TÜRKİYE’NİN KIRSALI İNSANSIZLAŞIYOR, KENTLER NÜFUSU KALDIRAMIYOR

Ülkemizde çarpık büyüme ve eşitsiz gelir dağılımı arttıkça, nüfusumuzun yoksulluk ve işsizlik seviyeleri de bu durumdan doğrudan etkilenmiş, bölgeler arasında büyük eşitsizlikler ortaya çıkmıştır.
İllerimizin milli gelire katkılarına ve bu gelirden aldıkları paya baktıklarında bu ayrışmanın bölgesel olarak da yaşandığı ortaya çıkmaktadır.
Bölgeler arasında üretim seviyesi, istihdam oranı ve yatırım miktarı arasındaki büyük farklar, bölgelerin birbirinden farklı gelişmiş düzeyinde olmasına yol açmaktadır.
Düşük yatırım, düşük istihdam ve düşük gelirler, milli gelirin içindeki payla orantılıdır. Tarihin en ağır işsizlik düzeyine yol açan AKP rejimi, kırsal alanlarda yatırım yapılmaması, istihdam yaratılmaması, tarım ve hayvancılığın desteklenmemesi ve geleneksel ticari faaliyetlerin yok edilmesiyle bu bölgelerde yoksulluğun artmasına neden olmuştur.
Kırsal bölgelerde iş olanaklarının olmayışı, kırdan kente göçü tetikleyerek gelişmişlik düzeyi farklılıklarını adeta kronikleştirmiştir.
Ülkemiz ortalamasının en zengin %20’lik gelir grubu, en yoksul %20’lik gelir grubundan 8 kat daha yüksek gelir elde etmektedir.
Bölgesel anlamda gelir dağılımı çarpıklığı, yoksulluk ve işsizlik nedeniyle aynı il içinde bile büyük eşitsizlikler yaşanmaktadır.
Kırsal bölgelerden en çok göç alan İstanbul’da ise 8.6 kat gelir farkı yaşanmaktadır. İller arasında yatırım miktarları ve gelişmişlik düzeyine göre ürettikleri milli gelir payı arasında da büyük farklar ortaya çıkmıştır.
2019 yılında TÜİK verilerine göre Gayri-Safi Yurtiçi Hasıla toplamı 26 bölgeye ayrılarak bir sınıflandırma yapılmıştır.
2019 yılında üretilen toplam GSYH 4 trilyon 320 milyar lira iken, toplam üretimde %2.5 altında pay alan bölge ve illerin varlığı, bölgesel eşitsizliğin kaynağını ve büyüklüğünü gözler önüne sermektedir.
Toplam 31 milyon kişinin yaşadığı 52 ilden oluşan 15 bölgenin GSYH payı %.25’un altındadır. 4.Bölgede bulunan 13 ilin ise Milli Hasıla Payı %1’in altındadır.
Toplam 52 ilde üretilen Milli Hasıla’daki payı %23 iken kalan diğer 29 ilin ürettiği Milli Hasıla Payı %77 olmaktadır. Yalnızca en büyük 3 ilimizin toplam Milli Hasıla Payı %46’yı bulmaktadır.
Bu çarpık tablo, nitelikli büyümenin ve istihdam yaratımının önünde büyük bir engel olarak AKP’nin rant odaklı politikaları tarafından var edilmiştir.
Gelir dağılımı adaletsizliği, bunun sonucunda bölgesel eşitsizlikler; 2015-2020 yılları arasında 2.7 milyon kişinin iller arasında göç etmesine neden olmuştur.
Ortalama yıllık göçün içerisinde 15-39 yaş aralığında göç eden nüfus ise yıllık 1.7 milyona ulaşmıştır.
AKP’nin Anadolu’nun az gelişmiş şehirlerini dışlayan iktisadi ve sosyal politikaları, kırsal yoksulluğu artırırken, büyük şehirlere göç eden nüfusun yoksulluğunu daha da derinleştirmektedir.
AKP’nin istihdam sağlayamadığı, barınma ve sosyal güvencesiz hayatlara mahkum ettiği bu insanlarımız; kırsal yoksulluktan kaçınırken, kentsel yoksulluğun çarkları arasına sıkıştırılmaktadır.