TÜİK, ENFLASYON HESAPLAMA SİSTEMİNİ DEĞİŞTİRDİ

(HABER MERKEZİ)- Açıkladığı enflasyon verileri ile yıllardır hedef tahtasında duran TÜİK, beklentilerle uyumlanabilien enflasyon hesabını değiştirmeye karar verdi. Enflasyonu belirleyen harcama kalemlerinin etkisini değiştirecek yeni hesapla AB ile uyumlu bir çerçeve yakalanacak.

TÜİK, TÜFE temel yıl güncellenmesi ve hesaplama sisteminde yapılacak değişikliklerle ilgili düzenlediği bilgilendirme toplantısında, özellikle hissedilen enflasyon açısından önemli olacak hesaplama yönteminin detaylarını verdi. Buna göre; Ocak 2026’dan itibaren TÜFE temel yılı, “2025=100” olarak güncellenecek. Bu değişiklik, tüm AB üyesi ülkeler için zorunlu olacak. Bu ne­denle, 2003=100 temel yılı dö­nemine ait manşet enflasyon göstergelerinde herhangi bir değişiklik olmayacak ancak bazı alt endekslerde sınıflama değişiminden kaynaklı farklı­lıklar görülebilecek.

Yeni TÜFE serisinde grup düzeyindeki ağırlıklar, ulusal hesaplar hanehalkı nihai tüketim harcamaları verilerinden elde edilecek. Alt düzey ağırlıklar ise hanehalkı bütçe anketi ile belirlenmeye devam edecek. Endeks ana harcama grubu 13’e çıkacak.

Kişisel bakım, sosyal koruma, çeşitli mal ve hizmetler ana harcama grubu olarak ikiye ayrılacak. Sigorta ve finansal hizmetler, yeni harcama grubu olarak enflasyon hesaplamasında yer alacak. Ayrıca, yapılan değişiklikle dijital içerikler ayrı bir kategori olarak sunulacak.

Vergi, üretim ve satış istatistikleri gibi çok kaynaklı veri setleri sayesinde, kayıt dışı tüketim kalemleri de toplam harcamalara yansıtılacak. Ancak yeni hesaplama yönteminde en önemli değişiklik kira giderinin enflasyon üzerindeki ağırlığında yapılmış olacak.

2026’da devreye girecek yöntem değişikliği ile hissedilen enflasyon ile resmi enflasyon arasındaki makas daha da açılacak. AB’de konut, gıda ve ulaştırma harcamaları toplam hanehalkı harcamasının yüzde 49,5’ini oluştururken Türkiye’de aynı üç kalemin payı yüzde 65,7’ye ulaşıyor.

Konuta mülkiyet şekli ‘ev sahibi, lojman veya akrabasının vb. evinde ikamet edip hiçbir şekilde ücret ödemeyen hanehalklarının ikamet ettiği konutun kira değeri’ olarak ifade edilen izafi kira TÜFE hesabına dahil edilmeyecek. Böylece konutun ve kiranın enflasyon hesabındaki ağırlığı düşecek.

Konut ana harcama grubunun 2025 enflasyon hesaplamasındaki ağırlığı yüzde 15,21, gerçek kiranın enflasyon hesaplamasındaki ağırlığı ise yüzde 6,8. Mevcut hesaplama yönteminin kiracıların gerçek enflasyonunu yansıtmaması tartışma yaratırken kiranın ağırlığının düşmesi TÜİK’i halkın gerçeklerinden daha da uzaklaştıran bir konuma getirecek.

Enflasyon göstergesi AB ile uyumlu bir çerçeveye taşınırken Türkiye’de gelir dağılımındaki bozukluk ve zorunlu harcamaların hane bütçesindeki yüksek payı, hissedilen enflasyon ile resmi enflasyon arasındaki makası büyütecek.

Eurostat verilerine göre 2024 yılında AB’de hanehalkı harcamalarının yüzde 23,6’sı konut harcamalarına ayrıldı. Gıda ve alkolsüz içecekler yüzde 13,2’lik paya sahip olurken üçüncü sırada yüzde 12,7 ile ulaşım harcamaları yer aldı. Bu üç kategori birlikte toplam hanehalkı harcamasının yüzde 49,5’ini oluşturdu.

Ancak Türkiye’de bu üç kalemin hanehalkı tüketim harcamalarındaki payı çok daha yüksek gerçekleşiyor. TÜİK’in 2024 hesaplamasına göre halkın tüketim amaçlı yaptığı harcamalar içinde en yüksek payı yüzde 26 ile konut ve kira harcamaları oluşturdu. İkinci sırayı yüzde 21,6 ile ulaştırma harcamaları, üçüncü sırayı ise yüzde 18,1 ile gıda ve alkolsüz içecekler harcamaları aldı. Bu üç kategorinin toplam harcamadaki payı yüzde 65,7’lik paya sahip oldu.

Dar gelirli hanelerde ise bu üç harcama grubunun toplam harcamalardaki payı ise yüzde 73,7’ye çıktı. En düşük gelir grubunda ise konut ve kira harcamalarına yüzde 33,2, gıda ve alkolsüz içecekler harcamalarına yüzde 30,4 ve ulaştırma harcamalarına yüzde 10,1 pay ayırdı.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor