TAŞIMALI EĞİTİM SİSTEMİ (2)

Afyonkarahisar’da beş öğrencinin ölümüyle sonuçlanan servis kazası, gözleri bir kez daha Taşımalı Sisteme çevirdi.
Öğrencilerin eğitim almak için canı pahasına okul yollarına düşmesi dışında, eğitim bütçesinden de milyarlarca liranın Taşımalı Eğitime aktığını Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2020-2021 bütçe raporuyla ortaya çıktığını görüyoruz.
Milli Eğitim Bakanlığı raporuna göre 2013-2019 yıllarında Taşımalı Eğitime 12 milyar 543 milyon lira harcanmış.
Bu rakam, yemek parasıyla birlikte 16.3 milyar liraya çıkmış.
Bu durumda 2013-2019 yılları arasında 3 milyar 752 milyon lira da yemek için harcanmış oluyor.
2020-2021 yılları için de 6 milyar 319 milyon lira bütçeye ayrılmış.
Kısaca Taşımalı Eğitime son on yılda 22 milyar 619 milyon lira ve yemekle birlikte 25 milyar lirayı aşkın kaynak aktarılmış.
COVİD-19 salgını nedeniyle okulların kapalı olduğu 16 Mart-19 Haziran 2020 arasındaki 3 ayda taşımalı eğitimde ilkokulda 336 milyon TL, ortaöğretimde 326 milyon TL olmak üzere 662 milyon TL Milli Eğitim Bakanlığı kasasında kalmış.
İlkokul ve ortakokul-özel eğitim için halen 1 milyon 267 bin 330 köy çocuğu servislerle şehirlere taşınıyor..
2020-2021 Eğitim-Öğretim yılında 3 milyar 105 milyon lira harcanan taşımalıya ayrıca Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu da 1 milyar 463 milyon lira aktarınca, 684.000 köy çocuğuna okulda öğle yemeği veriliyor.
Yine 2002’den bu yana Şartlı Eğitim yardımı adıyla annelere de 8.9 milyar lira aktarılmıştır.
Son bir yılda Taşımalı Eğitime Milli Eğitim Bakanlığı 6 milyar 319 milyon lira para harcamış durumdadır.
Bütün bu harcamaların nedeni Taşımalı Eğitim sistemiyle Köyden Öğretmeni Uzaklaştırmak ve Köylüyü Çağdaşlıktan, İlerlemeden ve Bilimden Uzak İmamlarla Başbaşa Bırakmak içindir.
Yaşamın yükünün altından başını kaldıramayan köylüyü hayvancılıktan ve kendi toprağından da uzaklaştırarak şehirlere göçü hızlandırdılar.
Köyüne, tarlasına, hayvanına kısacası yaşamına küsen köylü şaşkın ördeğe dönünce; iktidarda bu haldeki insanlara sabır ve şükür edin diye gönüllerini alıyor.
Kendileri de manda yoğurdu, kestane balı yiyerek ömürlerini uzatıyorlar.
Ben de şaşkın ördeğe dönen köylülerimiz adına onlara…
Yiyin… Yiyin… Iksırıncaya… Tıksırıncaya kadar yiyin diyorum…