ÜLKE EĞİTİMDE NERELERE SAVRULUYOR

1967-1968 Eğitim-Öğretim yılında Düziçi İlköğretmen Okulu’ndan sınıf öğretmeni olarak mezun oldum.

Mezun olmadan önce M.E.Bakanlmığı’ndan nerede öğretmenlik yapmak istersiniz diye gönderilen matbu evraklara üç il adı yazma zorunluluğu konmuştu.

Sırasıyla…

Elazığ…

Kars…

Samsun illerini yazmıştım…

Mezun olur olmaz ilk tercihim olan Elazığ iline Haziran’ın son günlerinde atamamın yapıldığı bildirildi.

18 Temmuz 1968’de Elazığ ili Dumlupınar İlkokulu’na depo tayinim yapılmıştı. Göreve de 18 Temmuz’da başladım.

8 Ağustos 1968’de çekilen kura sonucu Baskil ilçesi Harabakayış Köyü İlkokulu öğretmeni olarak tayinim çıktı.

Beş sınıflı (tek derslik) tek öğretmendim. Din dersi velilerin tercihi ile okutuluyordu.

1968 programı Milli Eğitimin; Eğitim-Öğretim klavuzu idi. Haftada bir saat Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi veriyorduk.

Kitapları Milli Eğitim Bakanlığı basıyor, veli öğrencisinin kitabını kendisi satın alıyordu. Şimdiki gibi iktidar partisi, partisine arka bahçe olacak dindar bir nesil yetiştirmede bu kadar yanlı değildiler.

Şimdi yozlaştırılan eğitim sistemi pandemi de bahane edilerek yozlaştırılacak bir şeyde kalmadı. Hepten eğitim yok edildi.

Ben 53 yıllık bir eğitimci olarak iddia ediyorum!..

Bizim ilkokul 5.sınıftan diploma vererek mezun ettiğimiz öğrenecilerimiz, şimdiki lise mezunlarımızdan daha bilgili, birikimli, herşeyden önce yaşama daha özverili ve özgüvenle sarılıyorlardı.

Yok edilen bu eğitim sistemiyle çocuklarımız kişilik erozyonuna uğratılarak biat toplumu yaratıldı.

Bilimden ve mantıktan uzaklaştırılan bu nesil sürü haline getirilerek istenen hedefe doğru sürülüp götürülmektedir.

Milli Eğitim müfradatına göre ilk-orta ve lisede 24’ün üstünde seçmeli ders bulunmaktadır. Seçmeli derslerde milli eğitimde organize işler yapılmaktadır.

Seçmeli dersler öğrenci ve velinin ortak tesbiti ile yapılması gerekirken; İl Milli Eğitim Müdürleri, İlçe Milli Eğitim Müdürlerini, onlar da okul müdürlerini, okul müdürleri de öğretmenleri baskı altına alarak seçmeli derslerde öğrencilere 24 seçmeli ders içinden “Kuran-ı Kerim, Peygamberimizin Hayatı, Temel Dini Bilgiler” adlı üç seçmeli dersi tercih ettirmeleri için gereken uğraşı vermelerini tenbihliyorlar.

Başka seçmeli dersi tercih eden öğrenciye veya veliye o dersi yeteri kadar tercih eden öğrenci yok!

Sınıf açamayız!..

Ya da o dersi verecek öğretmenimiz yok diyerek yukarıda sıraladığım üç dearsi seçmelerini öneriyorlar.

Öyle ki iktidara yaranmak ve böylece makamını yükseltmek isteyen bazı okul müdürleri ve idareciler el ilanları, duvar afişleri ile seçmeli dersler için kamuoyu yaratmaya, veli ve öğrencileri basık altına almaya kadar işi profesyonelce idare etmeye kalkışıyorlar.

Ülkemizde Cumuhriyet karşıtı ve din eksenli bir toplum yaratmanın altyapısını Cumuhriyet idaresinin olanaklarını kullanarak Cumhuriyet’i sonlandırmaya kalkışıyorlar.

Cumhuriyet idolojisinden kurtulmak için de Milli Eğitim Bakanlığı; “Yandaş sendika+İslamcı Vakıflar el ele vermişler.”

Bu işin başında da Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki ‘Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’ organizatör görevini üstleniyor.

Maalesef Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullarımızdan ‘ANDIMIZIN’ okutulmasının yasaklanmasıyla başlayan geri dönüş, muhalefetin de bu konuda yeterli karşı duruşu olmayışıyla olabildiğince hız kazanarak ‘Vahabi İslamlığın Labirentlerinde’ çocuklarımız şaşkına ördeğe dönüştürüldü.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor