TEŞEKKÜRLER SABANCI AİLESİ

Hacı Ömer Sabancı, Orta Anadolu’da Kayseri’nin küçük bir köyünde, Akçakaya’da doğdu.
13 yaşında babası Hacı Arap Sabancı’yı 1920 yılında kaybettikten birkaç yıl sonra talihini denemek için köyünden ayrıldı 450 kilometrelik yolu yaya olarak katederek Adana’ya göç etti.

Adana’daki yeni hayatına pamuk işçisi olarak başlayan Hacı Ömer, kısa sürede işçi müteahhitliği yaptı, bir iki yılda yaptığı tasarruflarla pamuk ticaretinde mütevazı bir iş kurdu.
O dönemde yanında çalışan işçiler Hacı Ömer’i “Ağa” diye çağırmaya başladılar.
1928 yılında Sadıka Hanım’la evlendi ve İhsan, Sakıp, Hacı, Şevket, Erol ve Özdemir adında altı erkek çocuk sahibi oldu. 1943 yılında Yağsa’ya ortak oldu 1946 yılında arkadaşları ile beraber Marsa’yı aldı.
Yaratıcı gücü, ileri görüşü ve yılmayan gayreti sayesinde, başarı zincirine birçok halkalar ekledi, daha sonraki yıllarda sırasıyla Akbank, Bossa Un ve Çırçır Fabrikası, Bossa Tekstil Fabrikası, Oralitsa, Aksigorta, Teknosa kuruldu.
1951 yılında Atlı Köşk’ü aldı , ailesiyle birlikte İstanbul’a taşınmanın ilk adımlarını da atmış oldu.
Hacı Ömer Sabancı Vakfı VAKSA tarafından Hacı Ömer Sabancı adını taşıyan İstanbul’da Galatasaray Lisesi kapalı spor salonu ve VAKSA tarafından yenilenen tarihi Beylerbeyi Lisesi isim olarak Beylerbeyi Hacı Sabancı Anadolu Lisesi olarak değiştirildi, Adana’da kültür merkezi ve teknik öğrenci yurdu, Ankara’da kız öğrenci yurdu, Kayseri ve Van’da ilköğretim okulları yaptırıldı.
1950 yıllarında Türkiye’nin en zengin insanı oldu. 1966 yılında, şeker ve kalp rahatsızlıkları nedeniyle İstanbul Hilton Oteli 237 numaralı odasında vefat etti.

 O mütevazı adamın 5 aslan gibi oğlu da babalarının yolundan gitti. Milim sapmadılar, hem ülkelerine, hem ülkelerinin halkına çalıştılar, yatırım üstüne yatırım yaptılar.. Sakıp Sabancı,  Hacı Sabancı ve özellikle de İhsan Sabancı ile yakın tanışıklığımız oldu. Tüm kardeşler elbirliği ile vatan ve millet aşkıyla çalıştı, çalıştı..Teker teker kaybettik aramızdan hızla ayrıldılar..

Mekanları cennet olsun..

Ama çocukları da onlardan geri kalmadı.. Hiç şaşmadılar babalarının yolundan.. Hiç şımarmadılar.. Saygınlıklarını korurken, mütevazı görünmek için değil, mütevazı oldukları için ilişkilerini hep aynı yolda sürdürdüler ÖNCE VATAN, ÖNCE MİLLET dediler..

İşte ülke sevdasının bir örneği ve Sabancı gerçeği..

TEMSA yabancı bir şirkete satılmıştı.. Ancak, ülkenin ekonomik zorlukları nedeniyle üretime ara verildi çalışanlar işsiz, eş ve çocukları perişan olmuştu.. Sabancıların bu kuruluşu yeniden devralması, üretime başlaması, binlerce işçinin sokakta kalmaması isteniyordu.. Bu yönde toplantılar yaptı, başta Sabancıları’n kurucusu olduğu Sanayi Odası ve diğer odalar ve Belediye Başkanları. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar bizzat İstanbul’a giderek bizzat Güler Sabancı ile görüştü.. Durumu anlattı Güler Sabancı’ya.  Binlerce işçi çalışıyor, eşlerine çocuklarına bakıyor, evlerine sıcak aş giriyordu.. “Mağdur etme, elini taşın altına koy” dediler..

Öyle yaptı Güler Sabancı.. Skoda ile yüzde 50 yüzde 50 ile hisseleri paylaşarak devraldı Temsa’yı.. İşçiler bayram ediyor, eşleri çocukları bayram ediyor Temsa işçilerinin.. Yakında ortaklık resmen açıklanacak, Temsa üretime geçecek, hayat yeniden başlayacak..

Teşekürler Güler Sabancı.. Başta merhum Hacı Ömer Sabancı olmak üzere tüm kaybettiklerinizin mekanı cennet olsun. İyi ki varsınız, iyi ki Adana’ya gelmişsiniz, iyi ki Adanalı olmuşsunuz.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor