TÜRKİYE’DE ‘DEMOKRATİK’ İLK SEÇİM POZANTI’DA YAPILMIŞTI

İkinci bölümde birkaç satırla verdiğimiz kongreden bazı ayrıntıları sunmak istedik. Yol yorgunluğunu üstünden atmış olan Mustafa Kemal Paşa, Kongrenin birinci toplantısında müjdeyi vermişti. Bucak Müdürü Hulûsi Bey (Akdağ), Malatya’dan 500 yüz silah getirmek üzere görevlendirilince katılımcıları çok sevindirmiş, rahatlatmıştı. 500 yeni silah, mevcut cepheleri güçlendirirken, gerektiğinde yeni cepheler açabilmeye olanak sağlayacaktı çünkü.

Söz alan Ulusal Savunma Başkanı, Bölge İstihbarat Müdürü ve Yeni Adana Gazetesi sahibi olan Ahmet Remzi Bey, Ermeniler tarafından Kâhyaoğlu (Şehitlik) Çiftliğinde 90 Camili ve Dedepınarı köylerinde de 200-225’e yakın Türk’ün vahşice şehit edildiklerini ve Fransızların da bu topla cinayetlere göz yumduğunu anlattı. Konuşmayı dikkatle dinleyen Paşa “Bu şehitlerimiz vatan kurbanıdır ve bize hız vermişlerdir. Tanrının inayetiyle düşmanı topraklarımızdan kovduktan sonra bu ve buna benzer bütün acılarımızı unutacağız” dedi.  Gazi Paşa cephe ve müfreze komutanlarından da ayrıntılı geniş bilgiler alarak gereksinimleri öğrenmdi ve jkarşılanması için de ilgililere talimat verdi.

İKİNCİ OTURUM VE DEMOKRASİ SANDIĞI

Askeri güçlerinin önemli derecelerde yükseleceğinden dolayı son derece mutlu olan katılımcılar, İkinci Oturumda Pozantı’nın bağımsız bir liva (Askeri birlik) olmasını önerdiler. Mustafa Kemal Paşa öneriyi olumlu karşıladığını belirterek, “Güzel Adana şimdi işgal altındadır. Biz burada yeniden bir vilayet teşkilatı kuralım. Bu suretle Adana’yı burada millî bir hareket merkezi ve vilayet teşkilatı olarak vücuda getirmiş oluruz. Böylece bütün kaza ve nahiyeleri de buradan bir elden idare etmek imkan dahiline girer. Bu düşman için daha büyük endişeler hasıl eder “ diyerek öneriyi daha geniş kapsamla yeniledi.  Paşa’nın önerisi coşkun alkışlar ve oybirliği ile kabul ediliyordu.
Adanalılar, idari birlik ve düzeni sağlayacak yöneticinin tayinini isteyince, Gazi Paşa, “Benim tayin edeceğim kişi bölgeyi ve koşullarını yeterince bilmez. Aranızdan bir heyet seçilsin. Bu heyet vilayetin mülki amirlerini bir liste halinde tespit etsin. Listeyi genel kurulun oylarına sunalım. Liste genel kurulca onaylanırsa vilayetin mülki amirleri de seçilmiş ve derhal vazifeye başlamış olacaklardır.” dedi.

Paşa’nın isteği üzerine seçilen heyet istasyon binasında kurulan sandıkta oy kullanıp sonucu getirdi. Ahmet Remzi Bey ilk sözü alarak İsmail Safa Bey’in valilik makamına olduğunu belirtti. İsmail Safa: “Paşam beni affediniz benim cephelere gidip teşkilatı düzeltmem gerek böylece daha faydalı olurum” şeklinde konuşunca. Gazi “Safa Bey özür diliyor” dedi. Kırıklı’dan Süleyman Bey ve Karaisalı’dan Menemencioğlu Adil Bey de Ahmet Remzi Bey’i destekleyince katılımcıların tamamı “Safa Bey!..”  diye bağırdı. İsmail Safa Bey bu teveccüh karşısında: “Paşam bir şartla kabul ederim. Yerime asıl vali gönderilinceye kadar vekil olarak görevde kalırım” dedi. Tebriklerden sonra Safa Bey de mektupçusundan odacısına kadar vilayet teşkilatını kurdu .

Yeni Vilayet Yöneticilerini Cuma günü fotoğraflarıyla sunacağız.

 

 

SÖYLEMİN TÜRKÇESİ

 

Dizinin önceki bölümünde Atatürk’ün Pozantı’daki Söylevini orijinal metniyle sunmuştuk. Bugün de, aynı Söylevi günümüz Türkçesiyle sunuyoruz:

“Saygıdeğer Adanalılar, Büyük Millet Meclisi adına cepheleri ziyaret ederek, Meclis’in sevgi dolu teşekkürlerini saygıdeğer mücahitlerimize bildirmekle görevli olan heyetimiz; mücahit orduların öncüsü, bütün İslâm âleminin gurur kaynağı ve gözünün nuru olan Adana Vilâyeti halkı ile temasa gelmiş olmaktan pek büyük mutluluk duymaktadır.

Adana’nın saygıdeğer Müslümanları!  Peygamber’in esaret tanımayan dindar ümmetinin cihad ordularına öncü olmak şerefiyle bahtiyar olan siz aziz Adanalı dindaşlarımız!.. Adana İslâmları, bütün Anadolu için vatanseverlik örneği oldu.

Onur ve bağımsızlık davasında yararlanacağımız başarı araçlarının kaynağı yalnız Anadolu değildir. Avrupa’nın bin türlü zulüm ve baskısına uğramak suretiyle her türlü esaret duygularının ıstıraplarını çekmiş olan Mısır’da, Hindistan’da, Rusya’da, Afrika’da Müslüman kardeşlerimiz gözlerini, Allah’ın merhametine ve tecavüzlerini Peygamber’in kabrine kadar uzatmış olan düşmanlarımızın kahrına çevirmiş olarak bize maddî, manevî yardımlara karar vermiş bulunuyorlar. Fazla olarak Rusya’da insanî ve ulvî gayeler etrafında toplanmış olan ve her millet hukukuna riayet etmeyi esas olarak kabul eden ve günden güne genişleyerek, zulüm ve zorbalık âlemini yıkmakta olan muazzam kuvvet, bize azamî dayanışmada bulunulmasını vaat etmişlerdir.”

Gerçek gücünü Allah’ın yardımından alan, bağımsızlık ve onurunu korumak uğrundaki azamî fedakârlık duygularını şanlı ve şerefli atalarımızdan miras edinen milletimizin, yakın bir zamanda, her türlü anlamıyla, dinî ve ulusal tarihine şanlı sayfalar ekleyeceğine kuşku yoktur.”

Allah’ın yardımının yüksek tecellilerine mazhar olmamızı dua ve niyaz ederek cümlenize gerek Büyük Millet Meclisi, gerek bütün İslam âlemi namına teşekkürlerimizi sunarız, saygıdeğer gaziler…”

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor