin köy okulunu kapatıp öğretmenleri köyden çekti. Köy çocukları ve köylüye rol model olarak imamı bıraktı.
Köy okullarının kapatılmasının toplumu dizayn amaçlı olduğunu yazımın ilk bölümünde anlatmaya çalışmıştım.
Köy okullarının kapatılarak özellikle kız çocuklarının ve köylülerin öğretmene ve okula erişimi-sıcak teması engellendi.
Kız çocuklarımız toplumsal hayattan soyutlanıp koparıldı. Hayalleri bulaşık yıkayıp, tabak ve bardak düzmek gibi cinsiyetçi bir alana sıkıştırıldı.
Zorunlu eğitim çağında, ama okulda olmayan 3,5 milyon çocuğun önemli kısmını köylerdeki kız çocukları ve Suriyeli kız çocukları oluşturuyor.
Çok küçük yaşta bu kız çocukları evlenmeye zorlanıyorlar. Eğitimle gelişip, toplumda söz sahibi olma hakları ellerinden alınıyor.
Bu nedenle köylüyü imamla başbaşa kalmaktan kurtarmak ve AKP’ye arka bahçe olan, biat eden, şükürcü toplumu, toplumda söz sahibi edecek olgunluğa eriştirecek köy okullarını acilen açmak, yaralara neşter vurulacak en önemli sorunumuzdur.
İktidar hazırlığı yapan MİLLET İTTİFAKI’nı oluşturan partilerin genel başkanlarına bu eğitim-öğretim yılındaki çağrımdır.
Bir an önce ve beklemeksizin Taşımalı Eğitim Sistemi’ne dur deyip, Köy Okulları’nı açarak köyü ve köylüyü imamla baş başa kalmaktan kurtarmak zorunda olduğumuzu ilan etmelisiniz!…