– Türkiye dışında ABD, İngiltere, Fransa, Almanya ve İtalya’nın yanı sıra yaklaşık 70 ülkede faaliyet gösteren Temsa’nın 23 Aralık’ta yeniden faaliyete geçip geçmeyeceği konusunda şüpheler bulunduğu da öne sürülüyor.
– Sabah Gazetesi yazarı Dilek Güngör, 6 Aralık günkü yazısında Temsa’nın büyük bir ekonomik sıkıntı içinde olduğu ve Adana mahkemelerinde davaların devam ettiğini kaleme almış, tehlikenin ilk haberini vermişti.
(BÖLGE ÖZEL)-Yılda 10 bin araç üreten Temsa’nın, ekonomik kriz nedeniyle üretimine 23 Aralık”a kadar ara verdiği açıklandı.
1968 yılında kurulan ve 1987 yılından bu yana Adana’da bulunan 510 bin metrekarelik üretim tesisinde faaliyelerini sürdüren Temsa, yılda 10 binin üzerinde otobüs, midibüsve hafif kamyon üretiyordu.
Alınanbilgiye göre Temsa, Türkiye dışında, ABD, İngiltere, Fransa, Almanya ve İtalya gibi önde gelen ülkelerin de aralarında yer aldığı dünya çapında yaklaşık 70 ülkede faaliyet gösteriyordu.
Üretimi durdurma kararının ekonomik zorluklardan kaynaklandığı öne sürülürken, yetkililer bu süre içerisinde sayım işleri yapılacağını, ancak asıl sorunun ekonomik kaynaklı olduğunu söylediler.
Konuyla ilgili ilk haberi Sabah Gazetesi yazarı Dilek Güngör,kendi köşesinde şöyle değerlendirmişti;
Hafta ortasında Sabancı ailesinin mayıs ayında Evren Rıfkı Ünver ve Rukiye Devres Ünver‘in
de içinde olduğu True Value Capital Partners‘a sattığı Temsa’da bir şeylerin döndüğünü
yazdım. Biraz araştırınca pandoranın kutusunu açtığımı fark ettim. İzninizle
bugün yeniden aynı konudan devam edeceğim…
Yazımla aynı gün Temsa’dan alacağı olan bankalar, borçlarından dolayı haciz işlemlerine başladı.
Bazı araziler ve otobüslerin üzerine haciz konuldu. Hatta iş onunla da kalmadı. Bankalar, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç
duyurusunda bulundu. Savcılıktaki suç duyurusu,
hem Ünverler hem de Sabancı ailesiyle ilgili…
Benim de sorduğum ama yanıt alamadığım bazı soruların cevapları da bu suç duyurusunda var. Gelin bu suç duyurusundan yola çıkarak meseleyi daha net anlatayım…
Suç duyurusundaki iddialara göre, yılbaşında Temsa’nın
bankalara borcu 850 milyon TL‘yken, Sabancı Ailesi yeni kredi alıyor.
Şirket, mayıstaki satıştan üç-beş ay önce bazı bankalara 500 milyon TL borçlandırılıyor.
Bu paranın bir kısmıyla Akbank’ın daha önce şirkete kullandırdığı krediler
kapatılıyor.
Kalan parayla borçlar azaltılmıyor.
Nakit para şirket kasasına konuyor. O dönemde şirket kâr dağıtımı yapmaktan da
vazgeçiyor.
5 ay sonra da Sabancı ailesi şirketi satmaya karar veriyor.
Temsa’nın Ünverler’e satıldığında borcu 1.3 milyar
TL civarında… Şirketin kasasında ise 700 milyon
TL’nin üzerinde sıcak para var. Temsa, bu haliyle, Ünverler’e teslim ediliyor.
Onlar da alır almaz kâr dağıtımı yapıp temettü alıyor. Ünver, paranın bir kısmını İsviçre’ye çıkarıyor. Bir kısmıyla da
Temsa’nın satış bedelini ödüyor.
Öyle tesadüfler var ki… Mesela, şirketin Ünverler’e satış rakamı 375 milyon TL
civarındaydı.
Bu rakamla Ünverler’in İsviçre’ye çıkardığı parayı
toplayın.
Neredeyse Sabancılar’ın satıştan önce aldığı kredi kadar!
Anlayacağınız, ortada tuhaflıklar zinciri var… Bana kalırsa, zihinler daha fazla
bulanmadan, Türkiye’nin en önemli
şirketlerinden biri olan Temsa’ya halel gelmeden şu soruların cevaplanması
gerekiyor.
Birincisi, Sabancı ailesi Temsa’yı kasası doluyken
neden piyasada ‘ucuz’ denilen fiyata sattı?
İkincisi, Ünverler, Temsa’yı şirketin kasasındaki sıcak
parayla mı aldı?
Üçüncüsü, Sabancı ailesi Temsa’yı satıştan üç-beş ay
önce neden 500 milyon TL borçlandırdı?
Eminim, o dönemde Temsa’nın en tepesindeki isim olan, şimdi ise Sabancı Holding CEO’luğu yapan
Cenk Alper neler yaşandığını biliyordur.
Anlatırsa kamuoyu da aydınlanır!
