UÇUŞAN KELEBEKLER VE ÇİÇEKLERLE BÜYÜLENDİK

BEŞİNCİ BÖLÜM

Konya’da mutlaka, ama mutlaka görülmesi, gezilmesi gereken üç yer say derseniz şöyle sayarım: Mevlana Külliyesi bir, Sille Köyü iki ve Tropikal Kelebek Bahçesi üç… Şundan-bundan ve önceki bölümde Sille ‘şok’undan bahsetmiştik. Bugün konumuz Tropikal Kelebekler Bahçesi. Aslına bakarsanız ne söylenir, ne yazılır, ne de okunur bir yer; varıp görmeden, adım adım gezmeden kavranılması zor. Gazetede video oynatamayacağımıza göre, çektiğim yüzden fazla fotoğraftan zor bela seçtiğim birkaç tanesiyle anlatmaya çalışacağız.

Merkez’den taksiyle 20 dakikada ulaştık. Burası, Sille’ye çok yakın. Geniş arazi üzerine kurulmuş heyula yapı heyecan uyandırdı. Sanki dünyada değil de, başka bir gezegende kurulmuş yaşam nerkezi gibi. 70’ini aşmış  kıdemli genç olduğumuz için bize ve öğrenci torunumuza az ücret ödeyerek girdik. Daha ilk adımlarda sağdan soldan adeta zıplayarak uçuşan rengarenk, çeşit çeşit kelebekler “Hoş geldinizİ..” der gibi hareketler sergilemeye başladı. Daha önce görmediğimiz heybetli ve gösterişli bitkilerden oluşan yeşil koridorlarda dolaşmaya başladık. Karşılaştığımız tropik bölge çiçekleri ve bunlarla şakalaşan yüzlerce kelebek arasındayken, abartmıyorum, bir an için masal dünyasında gezer gibiydik.

Selçuk İlçe Belediyesi riskli karar aldığında “Allah’ın çölünde tropik kelebek bahçesi de olur muymuş…” diyenler çoğunluktaymış. Neyse ki başarmışlar. 2015’te hizmete girmiş. Dünya ekvatoral kuşağından ortalama hava ve nem koşullarını saptayıp tamamen izole yapıyı bir güzel donatmışlar. Şimdilerde 15 tür kelebek burada üretiliyor. Yaşamı sona eren gösterişli kelebekler de çerçeve içinde satışa sunuluyor. Dışarıdan getirilen bitki türü sayısı 98. Bunlardan 20 bini aşkın kök büyüleyici atmosferin temelini sağlıyor.

Tesis içinde gezerken farkında olmaksızın kat kat yükseliyorsunuz. Böylece, olduğundan daha geniş bir alanda dolaşır gibi oluyorsunuz. Sorduk; kullanım alanı 7600 metre kare. Gezi alanı ise 3500 metrekareymiş. Kelebeklerin uçuş alanı 1500 metrekare olarak söylendi. İçeride pupadan kelebeğe yaşam döngüsünü sürekli gösteren butik sineması, sinema salonu, kelebekler ve böceklere ait etkileyici görsellerle anlatım yapan holler var. Dediklerine göre Avrupa’daki benzerlerinin hepsinden büyükmüş. Kısacası, çocuklar için de, büyükler için de fırsatını bulunca gezilip görülmesi gereken yer.

CUMA’YA: MEVLANA’NIN HUZURUNDAYIZ

15 TÜRDEN BAZILARI: Sayısız kelebek fotoğrafları arasından bunları seçtim. Sonuncusu, çürümüş kavunda besleniyordu. Buradaki nottan öğrendik ki, kelebekler çürük meyvelerle besleniyor.

UZAYDA YAŞAM MERKEZİ GİBİ: 7600 metrekare üztüne kurulmuş cam kaplı yapı ilk anda dünyada değil de bir başka gezegende kurılmuş yaşam merkezi gibi duygu uyandırıyor.   

YÜKSELEN KORİDORLAR: Gezi alanını daha geniş kullanabilmek için göz alıcı bitkilerle oluşturulmuş koridorlar hissettirmeden yükselip alçalıyor. Burasını, her yaşa hitap edebilen etkileyici muhteşem bir yer olarak nitelemek yanlış olmaz.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor